Nişantaşı jargonu hayat eleştirisi okudum    :))  keyifliydi ...  paylaşımınız için teşekkürler sevgili Bilge.

A: Yazılarını okumak gerçekten de çok keyifli. "Yolculuk Nereye Hemşerim"i okudum, harikaydı. "Gayet Ciddiyim" ve "Hala Ciddiyim" kitaplarını da bi ara alıp okumak istiyorum.:)  Gazete yazılarını ise, yazdığı gazete kara listemde olduğu için ancak netten takip edebiliyorum.:)

Gülse Birsel,o zeki,güzel ve esprilli kadın.Kendini üretken insanlar sınıfında görüyormuş ha ??Hahhahhaha der geçerim ben buna.Karizması çizildi gözümde sonsuza kadar.Vatana ,millete,insanlığa ne gibi bir hayrı doknmuş ki;olsa olsa kendi banka hesabını üretmiştir ayol :))))4000 yıl evvelden kalma sümer tabletlerinde bile "ne olacak bu gençliğin hali" mealinde metinler var.Tarih boyunca o beğenilmeyen gençler kralların mutlak otoritesini,kölelik sistemini vs. ortadan kaldırdı.Bundan sonra ne olacağını kim bilebilir???Bildiğim kadarıyla Gülse hanımın çocuğu yok.Yapsaydı,yetiştirseydi bir tane de örnek alsaydık.Oturdğu yerden milletin çoluğuna çocuğuna laf sokmak kolay tabiii...

A: Görüşler, düşünceler, zevkler, renkler konularında herkesin bir örnek olması beklenemez elbette. Birinin beğendiğine bir başkası tu-kaka diyebilir, normaldir. Yalnız, konu eğer üretim ise, evet, Gülse Birsel bir üreticidir. Mizah üretir, senaryo üretir, köşe yazıları, makaleler yazar ki, o da bir üretimdir. Mizah yazarlığı bir üretim sayılmıyorsa, en ünlü mizah yazarımız Aziz Nesin boş gezenin boş kalfası olarak bu dünyadan göçtü gitti demek oluyor öyleyse.. Haa, kurduğu vakıf ile çocuklar yetiştirliyor, eğitiliyorsa ve bu da "memlekete faydalı bir şey yapılmış" demekse, bunun kaynağının mizah yazarlığı olduğunu da unutmamak gerek. Gülse Birsel de bu yolla "banka hesabı" üretmişse eğer, üretiminin vatana millete ne şekilde faydalı olacağını (veya olmayacağını) kimse bilemez diye düşünüyorum. Milletin çoluğuna çocuğuna laf sokma" konusunda ise tek diyeceğim "az bile söylemiş" olduğudur. Yorum için teşekkür ediyorum arkadaşım.

Suya sabuna dokunmadan,elini taşın altına koymadan mizah ta olmaz,yazarlık ta...Aziz Nesin'le aynı kategoride bir değerlendirilmeyi kesinlikle haketmiyor bence.

A: Mizah, mizahtır. Tanımında "suya sabuna dokunmak" diye bir mecburiyet yoktur. Tercih meselesi olarak "dokunanlar" tercih edilebilir, o ayrı konu. Öte yandan, mizah tarihimizin bence en büyüğü olan Aziz Nesin'i, değil Gülse Birsel ile, hiç bir yazar ile bir tutmam mümkün değil. Ben sadece ortak konu mizah olduğu için örnek olarak 0nu vermiştim. Bu ikinci yorum için de teşekkür ediyorum arkadaşım.

Hız Sınırlarına Uyulması İçin Karşı Yönden Gelen Sürücülere Far Yakıp Sahte Radar İşareti Verecek Ekipler Göreve Başladı...

Bak bunu hiç sevmedim :)  Bu arada radar işareti veren kamyon ve tır şoförlerine şükranlarımı bir borç bilirim, pabuçları dama atılacak desene :))

A: Bence görevlendirilen ekipler muhtemelen otomobil kullanacakları için, biz yine "en hakiki" işaretçiler olan kamyon ve tır şoförlerine güvenip, diğerlerini kaale almayalım derim Esracım.:)) 

"TDK'dan Yapılan "Fotoğrafa resim de diyebilirsiniz" Açıklaması Güzel Sanatlar Fakültelerinde Görevli 300'e Yakın Öğretim Görevlisinin Kalp Krizi Geçirmesine Neden Oldu..." Nasıl yani, 300'ü birden mi kalp krizi geçirmiş? Tepkilerini gösterselermiş, protesto etselermiş, ne bileyim; başka bir yol bulsalarmış işte... Niye kalp krizi geçirmişler ki? :):):) Gerçek anlamda mı kalp krizi geçirmişler? Olamaz değil mi? Bu gün msn'de de bir arkadaşımı sonu gelmez sorularımla bayılttım zaten, sanırım şimdi sıra sana geldi.:)))) Güzel bir akşam, keyifli bir hafta sonu geçirmeni diliyorum.:))

A: Ha ha haaa... Beni bayıltamadın ama güldürdün şekerim..:))  Neyse, için rahat etsin; kalp krizi geçirenlerin durumu gayet iyi imiş, ama ısrarla "resim" lafını kabul etmeyeceklerini söylüyorlarmış.:))  Hafta sonu umarım senin için de çok güzel geçer canım.:))

Günaydın! :)) Öncelikle herkes için sağlıklı, bereketli ve güzel bir hafta olmasını diliyorum.:)) 0ndan sonra da diyorum ki; "Şaka bir yana, ben de dükkân isimlerinin kesinlikle Türkçe olmasından yanayım. Hem de bir an önce..."

A: 0nu ancak diktatörlük rejimi uygulamaya koyabilir Sumrucuğum, o yüzden hiç boşuna beklemeyelim derim.:)) Yıllardır istedik, bunun için çabaladık da ne oldu? Günden güne yabancı isimler daha da arttı maalesef!  Yani, umudum yok açıkçası..

Yoksul Bir Aileden Geldiği Ortaya Çıkan Milli Golfçü Süresiz Kadro Dışı Bırakıldı..

Yok artık daha neler .Ama burası Türkiye değil mi? Pardon.

A: Dünyanın en çok kazanan sporcusu Tiger Woods'un bir golfçü ve golfün de pahalı bir spor olduğu düşünülerek alınmış bir karar olsa da, bizim ülkede yoksulluğun siyaset ile ilgisi ve anlık değişkenliğini göz önüne alınca, haber şaşırtıcı oluyor elbette.:)))

'En Genç Girişimci' " Bu ne şimdi" diyeceksiniz verilen cevap "eee intiharda bir girişim sayılır" olacak..Çok ilginç gerçektende..İnsan hayatı ne kadar ucuz değilmi?

A: Bütün diğer manşetler gibi bu da öylesine absürt bir manşet Arzucum, kafana takılmasın sakın!:)  Ben bunları kaleme alanların bile o kadar duygusuz olacaklarını sanmıyorum. Komiklik olsun diye yazmışlar işte..

Yozgat'ta "McDavut's" adiyla köftecilik yapan adama McDonald's uyarida bulundu. Köfteci "McDonald's'a bir zarar verdiysek özür dileriz," dedi...

Trabzon'daki bir çiftin kizlarina her gün önünden geçtikleri GiMA marketin adini verdikleri ortaya çikti

Biçaklanan adami arkadaslari bes dakika mesafedeki izmit Devlet Hastanesi yerine "Tanidik doktor var," diyerek Gölcük'e götürürken yolda can verdi...

Daha bi dolu komik manşet.Çünkü burası Türkiye.:)))Olsun biz böyle güzeliz be acemim bilgem:)))) 

A: "Tanıdık doktor" konusu çok iyimiş yaa..:)))  Haber komik, gülüyoruz ama, yurdum insanı bunu kesin yapmıştır diye düşünmeden de edemiyorum. Katkın için çoooook teşekkür ediyorum Martı kuşum.:))

Aziz Yıldırım: "3 Sene Üst Üste Şampiyonluk Sözüm Bu Sene Başlamayabilir. Ne Zaman Başlayacağını Daha Sonra Bildireceğim"...

 sanırım ömrü yetmeyecek bildirmeye :)))))

A: Bir Beşiktaşlı olarak buna "yorum yok" diyeceğim Esracım.:)))  Baksana; manşet haberi zaten yapmış yapacağını,  üstüne bir de sen vurmuşsun... E şimdi ben de birşeyler yazarsam, Fenerli arkadaşlarımızı iyice üzmüş oluruz, boşver!:))))

Hepsi çok çok güzel ama Aziz Yıldırım'ın sözlerine daha bi bayıldım,bide kupa eklerse süper olur :))))))))

A: Şimdi Selami, Allahaşkına iş mi bu senin yaptığın?  Niye hatırlatıyorsun kupa meselesini?  27 yıldır 0nun ezikliğini yaşayan insanlar için çok gaddarca bir yaklaşım bu.  Çok ayıp!:)))))

Hayırdır??? Ben özelden yazdığım iletide Nermin'e sadece; "Bu gün çok işim var" demiştim. "Siteden ayrılıyorum" demedim. -Her ne kadar Sayın Site Yönetimi 31 Mart sabahı yazdığım iletiye bir iş günü geçmiş olmasına rağmen henüz yanıt vermediyse de önemli değil. Ben çok sabırlı biriyim, beklerim.- :)))) Neyse, konumuz o değil. Asıl mesele ben arkamı döner dönmez yapacak başka işiniz yokmuş gibi Fenerbahçem hakkında ileri geri konuşmaya mı başlamışsınız, yoksa bana mı öyle geliyor?:):):)

A: Eee... şeyyy.... kem küm... Hava bugün çok güzeldi ama, yarın yağmur yağacak gibi... Sahi Sumrucuğum, n'oolcak bu memleketin hali? Soğan fiyatları da almış başını gidiyor...  (Kaz çevireyim dedim, beceremedim, yapabildiğim ancak bu oldu.):)))))

Rus Ruleti Turnuvası varmış ve ben de kaçırmışım, bak şimdi nasıl üzüldüm. Her fırsatta şanssızlığımdan dem vururum hatırlarsan, işte burada işe yarar, ödülü de kapardım, her ne kadar göremesem de :)))   Ruleti kaçırdım bari Barcelona için beni seçseler, adaylığımı koyuyorum, yetkililerin dikkatine :))

A: Ha ha haaa... Rus Ruleti Turnuvasında gerçekten de ödül alabilirdin, yazık olmuş!:)))  Ben de Çinlilerin aynı anda zıplamasından endişe duyardım, neyse ki organize olamıyorlarmış.  Beklenen İstanbul depremi bile 0nun yanında hiç kalacağı için, bu haber beni bayağı rahatlattı doğrusu.:))))

Hah, buna bittim işte... Haaa_riii_kaaaa!!! :))))  "Turkcell: "Bilmedikleri Bir Numaradan Gelen Cevapsız Çağrıyı 'Belki Kızdır' Umuduyla Geri Arayanlara Minnettarız."... "

A: Turkcell'in bundan bir hayli kazanç sağladığı anlaşılıyor.:)))  Diğer 2 operatörü de hesaba katarsak, düşün artık 'beklenti' piyasasını!:)))

Senede Bir Kez Kıldığı Bayram Namazına Büyük Anlamlar Yükleyenler İçin Diyanet İşlerinden Açıklama Geldi: “Akıbetlerini biz de kestiremiyoruz.”

İleri Saat Uygulamasıyla Yılda 4.7 Milyon TL'lik Enerji Tasarrufu Yapıldığını Hesaplayan Enerji Bakanlığı Yetkilileri, 2011'den İtibaren İleri Gün Uygulamasına Geçerek 24 kat Fazla Tasarruf Sağlamayı Planlıyorlar...

Hala gülüyorum :)) Eğer tutarsa sonraki seneyede ileri hafta hatta ileri ay uygulamasıda yapmak isterler bunlar :))

A: Sorma, o zaten başlı başına ayrı bir değerlendirme konusu.:)) Dediğin gibi, bunun haftası var, ayı var; titiz bir hesaplamayla bırak tasarrufu, elde kalan enerjinin dış satımı ile hazinenin ihyâ olması bile mümkün!:)))

Yok yok acemim bilgem ne kendimin ne de yetiştirdiğim çocuklarımın böyle olmasını istemem.Çünkü yaşadığım yer Türkiye ve ülkemde çok zeki insanların başı hiç dertten kurtulmuyor ki:))))

A: Ama yine de bu kadar zeki insanlara gıpta etmekten kendini alamıyor insan. Bu arada, Nadya'nın Türk kökenli olduğunu ve Türkiye'de çalıştığını düşününce, demek ki bundan böyle 0nun da başı dertte demek lazım.:))) 

Ne kadar kültürlü bir milletiz :)) Kültürümüz çok iyi ama güvenlik sıfır, koskoca piramitlere sahip çıkamamışız :))))

A: Çok doğru bir tespit Esracım, aynen katılıyorum. Videoda görüş bildiren arkadaşın da dediği gibi, bu konuda asıl suçlanması gereken kişiler gümrük çalışanları bence de. Alıyorlar rüşveti, sonra da böyle gümrükten geçirtiveriyorlar koskoca piramitleri.:)))

Aslında ben de en sonda söylenen ve konuya son noktayı koyan o üç sözcüğe kadar, "Şaka gibi vallahi, olaya bak" diyor, sinirlenmekle gülmek arasında gidip geliyordum. Ama finaldeki o üç sözcükten sonra birden yüzümdeki gülme dondu ve duyduğum dehşetle birlikte içim acıdı. "Ben mi yanlış anladım acaba?" dedim ve emin olmak için yeniden izledim. Çocuklarımız  kimlerin elinde yetişiyor bakar mısınız lütfen? Yazıklar olsun! Hal böyle olunca, yeni yetişen nesilden ne fayda umulabilir ki?

Bu arada, birmilyon com.'un bilgi yarışması sorularından biridir bu. "Mısır piramitleri hangi ülkededir?" sorusuyla her karşılatığımda biraz da kızarak; "Bu da her halde sitenin çocuklar için olan yarışmalardan yanlışlıkla bize karışmış sorulardan biri" diye düşünmüşümdür. Meğer ihtiyacımız varmış da benim haberim yokmuş.

Bir de sevgili Nermin, başlığını çok kısa tuttuğun için günlüğün ön sayfada görünmüyor. Bence bu videoyu herkes ibretle izlemeli. Günlüğü mutlaka o başlıkla yayınlamak istiyorsan ya yazıyı ortaya doğru çekmen ya da birer boşluk bırakarak yazman veya noktalama işaretleriyle falan ön sayfada görünecek hale getirmen gerekiyor.

İyi geceler...

A: Ben "günaydın" diyeceğim, çünkü yorumunu sabah okuyabildim.:)  Ve uyarın için çok teşekkür ediyorum sevgili arkadaşım. Az önce dediğin gibi yapıp başlığı biraz uzattım; bu teknik detay için de ayrıca teşekkürler.:)  Videoyu seyrettiğim zaman yalnız sitede paylaşmakla kalmadım, e-mail olarak yakınlarıma linkini gönderdim, facebook'ta da sayfama ekledim. Şimdi kendi kendime soruyorum; acaba bizler mi, yani bu bilgisizliğe "yuhh!" diyenler mi, yoksa videoda görüşleri alınan gibiler mi çoğunlukta?  Son cümleyi söyleyen kişi gerçekten tarih öğretmeniyse, korkarım 0nlar çoğunlukta..:(

Sumru Abla ben o şahsın söylediklerinin doğruluğu kadar mesleğinden de şüpheliyim ve inanmadım da. Belki de inanmak istemedim, hatta şu an düşünüyorum ve yine inanamıyorum, yok yok mümkün değil, diğer sözleri gibi kesin mesleğini de sallamıştır. Öyle olmasını umudediyorum, aksini düşünmek bile hakikaten içler acısı :(((

A: İnşallah, dediğin gibi mesleğini de sallamıştır Esracım. Aksi halde, bu gibilerin elinde yetişen çocuklarımızın bilgi düzeyi, uluslararası komedilere konu olacak bu gidişle..

Dün geceden bir konuya sinirlenmiştim Acemim bilgem.İnan bu video ilaç gibi geldi.:))Nasıl kaçırılmış ayol gümrükteki rüşvetçi polisler göz yummuştur.O tonluk taşları blok blok arabanın bagajında kaçırmışlardır hırkıs Mısırlı'lar.:)))))

Ama bana asıl darbeyi Tarih Öğretmenim vurdu:)))))

A: Yok Martı kuşum, o tarih öğretmeninin dediğine göre deniz yoluyla kaçırılmış piramitler. Kaçırma olayına ilmî açıdan bakarak açıklık da getirmiş üstelik. Diyor ki; "1- Zaten Türkiye'de her türlü kaçakçılık var" (yani bunun olması çok normal demeye getiriyor) "2- Kanunlar yetersiz" (sallandıracaksın Taksim'de birkaç tanesini, bak o zaman bir daha oluyor mu fikrini destekler bir yaklaşım) "3- Bu, tek kişinin yapacağı bir şey değil, büyük bir şebekenin işidir." (Sherlock Holmes mübarek!)  :)))) 

Umarım senin düşündüğün gibidir Esracığım. Artık 9. sınıf öğrencileri cetvel bile okuyamaz halde oldukları için söylenenlerin doğru olduğu hissine kapıldım ben açıkçası... İnşallah yanılıyorumdur.

A: Valla benzer örneklerle karşılaştığım için, ben de doğru olduğu inancındayım.

Hayırdır, bu aralar olasılık ve şans konusuna takılmış durumdayız ! Elmizde çok sayıda sayısal loto kuponu ve milli piyango bileti var sanırım.;-) Ne diyeyim rast gele :)

A: Hakkaten yaa, son iki video benzer konuda olunca, insanın aklına "acaba?" gelir elbette.:))  Valla Murat, şans oyunları içinde oynadığım sadece Sayısal, 0nun da sonuçlarına bakmayı hep unutuyorum. Birkaç haftadır biriken kuponlara bi bakayım şimdi, belki de birkaç trilyonum olmuştur, kimbilir!:))) 

Masa tenisinin otoban versiyonu olsa gerek, bu da bir olasılık :))

A: Ha ha haaa... Haklısın, çok benziyor.:))

Nermin'cim bu da benden sana olsun (Resmini Murat Bey'in sayfasından çaldım :))  Umarım beğenirsin :)

http://en.tackfilm.se/?id=1267434139406RA47

A: Allah iyiliğini versin senin!:))))))  Nasıl becerdin de beni dünya kahramanı(!) haline getirdin şaştım kaldım.:))))  Vayy beee, ben neymişim meğer! Gururdan ağlayanları bile gördüm ya, ölsem de gam yemem artık.:)))))  Hârikasın valla Esracım, çok teşekkür ediyorum..:)))  Bunu bir kenarda saklayacak ve ihtiyaç halinde açıp egomu tatmin edeceğim.:))) 

Rica ederim Nermin'cim, konumuz olasılık değil miydi? :)) Bugün sitenin paylaşım kısımlarını ayakta tutmaya çalışan 3-5 kişiden birisin yarın da dünya kahramanı olursun belli mi olur? :))

A: Ben bu gazla Mars'a bile giderim, tutmayın beni!:)))))

Yazı yarım kaldı birden :)) Esra hanım tenis maçına benzetmiş,bende futbola benzeteyim, Beşiktaş böyle verkaç yapıp oynasana her hafta 3 puan :)) Hoş bi günlük eline sağlık Nermin hanım :))

A: He heyy bee! Bir Beşiktaşlı'dan yorum almak da bir başka oluyor yani...:)))  Var mı siyah-beyaz gibisi? Yok tabii..:)))

Olasılıkların sayısı gittikçe artıyor :)) Yine yazayım dedim, maksat muhabbet olsun :))

A: Muhabbetin konusunu(!) anlayan anlamıştır, değil mi Esracım?:)))  (Şifreyi çözenlere selâm olsun!):)) 

İnanılmaaazzz!!! :)))) Harika görüntüler... :))) Bir çok yerini heyecanla ama tamamını yüzümde kocaman bir gülümsemeyle izledim. Hele soyguncuların şansına ne demeli???!!!:))))) Günlüğün, günün bu saatinde gerçekten çok iyi geldi. Çok teşekkürler sevili Bilge arkadaşım.:))

A: Ha ha haaa... Ben de en çok o soygun işini beğenmiştim. Bir de balkondan düşen kadının durumunu..:))))  Yorumunla neşeme neşe kattın Sumru, sağolasın!:))

Benim gibi şanssız birine çok fazla bu görüntüler, seyrettikçe "yok artık" demekten kendimi alamadım. İnşallah bir gün şansla tanışmak bana da nasip olur :))

A: "Gökten çember yağsa, bir tanesi bile başıma geçmez" diyenlerdensin ha?:))  Esracım, belki de sahip olduğun pek çok şey için pek çoklarına göre şanslısındır da, sen farkında değilsindir.:)) Ama derdin şans oyunlarıysa, "ya çıkarsa" umuduyla herkes gibi şansını denemeye devam etmekten başka çare yok. Bir gün belki... Neden olmasın?:)))

Şans oyunlarıyla hiç işim olmaz, bahsettiğim şansın bunlarla alâkası yok Nermin'cim. Benimki daha çok yaşadıklarımla alâkalı, elbette şanslı olduğum şeyler de var ama bir şekilde şanssızlık gelip beni buluyor :)

A: Ay o dediğinden bende de var, tıpkısının aynısı..:)) Hele son zamanlarda adeta elimi neye atsam kurutuyorum ayol!:))  Bazı "derin düşünürler" büyüden şüpheleniyorlar ama hiç de inanmam ki öyle şeylere..:))) 

Birmilyonun kan kaybının müsebbibi bulundu  'elimi neye atsam kurutuyorum ayol' kelâmı ile kendisini alenen deşifre etti :)) Ne diyeyim Allah bizi sizden korusun Nermin Hanım ;-)

A: Aaa, bak bunda tamamen yanılıyorsun Murat! Öyle olsaydı, Ekim 2005'ten bu yana sitede üye kalmazdı; işler kötüye gidince de yönetim beni hemen siteden atardı valla.:)))

Bu videoyu da daha önceden görmüştüm (bişeyi de görmeyeyim ya :)) o zaman da tıpkı şimdi olduğu gibi tamamını izlemeden yarıda bırakmıştım. Sevemedim gitti şu vücutçuları, nedense çok itici geliyorlar. Ama bu, yorum yapmama engel değil ve de hızına yetişmeye çalışıyorum :))

A: Şekerim, vücutlara bakmadan, sadece hareketleri izlesen olmuyor mu?:))) Gövde kısmısını ben de itici buluyorum ama, hareketler müthiş! Lütfen bir de sonuna kadar izle bak, sonlara doğru bacakların V şeklinde bir açılışı var ki, inanılmaz bir durum, süper bir performans!..  Yorum yetiştirme çabalarına da ayrıca teşekkür ediyorum.:)))  (Sitede olmadığım günleri telafi etmekteyim, hepsi bu!):)))

Tamam vücutlara bakmadan izleyeyim (nasıl becereğim 0nu da bilmiyorum da bişey değil millet sapık falan sanacak töbe töbe :))) dedim ama video kayıp, yerinde yeller esiyor, çok şanslıyım çoook :))

A: Haklısın, şu anda izlenemiyor gerçekten de. Sanırım server hatası... İlerleyen saatlerde düzelir belki. Düzelmezse yayından kaldıracağım, o zaman şansına küsersin sevgili Esra!:)))  Ayrıca, bunu izliyorsun diye kimse sana sapık yakıştırması falan yapamaz, görüldüğü üzere Monako prensi bile gösteriyi izlemekte. Sapıklık olsa kraliyet ailesinin o salonda işi ne ayol?:)))

Video geri gelmiş, itici gelmesine rağmen seni kırmayıp izledim Nermin'cim :) Bir ara herhalde kardeşini tek parmağıyla kaldıracak diye düşünmeye başladım ve sanırım şaşırmazdım da :)

A: Bak gördün mü, dedim sana; vücutları es geçerek sadece hareketleri izlediğin zaman, ne kadar inanılmaz bir iş yaptıklarını anlıyorsun.:))  Gerçi sen hızını alamayıp olayı tek parmağa kadar indirgemişsin ya, olsun, bu da etkilenmenin boyutunu göstermesi açısından güzel bir yorum olmuş Esracım.:)))