Bilgi Yarışması, Ana Sayfa

Ana Sayfa

İkili Yarışmalar

Kelime Yarışmaları

Zeka Yarışmaları

Günlük

Foto Kulüp

Bir Soru

Serbest Kürsü

Dostluk

Üyelik
Ana Sayfa
Seçkin Üyelik
Mesaj Kutusu
Tavsiye Et
Tıkla Kazan
Ödül Listesi
Gruplar / Sıralama
Sohbet Odaları
  Üyelik
Kullanıcı adı
Şifre
Yeni üye
Şifremi unuttum
Tavsiye Edenlere 10,00 Bonus
Tavsiye edeceğiniz e-posta adresi


%50 Daha Hızlı Flash Menü

Toplam üye
2.056.785
Aktif soru
27.965
Aktif üye
1.186

Bayrak

KONU SAHİBİ: piruspapirus   -   21 yorum, 12.343 kez okundu

TARİH: 13.03.2008 13:57:00

KONU BAŞLIĞI: Sizce Sebep Ne ?

KONU AÇIKLAMASI:
Bu gün habertürk.com da dolaşırken rastladığım bir haber bana enteresan geldi. Şu anda TV lerde halen yayınlanmakta olan "Var mısın Yok musun ?" programına 500.000 in üzerinde müracaat olmuş. Yine "Ahmet Çakar la Şansa Bak" programına yapılan başvuru sayısı 100.000 i aşmış. Kim 1 Milyon İster'e yapılan başvuru 100.000 civarındaymış. Bunun yanı sıra pasaparola vs... gibi yarışmalara 50.000 civarında müracaat olmuş. Toplam olarak şu anda bu yarışmalara yapılan müracaat sayısı 750.000 civarında. Kısa bir süre sonra belki bu rakam 1 milyona kadar dayanacak. Bu yarışma müracaatı patlamasını nasıl değerlendirdiğinizi öğrenmek istiyorum. Sizce bu konu insanların 15 dakikalığına bile olsa "şöhret" tutkularının bir sonucu mu ? yoksa hükümetin her türlü güzel senaryolarına ve gösterişli tablolarına rağmen ekonomik yönden çökmüş bir toplumun kısa yoldan voleyi vurma çabası mı ? Bir de bu işin bir başka boyutu var. Bu yarışmalara başvurmak için hemen her yarışma bir takım özel telefon numaraları yayınlıyorlar. Bu özel hatların ortalama tarifesinin 20 kontör olduğunu düşünürsek, örneğin bir kişi nin yarışmaya müracaat bedeli olarak 3,5-4 ytl ödediğini söyleyebiliriz. Bunu 750.000 ile çarptığımızda ortaya çıkan sonuç epeyce çarpıcı, tam tamına 2.625.000 ytl ile 3.000.000 ytl arası.... Yani eski parayla 2,5-3 trilyon lira arası.... Neredeyse; "Türk halkından alınan ek bir 'umut vergisi' " diyebilmek mümkün. Bu konu hakkındaki fikirlerinizi paylaşırsanız memnun olurum.

Yorum yazmak için üye girişi yapmalısınız, üye girişi yapmak için buraya tıklayın


KULLANICIYORUM
milkman74Sevgili özgür bey bu yarışma programlarına katılmak isteyen insanların bir kısmı dediğiniz gibi çabuk köşeyi dönmek çıkar çare aramak,fakat öyle yarışmalar varki mesela pasaparola ve kenan ışık'ın programı katılmayı hangimiz arzu etmeyiz hem para kazanacaksın hemde bilgini sınayacaksın ne güzel değilmi,Gelelim diğer tarafına telefon ettiğinizde karşınıza herkesin bilebileceği bir soru çıkıyor bunda amaç insanlar aradıkça onlar para kazansın denetleyen kim kimse,köşe döneyim derken eldekinide kaybediyor insan,sonuçta eğlenceli olan bu programlar birilerini daha çok eğlendiriyor:))
Sevgili Nail bey; bahsettiğiniz üzere bazı bilgi yarışmaları var ki, sizin de bahsettiğiniz üzere gerçekten bilgisine güvenen insanlar katılmak için adeta savaş veriyorlar. Çoğu zamanda katılamıyorlar. O tipten, gerçekten bilgisine güvenip bu yarışmalara müracaat eden, bunun yanı sıra "biraz da para kazansam fena olmaz" diyen insanları bu kürsü konusundan bir parça istisna tutmak isterim. Benim burada esas irdelemek istediğim husus hayatında gazete okumamış, haber dinlememiş tiyatronun yakınından, kütüphanenin uzağından geçmemiş bazı insanların bu tip programlara adeta bir Milli Piyango gözüyle bakmasıdır. Ekonomisi kötü giden ülkelerde genel hastalık semptomu gibidir, şans oyunlarına rağbet. Türkiyede ki televizyoncularda bunu iyi etüt etmiş olmalılarki; "madem şansını denemek istiyorsun, vergisini öde, şansını dene" mantığından hareketle halkın bu talebine cevap vermişler. Bahsettiğiniz üzere başvuranların pek çoğu kaybediyor ama kazanan hep KASA oluyor. Değerli yorumunuz için teşekkürler.
Sesu66Bizler belirli ücret karşılığında çalışan insanlarız. Hepimizin hayalleri var ve kazandığımız para maalesef bu hayalleri karşılamaya yetmiyor. Bu tür programlara katılarak hem eğleniyor insanlar hem de belki hayal bile edemeyecekleri paralara kavuşuyorlar. İki yıl önce Kanal D de yayınlanan "Kim 500 Milyar İster" e katılmıştım, sıralamayı geçemedim. Bu yıl aynı programın devamı olan "Kim 1 Milyon İster"e başvurdum. O tür yarışma programlarını sürekli takip ediyorum, çıkan soruların bir çoğuna da cevap verebiliyorum. Eee o zaman neden ben de gidip hayallerime kavuşmama yardım edecek bol kazançlı bu programa katılmayayım. Kaybım ne, alt tarafı bir telefon parası. :)) Şöhretle bir alâkası olduğunu zannetmiyorum, ama gidip 1 Trilyonu kazanarak şöhret olsam fena mı olur? :)))
Kim 1 Milyon İster in statüsü zaten farklı. Onda herhangi bir telefon no yok. Sadece internet üzerinden başvuru yapılıyor. Öncelikle bu konuyu belirteyim. Onu sadece habertürk ün sitesindeki bir istatistiki bilgi olarak yazdım. Onun haricinde benim düşünceme göre bu tip yarışmalara genellikle gençler şöhret olabilmek için, orta ve orta yaş üzerindeki insanlar daha ziyade maddi kaygılarla katılıyorlar. Hala şöhrette gözünüz yok değil mi ? :)))
marti..Ben bu insanların yarışmaya ünlü olmak için katıldıklarını sanmıyorum Sevgili Pirüs.Çünkü zaman içinde gördük ki televizyon ünlülüğü çok gereksiz birşey.Çünkü kanalların nerdeyse çoğu bu insanları o an için kullanıp sonra bir kenara fırlatıp atıyor.Bence bu tür yarışmaların ilgi çekmesi,içimizdeki para hırsı.Nasıl olsa zeka gerektirmiyor.Nasıl olsa herhangi bir bilgi kırıntısına ihtiyaç yok.Geçtik televizyonun başına milletçe bul karayı-al parayı oynuyoruz.Özellikle bu Var Mısın,Yok Musun yarışması.Hepi topu açılacak 20-25 kutu ama bir kanalın tüm akşam saatlerini alıyor.Gereksiz konuşmalar,ağdalı hayat hikayeleri,bir ton saçmalık üst üste.Mesela Evren adlı yarışmacının,yarıştığı bölümü seyrettim.Neydi o şiirimsi zırvalıklar.Adamcağız hayatımı normal yaşamaya çalışıyorum dedikçe körlüğünün üstüne basa basa diğer yarışmacıların zırva şiirleri.Ama ben bunları normal görüyorum tabii.Biz değilmiydik başkalarının hayatlarını BBG evleri diye gözetleyen.Bir ev bir araba için tüm hayatları gözler önüne serip başkalarının ettiği hakaret dolu telefonları sineye çeken.Özellikle şu son cümlen cuk oturmuş."Türk halkından alınan ek umut vergisi"...Ben bu yarışmalar içinde özellikle passaparola ve kim birmilyar isteri ayrı tutyorum.Çünkü bu iki yarışmada en azından bilgi-kültür var.
Öncelikle şunu söyleyeyim; Var mısın Yok musun ? u ve son haliyle "Kim 1 Milyon İster"i ben "Yarışma" gözüyle görmüyorum. Yarışma da en az 2 veya daha fazla sayıda rakip, belli kurallar içerisinde yarışır. Kim 1 Milyon eski haliyle bir Yarışma programı iken şimdi yarışan kimse yok. Yapılan başvurular ve nasıl seçildiğini kimsenin bilmediği yapımcı şirketin atadığı insanlar bir koltuğa oturtulup, cevapladığı soru kadar para kazanıyor. Yine Var mısın Yok musun ? da da bir kişi koltuğa oturtulup, ha babam sandık açtırılıyor. Yani sadece 1 tek kişi rakip olamdan yarışıyor. Bu açıdan bence ikisinin çok fazla farkı yok. Kim 1 Milyon İster olsun, Var mısın Yok musun ? olsun, bunlar sadece izleyiciye eğlenceli saatler geçirtilmek için hazırlanmış show programları. Onun haricinde TV yarışmalarındaki ünün gereksiz bir şey olduğunu herkesin tam olarak anlayabildiğini düşünmüyorum. Bu gün hala bu şekilde bir üne sahip olmak isteyecek çok sayıda genç olduğunu düşünüyorum. Yukarıda sevgili eşime verdiğim yanıtta belirtmiştim. Bence yaşı 20-25 arasında olan kişiler bu tür programları daha ziyade ün kazanmak için araç gibi görürken, orta ve orta yaş üstü geçim derdiyle hırpalanmış insanlar maddi bir kaygıyla tercih ediyorlar. Ben de elbette bir TV izleyicisi olarak yarışma veya şov programlarına karşı değilim. Fakat Türk halkının bunu bir Milli Piyango gibi görmesine karşıyım. Bu zihniyeti insanlara yerleştiren nedenlerin yok edilmesinden yanayım. Değerli yorumunuz için teşekkürler.
m_m_c_ben okuyorum iki yada üç yıl sonra işe başlayacğım tabi iş bulabilirsem bir mühendis olarak büyük olasılıkla fabrikada 1000 ytl cıvarı bir para alırım yeni çıkacak sosyal güvenlik yasasına göre emekli olduğumda bugünün parasıyla 325 ytl alıcam tabi olası ekonomik krizlerden ötürü işsiz kalmazsam değil 500.000 hayatım boyunca 25000 ni bir arada göremem sizce bilyonda bir bile olsa bu şartlar altında şans oyunlarından yarışmalardan medet umman insanlar haksızmı
Kesinlikle haklısınız. Benim eleştirdiğim, maddi veya başka nedenlerle katılmak isteyenler değil, onların bu tür yarışmaları adeta bir son şans gibi algılamasına sebep olanlara. Değerli yorumunuz için teşekkürler.
Varta6-7 senedir bütün uğraşlarıma rağmen Kim 1 milyon istere katılamadım. Eski adıyla 500 milyar:) Yeni formatında internetten başvuruluyor. Yani Telefonla bir kazançları yok. Diğer yarışma programları pek ilgimi çekmiyor. Özellikle varmısın yokmusun tamamen para kazanmak ve şöhret olmak için tercih edilen bir yarışma. En acısıda varmısın yokmusunda yarışan 1-2 yarışmacının daha sonra şansa bakta yarıştığını gördüm. Bu yarışma programlarının hangi kriterler insanları oraya aldıklarını pek anlamadım. İşin diğer tarafına gelince yine hükümete dokundurmuşsunuz:) Tabiki bu yarışmalara başvuran bir çok insan parayı bulma derdinde. Asıl amaçları bu. İnsanlar yıllardır bu memlekette Toto,loto, Piyango ve yarışma programlarına hep böyle ilgiliydi. Ekonomi her zaman bu haldeydi. Sizinle tam olarak aynı fikirde olmasamda ekonominin pek iyi olduğuna inanmıyorum. Ama bunu 6 sene önce herşey çok güzeldi bu adamlar geldi memleket çöktü gibisinden bir görüşede karşı çıkarım.
Evet Kim 1 Milyon İster in adını sadece haberde adı geçtiği için kullandım. Onun haricinde benim hükümete yaptığım eleştiri ayrı bir olay. Bu tip şans oyunlarına talep çoğu ülkede ekonomide bir kötüye gidişin işaretçisi kabul edilir. Hükümette ekonomideki kötü gidişe rağmen bence Türk halkına sanki durumumuz iyiye gidiyormuş gibi mesajlar vermeye kalkıyor. Bu durumda bir vatandaş olarak eleştiri hakkımı kullanıyorum. Hükümetin dediği gibi 5 yılda milli geliri kişi başına 2500 dolardan, 5500 dolara çıkan bir ülkede şans oyunlarına talep artmaz, tam tersi azalması gerekir. Fakat reelde bunun arttığını gözlüyorsak, bir yanlış bilgilendirme var demektir. Daha önceki hükümetlerde aynı hatayı yaptıkları için siyaset sahnesinden silindiler. %47 oy alan partide bu şekilde halkı kandırmaya çalışırsa onlarında sonu aynı olur. Benim yaptığım bir vatandaş olarak hem eleştiridir, hem de uyarıdır. Böyle algılanırsa sanırım daha doğru olur. Değerli yorumunuz için teşekkürler.
ginger2004Yarışmaların niteliğine göre AMAÇ: BİLGİYİ SINAMAKSA, tabiki bir karşılığı olacak..bence helal olsun...katılmayı düşünmek bile cesaret işi..X..PARA KAZANMAKSA, arz var talep var derim..ve ekonomiyi kim dinler derim...katılmak isteyende , katılmak isteyenler üzerinden kazanç sağlayanlarda tek bir hedefi varken derim..."para kazanırken şöhret olma tutkusu " varken derim....kim tutar sizi derim..bir atasözümüz var" bal tutan parmağını yalar"...bu işe kim ki başını koymuştur, parmağındaki balıda yalar, ucundanda olsa....kEŞKE "UMUT VERGİSİ" olsa..hiç olmazsa devlete gidecek, dolaylı vergileri göz ardı ediyorum...veee diyorumki Toplumumuzun kısa yoldan , emek harcamadan kazanç sağlama merakından bu yaşananlar...bakılıyorki arzzzzzzzzzzzz // talepppppp varrrrrr.."buyrun" deniyor
Bence kendisinden ve bilgisinden emin bir insanın, eğer çok fazla maddi kaygısı da yoksa 75 milyona kendini ispat etme gibi bir görev ve yükümlülüğü olduğunu çok fazla düşünmüyorum. Buradaki esas amaç bence PARA KAZANMAK düşüncesindeyim. Sizin bahsettiğiniz gibi amacı iyi etüt eden televizyoncuların da serbest piyasa ekonomisi kuralları içerisinde hareket etmesi bir derece normal gibi de olsa bana yine de etik olmayan bir şeyler var gibi geliyor. Düşünün şimdi; yüzbinlerce insan, 20-25 kontöre kıyıp bir yarışmaya müracaat etmiş ve bir yapım şirketinden gelecek, kendini yarışmaya davet eden telefonu bekliyor. Büyük olasılıkla o telefon hiç gelmeyecek. Yüzbinlerce insan 31 Aralık çekilişinin gecesinden, 1 Ocak'ın hüsran dolu sabahına uyanacaklar. Geçenlerde Ahmet Çakar'ın programında bir adamcağız çıkmıştı, sanırım bir memurdu. İki gözü iki çeşme ağlıyor; "lütfen Ahmet bey, benim en az 18 bin ytl ye ihtiyacım var yoksa, ödeyemediğim borçlarımdan dolayı hapse gireceğim. Alacaklılarıma bu programa katılacağımı söyleyip, bir kaç gün müsaade etmelerini istedim." diyor. Bu tablo iç acıtıyor. Düşünün ki, belki de yarın dairesine gidip, iş yaptıracağınız bir devlet memurunun TV karşısındaki hali bu. İnsanları teşhir ederek yapılan yardımlar ne kadar iç acıtıyorsa, bence bu olayda o kadar içimizi acıtıyor. Kabahat o devlet memurunu 5-10 milyar karşılığında teşhir eden de değil, ona sahip çıkamayan devletinde değil mi ? Sonuçta vicdanlarımızda tarif edilemeyen bir acı ve bu acıdan rating, dolayısıyla para kazanan birileri. Bendeniz bunu tek başına bir arz talep meselesi olarak göremiyorum maalesef. Değerli yorumunuz için teşekkürler.
_ceyla_m_m_c arkadaşımızın yorumuna katılıyorum. Yarışmalarda gördüğümüz insanların bir çoğu 25.000 YTL yi bile bir arada görmelerinin mümkün olmadığını, ömür boyu çalışsalar oradan kazandıkları parayı temin edemeyeceklerini söylüyorlar.kimi kazandığıyla ev alma hayali kuruyor, kimi çocuklarının geleceğini buradan alacakları parayla kurmayı düşünüyor.yıllarca zorluklar içinde okuyup mühendis öğretmen vs meslek sahibi olan insanların kıt kanaat geçinmeye mahkum bırakıldığı günümüzde çok da yadırgamıyorum katılımcıları açıkcası.yarışmacıların içinde şöhret meraklısı yada sırf tanınmak için oraya çıkan var mıdır onu bilemeyiz fakat olanlarda fazla heveslenmesin derim zira bu tip programlarda şöhret arayanların sonları malum :)) sevgiyle kalın
m_m_c arkadaşımızın yorumuna katılıyorsanız, ben de size katılıyorum. :)) Tam bir umut sömürüsü yapılıyor bence. Ben de katılım için başvuranları asla yadırgamıyor, tam tersine onları böyle bir sömürünün aracı yapan nedenleri kendi kendime düşünerek ve sizlerle istişare ederek cevaplamaya çalışıyorum. Sizin de bahsettiğiniz üzere Türk vatandaşında "çalışarak asla rahat bir hayat yaşanamayacağı" düşüncesi yerleşti. Toplumsal hayata bakıyoruz, (helal veya haram) para kazananlar siyasiler, hortumcular ve medyatikler. Normal bir vatandaş için siyasetin prosedürü uzun ve zor. Hortumculuk için ise hatırı sayılır bir çevreniz ve siyasi desteklerinizin olması şart. O bakımdan normal bir vatandaş için bu da pek tercih olamayacak bir yöntem. Dolayısıyla geriye bir tek seçenek kalıyor, "medyatik" olmayı denemek. O beyaz camı en az 15 dakika, hatta mümkünse daha da fazla işgal edebilmek. Bu yüzden çankaya köşkü çevresinde striptizden, BBG yarışmasına, kumkapı cinayetine kadar pek çok ünlü olma yöntemi kullanılabiliyor. Bunun farkına varan TV ciler de fırsatı kendilerince değerlendiriyorlar. Kısacası tüm bunların tek müsebbibi, "nazar etme ne olur, çalış seninde olur" anlayışının artık iflas etmesidir. Çünkü artık sadece çalışarak bir şey olabilme imkanı kalmadı bu ülkede. Değerli yorumunuz için teşekkürler.
m_m_c_bir ülke düşünün satılmadık değeri kalmazsın iletişimi ulaşımı hatta suyu bile yabancı sermayeye satılmış veya satılmak üzere olan başbakanı en az 3 çocuk yapın diyen ekonomisi durgun halkı bankalara borçlu nakit akışı olmayan en büyük yerli firmaları küçülmeye çalışan bir ülke insanların her an işsiz kalırıö korkusuyla yaşadığı yeni çıkan sgyasa tasarısına göre emekli aylıkları 225 ytlden başlayacak halkının haberi bile yok bunun yerine türbanla oyalanan üniversite gençliğinin iş kaygıları üniversite okumayanların ise üni.kapılarında türban diye bağırdı bir ülke ve o ülke insanı umudunu yarışmalara bağlamış 16000 ytllik baraj sorusu bu ülke aşagıdakilerden hangisi
Haklısınız, yukarıda Ceyla arkadaşımıza da bahsettiğim gibi, toplumun üzerine adeta bir ölü toprağı serpildi. İnsanlarda artık "sadece çalışarak bir şey olamazsın, rahat bir hayat yaşamak için ekstra şeyler denemelisin" bilinci yaratıldı. İnsanlar geçim sıkıntısına düştükçe, esas sorunlarımız göz ardı edilip, ettirilip, yeni yeni kolay kazanç kapılarına yönlendirildiler. İşte bu yarışma çılgınlığı da bunun bir yansıması. Oysa gerçek sorunlarımız adeta bir buzul dağı gibi orada duruyor. Fakat bizler 757 ..... numaradan gelecek yarışma davetiyesini bekliyor, onun ümidiyle yaşıyoruz. Oysa biraz şu karşıdaki buzul dağını görebilseydi gözümüz. Değerli yorumunuz için teşekkürler.
nisan0606aslında sizin bahsettiğiniz sebeplerin hepsi geçerli bence... varmısın yokmusun için söz konusu olan kısa yoldan para kazanmak ve kısa sürelide olsa ün sahibi olmak örneğin... o yarışma şarkı söyleyenler, dans edenler ve benzeri hünerlerini sergileyenlerle dolu!!! Acun Ilıcalı başarılı sunuyo yarışmayı buna rağmen uzun süre karşısına geçip seyredemiyorum... hani böyle en büyük rakamlar çıkınca ağlayanlar, üzüntüden kahrolanlar varya o yüzden dayanamıyorum.. ya ne yaptınız? ne emek verdiniz ki? bu kadar ağlayacak ne var anlayamıyorum ki.... kim 500 000 ister eski halini seyrediyordum ve çok uzun süre katılmak için uğraştım ama olmadı:)... sonuçta orada da söz konusu olan büyük bir rakam ama en azından bilginizle yarışıyorsunuz... bir bakıma daha farklı diğerlerinden... bence bütün sebepler geçerlide olsa ilk sabep elbetteki PARA!!... çünkü taktir edersiniz kısa süreli şöhretler için farklı yarışmalarımız var... rica edicem onların hakkını yemeyiniz:)) mümkün olan her türlü Star arayışında olup yıllardır henüz bir tek STAR çıkaramamış yarışmalarımızı unutmayınız lütfen:))... sonuç olarak popüler kültür kısa sürelidir ... bir burada yarışmaya devam en iyisi ...çok uzattım sanırım yeter!! tşk.ler...
Var mısın Yok musun ? yarışmasını bende hiç bir bölümünü baştan sona izlemedim. Zaman zaman beşer, onar dakikalık sürelerle takip etmişliğimi var. Yarışmanın daha önce ATV de yayınlanan Zafer Ergin li versiyonunu izlemiştim. Fakat orada final yarışmacısı, yarışmadan önce yapılan bir mini bilgi yarışmasıyla saptanıyordu. Hatta o zaman katılmak için müracaat etmiş, programa davette almıştım. Fakat o dönem yoğun işlerim dolayısıyla İstanbul a gitme imkanı bulamadım. Bence şu anki Acunlu hali tamamen bir şov programı. Kendi içerisinde eğlenceli de sayılabilir. Orada ağlayan, sızlayanlar konusuna gelince; ben kendimce o olayı şu şekilde algılıyorum, oradaki kişiler uzun süre birlikte oluyorlar. Bazılarının Acunun yanındaki koltuğa oturması, haftalar, aylar alabiliyor. Tabii süre uzadıkça bence beklentiler de artıyor. Düşünün ki; ayın 8 in de Milli Piayngo aldınız ve 9 unda çekildi, size hiç bir şey çıkmadı. Bu sizde fazla bir yıkım yaratmaz. Çünkü sadece 1 gün beklemişsinizdir. Oysa oradaki "sandık başı görevlileri" :) haftalarca, aylarca o seçecekleri tek kutuyu bekliyorlar. İstanbul dışından gelmişlerse, uzun süre belki eşlerinden, çocuklarından mahrum oluyorlar. ne için ? sadece bir tek sandık için. İşte kısacası bence zahmetin süresi uzadıkça, beklentilerde ona göre artıyor. O beklenti de "boş" çıkınca sanırım bence içlerinde büyük bir fay hattı kırılıyor. Bahsettiğiniz gibi en stressizi buradaki yarışmalar. :)) üstelik 757 li hattı falanda yok. 6 ay üye olursan kafadan kupa kazanıyorsun. :))) Burada yarışmaya devam. :))) Kusura bakmayın benin cevabım sanırım sizin yorumdan daha uzun oldu. :) Değerli yorumunuz için teşekkürler.
quenteBen de Kim 500 milyar ister ile, Acun'un sunduğu yarışmayı ayırıyorum. Birinde tamamen bilgi ve 3 gün sonra sizi kimse hatırlamaz, öbürü şova, acındırmaya dayalı, şöhret vaadi sunan ve kapitalizmin tüm gereklerini yerine getiren bir yarışma. Hem de salak olsanız bile 100 milyarlar vaad ediyor. Kolaydan para kazanmak dediğiniz zaman Türk insanı birinciliği kimseye bırakmaz. Verdiğiniz rakamları görünce, TV kanalı telefon ve reklam gelirleri için elinde olsa 24 saat programa devam eder. Yani acayip bir Arz-Talep patlamasının buluştuğu nokta yakalanmış. Doğru ülke, doğru insan profili, doğru program. Yapacak birşey yok.
Bir anımı anlatayım izninizle; efendim ayıptır söylemesi 2003 yılında "Kim 500 Milyar İster"e katılmış ve ödül kazanmışlığım vardır. :) Yarışmadan hemen sonra yoğun bir tebrik kampamyasıyla karşılaştım. Birden epeyce meşhur oldum, kendi çapımda. :))) Eşimle yarışmanın yayınlandığı programın ertesi günü Tansaş a alışverişe gittik. Alışverişi tamamlayıp, kasaya yanaştık. Kredi kartımı verdim ve hemen peşinden kimliğimi çıkarıp kasiyere uzatınca, çok şaşırdım. Kasiyer kız bana; "aaa kimliğe ne gerek var, Türkiye tanıdı sizi dün akşam" deyince acayip hoşuma gitti. :))) Derken işyerine geliyorum, kapıda nizamiyeden falan geçerken, elimi kolumu sallayarak giriş-çıkış yapıyorum. Tabii herkes tanıyor beni. :))) Derken bir gün kapıda duran güvenlik görevlisi bana "kimliğiniz" deyince bir parça şaşırdım ve dedim ki; "tamam işte şöhretin falan kalmadı. Kürkçü dükkanına gerisin geriye döndün. Artık kimse beni hatırlamıyor bile." :))) İşte şöhret böyle bir şey.......... Gelelim günümüzdeki yarışmalara. Bahsettiğiniz gibi maalesef artık bilgi yarışmalarını bile "ağlama duvarı" yarışmalarına çevirdiler. İşin kötüsü sizin de dediğiniz gibi maalesef yapacak çok şey yok şu anda.
quenteBen de Kim 500 milyar ister ile, Acun'un sunduğu yarışmayı ayırıyorum. Birinde tamamen bilgi ve 3 gün sonra sizi kimse hatırlamaz, öbürü şova, acındırmaya dayalı, şöhret vaadi sunan ve kapitalizmin tüm gereklerini yerine getiren bir yarışma. Hem de salak olsanız bile 100 milyarlar vaad ediyor. Kolaydan para kazanmak dediğiniz zaman Türk insanı birinciliği kimseye bırakmaz. Verdiğiniz rakamları görünce, TV kanalı telefon ve reklam gelirleri için elinde olsa 24 saat programa devam eder. Yani acayip bir Arz-Talep patlamasının buluştuğu nokta yakalanmış. Doğru ülke, doğru insan profili, doğru program. Yapacak birşey yok.
m_m_c_sizler yani seksenlerin ikinci yarısından önce doğanlar insanların üstüne ölü toprağının serpilmesinin müsebbibi sizlersiniz özal döneminin bireyselliği üstüne seksen öncesi yaşadığınız toplumsal tramvanın etkisiyle bizeri sizlerden doğanları bireysel ben merkezci sorgulama yetisinden uzak koyun hatta robot gibi yetişdirdiniz bizleri okullar dershanelerle oyaladınız istediğimiz okulları seçmemize bile engel oldunuz yetmedi özelleştirme adı altında kanla kazanılanları parayla masa başında sattınız yetmedi kıymetleri kendinden menkul adamları iktidar yaptınız ekonominin temel kuralı olan üretim tüketim dengesini tüketim lehine sürekli bozdunuz her doğan cocuk borclu doğuyor üretim yerinde sayarken inanılmaz boyutlarda savurganlaştınız bu ülkenin bu hala gelmesinin tek sebebi sizlersiniz parçası olmadıysanız bile susup yerinizde saydığınız aysbergi bize anlatmadığınız onun büyümesine seyirci kaldığınız için
Bu sitemlerinizde bence haklısınız. Her ne kadar ben bireysel bazda kendi üzerime düşen görevi yapmaya çalışıyorsam da toplum olarak gençlerimizi doğru yöne kanalize edemedik. Onlarla yeterli iletişimi sağlayamadık. "Namussuzca zengin olacağına, onurunla kanaatkar yaşa" bilincini yerleştiremedik. Hatta pek çok insan "zengin ol da nasıl olursa olsun" gibisinden bir anlayışla çocuklarını büyüttüler. Geldiğimiz noktada, tatminsiz, çalışarak bir şey olamayacağını düşünen bir nesil yarattık. Maalesef bu bir gerçek. Yorumunuz için teşekkürler.
ginger2004Farklı yazmış olsakta aynı şeyi savunduğumuzu görüyorum...bence bir kez daha mesajımı okuyunuz derim....ancak bilgisine güven birinin kendini ispat etmesini çağrıştıracak bir ifadem olmadığı gözden kaçmadan.... bilgisine güvenen biri bu tip yarışmalara bir çekincesi olmadan girer ve yarışır...adı üzerinde YARIŞMA...bende katılmayı çok istememe rağmen medeni cesaretimi toplama aşamasına gelemedim....kendimi özgür hissetmeme korkusundan....o yarışmalardaki insanlara bu açıdan takdir ediyorum...
Değerli arkadaşım, mesajınızdaki ironik tavrı gayet net algıladığımı söyleyebilirim. Hatta aynı cephede durduğumuzu da gayet iyi biliyorum. Size yazdığım cevabi yorumdaki; " Bence kendisinden ve bilgisinden emin bir insanın, eğer çok fazla maddi kaygısı da yoksa 75 milyona kendini ispat etme gibi bir görev ve yükümlülüğü olduğunu çok fazla düşünmüyorum" ifadesi size değil, bana ait bir tespit. Bunu oraya yazmamdaki amaç sizin; "amaç bilgiyi sınamaksa" fikrinize karşı amacın genellikle bu olmadığını savunmak ve bu tür yarışmalara müracaat edenlerin pek çoğunun geçim sıkıntısı içinde bence daha çok "Para" kaygısıyla katıldığı fikrini desteklemek içindir. Yoksa sizin yorumunuzdan böyle bir şey zaten çıkmaz. O tamamen benim düşüncelerimi desteklemek için ileri sürdüğüm bir subjektif hükümdür. Onun haricinde aynı şeyleri siz ironik bir üslupla yazmışsınız, ben de sizin fikriniz paralelinde ironi kullanmadan direkt olarak yazmışım. Kısacası aynı saflarda bulunduğumuzun bilincindeyim. :) Değerli yorumunuz için teşekkür ederim, saygılarımla. :)
Turkuvaz.Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durumun gidişinin kötü olması gün kadar aşikardır.İşin acı tarafı ise kralın çıplak olduğunu haykıracak birilerinin ya olmayışı yada seslerini duyuramamasıdır.Ülke insanı emeğinin karşılığını alamamakta buna bile razıyken yeni gelen yasalarla resmen ölümü gösterip kansere razı edilmeye çalışılmaktadır.Bunlara ek olarak git gide manevi açıdan resmen sömürülen halk haydan gelenin huya gideceğini bildiği halde şans peşinde koşmaktadır.Halbuki şans oyunlarından kazanıp da refaha kavuşmuş tek bir insanın bile olmadığı ülkede…Şöhret konusuna gelince; bu ülkede bugün ülke idaresinin bile popilizm ile elde edildiğini düşününce insanların bu tür arayışlar içinde olmaları gayet doğal.Saygılarımla.
Tespitlerinize, özellikle de "Bu hükümetin ta kendisi popüler kültürün bize dayattığı bir hükümettir." şeklinde algıladığım fikrinize sonuna kadar katılıyorum. Değerli yorumunuz için teşekkür ederim, sevgili Turkuvaz.
piruspapirusÇok özür diliyorum şu anda dışarı çıkmam gerekiyor. Bu yüzden özensiz cevaplar yazmak istemiyorum. Akşam saatlerinde tüm arkadaşlarımızın yorumlarına cevap yazacağım. Anlayışla karşılayacağınızı ümit ediyor, teşekkürlerimi sunuyorum. :)
Sayfa : <<  < 1 2  >   >>


Serbest kürsü nedir? | Yeni konu aç | Açık konular | Biten konular | Konularım



100% Güvenli Bölge
İş ortaklığı | Web Master | Hakkımızda | Sık Sorulanlar | Bize Ulaşın
birmilyon.com bilgi merkezli bir sitedir, bilginin paylaşılması ve çoğaltılması ilkesine dayanarak,
birmilyon.com da yer alan hertürlü soru ve bilgi yarışması tamamen paylaşıma açıktır.
Seçkin üyelik | Bilgi yarışmaları | Kelime ve Zeka Yarışmaları | Günlük | Foto kulüp | Bir sorum var | Serbest kürsü
Normal üyelik | Bilgi yarışması | Çocuk yarışması | Soru gönder | Bir işlem | Bir kelime | Timsah avı
Kullanım Şartları | Güvenlik ve Gizlilik | birmilyon.com V8 turbo

Bilgi Yarışması

5,078125E-02