Ana Sayfa		İkili Yarışmalar		Kelime Yarışmaları		Zeka Yarışmaları		Günlük		Foto Kulüp		Bir Soru		Serbest Kürsü		Dostluk		Üyelik

Bilgi Yarışmaları	\|	Ödüllü Yarışmalar	\|	İkili Yarışmalar	\|	İnteraktif Yarışma	\|	Bonusmatik	\|	Ödül Listesi	\|	Çocuklar İçin	\|	Sonuçlar	\|	En İyiler

	Ana Sayfa
	Seçkin Üyelik
	Mesaj Kutusu
	Tavsiye Et
	Tıkla Kazan
	Ödül Listesi
	Gruplar / Sıralama
	Sohbet Odaları

%50 Daha Hızlı Flash Menü

Aktif soru
27.965
Aktif üye
389

KONU SAHİBİ: bulmalıyım - 27 yorum, 10.724 kez okundu

TARİH: 26.05.2008 17:49:00

KONU BAŞLIĞI: AZALIYOR!!!

KONU AÇIKLAMASI: Hepinize merhabalar.. Ülkemin birçok şehrinde şu bunaltıcı yaz günleri başlamışken önemli bir konuya dikkat çekmek istedim. Zira ben bu konuya epey yoğunlaşmış durumdayım. Geçen gece çok susadım (normal), kalktım iki bardak su içtim (o da normal) ve sonra içimden Rabbime bir şükür gönderip endişelendim (ve maalesef bu da normal). Hadi bu endişeme siz de katılın, hadi beraber endişelenelim. Boşu boşuna aktığımız o suları acaba bir gün arar mıyız diye biraz korkalım. Aklınıza gelen davetleri yazın, bir sizden olsun bir benden. Burada yazıştığımızla da kalmasın. Foşur foşur su akıtarak altı üstü sadece iki-üç tanecik merdiven basamağı yıkamakta olan teyzemize kızalım. Hortumu sonuna kadar açıp ha babam arabasına tutan komşumuza sitem edelim. Gibi.. Yeryüzünün 2/3 ü su olduğu halde içme suyu oranı sadece 0/0 0,3’müş sevgili birmilyon. Ve gitgide azalıyormuş. Şu an bulunduğunuz yer her neresi ise; sandalyede, yerde her nerede oturuyorsanız durup sadece 2 dakika düşünün. Çok susayıp su bulamadığınız bir nahoş anınız varsa onu hatırlayın. Nasıldı su içememek ??? (Kırmızılarım zaman zaman gecikecek ve gece boyunca da hiç yapılamayacaktır.) Şimdiden teşekkürler.

Yorum yazmak için üye girişi yapmalısınız, üye girişi yapmak için buraya tıklayın

KULLANICI	YORUM
ankebut70	Ah Güldane ah... Su dahil olmak üzere o kadar çok ziyan ettiğimiz şey var ki inan bana... Bence de ziyan olan herşey için çevremizdekilere uyadıda bulunmalıyız. Başta da kendimize. Biliyorum abla, neleri ziyan etmiyoruz ki.. Kağıt, yemek vs.. Tabi ki öncelikle kendimiz farkında olmalı, sonra çevremizi uyarmalıyız. Biraz bu bilince sahip olduğumu düşündüğüm için açtım bu kürsüyü. Örneğin terasım.. Kocaman ve ben orayı fazla kullanmıyorum; bunun için de açıkçası şu an yıkamayı düşünmüyorum. Karşıdan gören ne derse desin.. Bir internet sitesinden bulduğum tavsiye-uyarılara seninle başlıyorum ablacım. • DAHA KISA DUŞ ALIN. 5 dakikalık bir duşta ortalama 60 litre su harcarsınız. 4 kişilik bir ailenin her bir ferdi bu duş süresini sadece 1 dakika kısaltırsa yılda 18 ton suyu kurtarmış olur. 100 aile buna dikkat ederse 1800 ton su kurtarılmış olur.
YAKAMOZ 59	Su dünyamızın hayat kaynaklarından en önemlisidir.onsuz canlı hayat olmaz. İnsanlar, bitkiler,hayvanlar,tek hücreliler susuz yaşayamazlar.dünyamızdaki yer altı ve yer üstü sularını tasarruflu kullanmalıyız.biz Ankarada oturanlar olarak susuzluğun ne demek olduğunu çok iyi anladık.zaten biliyorduk.ama konuyu yaşamak lazım.lütfen birbirimizi su kullanma konusunda uyaralım.özellikle çocuklarımıza örnek olmalıyız.yaşayarak öğretmek en güzeli. bu konuyu bizimle paylaşmanız çok güzel.teşekkür ederim. saygılarımla. Maalesef kötü tecrübelerinizi de katarak aktardığınız bu güzel yorum için asıl ben teşekkür ederim Hayati Bey.. Ben de size saygılarımı sunuyorum. Burada öyle bir sıkıntımız olmuyor ama Siirt'te kaldığım 1,5 yıl zarfında susuzluğun nasıl kötü bir şey olduğunu ben de yaşayarak görmüştüm. İçme suyumuzu temin ediyorduk tabi ki ama bulaşıklar kirli, çamaşırlar kirli.. Herşey kirli kalıyordu o süreçte. Su bir kesildi mi 4-5 gün boyunca gelmediği oluyordu... Şu an evde çok kalmadığımdan aklıma da pek bir şey gelmiyor tedbir-tasarruf konusunda.. Bir korkumu paylaşmak istedim işte.. SUSUZ BİR YAŞAM DÜŞÜNÜLEMEZ GERÇEKTEN VE ZATEN OLAMAZ DA..
_ceyla_	açlığa bile dayanılır ama susuzluğa asla. bırakın içmeyip susuz kalmayı ellerimi bile yıkayamasam çıldırıyorum. (ıslak mendilden hoşlanmıyorum) bu konuda her ne kadar çağrıda bulunulsada insanların başlarına gelene kadar anlaşılmayacak sanırım. bende bi çok insan gibi elimden geleni yapıyorum ama yinede bahsedilen ve istenen şekilde dör dörtlük bir titizlik gösteremiyoruz. kürsü konusu çok güzel bunun için ayrıca teşekkür ediyor her internet sitesinde birileri böyle özel konularda çağrıda bulunsa küresel felaket konusuna dikkat çekileceğini düşünüyorum. :) Aynen sevgili Ceyla, aynen.. Elimi yüzümü yıkamak benim için de müthiş güzel.. Haklısın, başımıza gelmeyince anlayamayacağız. İşte Hayati Beyin üstteki yorumu.. Başa gelince bakış açısı da farklı oluyor.. Bu susuzluk korkusu galiba çoookk eskiden kalma bende. Okula bile başlamamıştım daha, siyah-beyaz televizyonumuzda Afrika'da çekilmiş bir program vardı. Kısıtlı gelen su konusunda halk seçim yapmak zorunda idi ve gelen suyu daha büyük hayvanlarına veriyordu. Bir görüntü vardı ki üzerinden belki de 25 yıl geçmesine rağmen hala gözümün önünden gitmiyor :( Eşeğe benzeyen bir hayvan su içiyordu ve yanındaki daha küçük hayvan da (keçi idi sanırım) onun çenesinden akan suları içmeye çalışıyordu :( Midenizi bulandırmak veya üzmek istemem ama demem o ki susuzluk böyle bir şey işte.. Ben teşekkür ederim güzel yorumun için..
bulmalıyım	Katılan, katılacak olan; okuyan, okuyacak ve içinden "doğru gerçekten, biraz daha dikkat gerek" diyecek olan herkese teşekkür eder, kırmızılarımın yarın öğleden sonra yapılacağını bilgilerinize sunarım. İyi akşamlar..
nisan0606	Kadınlar ve erkekler saçlarını uzatamıyacak çok az yıkama şansı olacağı için... Çocuklar sağlıklı büyüyemeyecek, çok az sebze ve meyve yetişeceği için... Yeşil adına ne varsa şu anda çevremizde yavaş yavaş yerini kurak karanlığa bırakacak... satın aldığımız suya belki paramız yetmeyecek... bırakın araba, apartman yıkamayı, ellerimizi yıkayacak su bulamayacağız.... şaka hatta kara mizah gibi görünüyor değil mi??? Ama öyle değil çok uzak görünmeyen dünyamızın geleceği....Bu anlamda en çok temizim diye geçinen iki kez önyıkama yapan çamaşır makinasında , hergün balkon , merdiven , araba yıkayanlar!!! Yaptığınız şey geleceğini çaldığınız dünya, temizlik değil ... Gereksiz!!!... Çok yaralayıcı bu konu... Ciddiye alınması gerek... Teşekkürler konu için...Sevgiler... Şaka değil, kara mizah değil Nisan Hanımcım, sizin de söylediğiniz gibi rakamsal değerlere bakılırsa anlattığınız bu kötü tablonun yaşanacağı muhakkak görünüyor. Küçük bir araştırma yaptım internette, buna göre, uzmanlar 2050 yılına gelindiğinde iklim değişiklikleri sebebiyle dünyada 60 ülkede 7 milyar insanın su kıtlığı ile karşı karşıya kalacağını bildirmişler. Bu 60 ülkeden birisi olmayacağımızın garantisini verebilecek biri olduğunu sanmıyorum. Ağaçlarımızı katlettik, oksijen-yağmur bağıntısına balta vurduk, sularımızı kirlettik vs.. Hani şu aşamada belki biraz daha dikkatli harcamaya başlarsak, bir iyilik etmiş oluruz kendimize, ülkemize, dünyaya.. Ben de çok teşekkür ediyor sevgilerimi sunuyorum.
serpil-ergin	Su hayat demektir.Susuz hayat düşünülemez.Bir şey bolsa kıymeti bilinmez.Suyun kıymetini çölde yaşayanlara soracaksın.Dediğinde çok haklısın sevgili Güldane.Suyu idareli kullanmalıyız.Kendimizi düşünmüyorsak bari çocuklarımızı,ondan sonra doğacak olan torunlarımızı düşünmeliyiz.Onların susuz kalması ve susuzluktan doğacak enfeksiyonlara yakalanmasında bizimde suçumuz olacak. Serpil Hanımcım, beni affedin, kimsenin iznini almadan herkesin adına konuşmuş oluyorum ama biz çoookkk şeyden dolayı suçluyuz. Geçenlerde bir beyle görüştüm, ilçedeki bir oluşumda görevliymiş ve doğanın katline karşı mücadele ediyormuş. Hazırladığı cd ile bir slayt gösterisi izledik, gözlerimizden akan yaşlar.. Ne işe yarayacak artık bu gözyaşları??? Koca bir dağı 4-5 kg altın bulmak ümidiyle yerle bir etmeyi h-a-l-a düşünen insanlar var oldukça insan dehşete kapılıyor.. Mesele dağın yerle bir olmasıyla da bitmiyor, tüm bunlar dünyanın dengesini ve de iklimleri bozacak icraatlar.. Benim aklım almıyor, bu nasıl vicdandır, nasıl insanlıktır! Teşekkür ediyorum güzel yorumunuz için..
ecz35	Şu an belki çok farkında olamasak da gerçekten üzerinde önemle durulması gereken bir konu.Ve yapmamız gerekenler aslında o kadar basit ki...Niçin hala yapmıyor ve neyi bekliyoruz?Susuz kaldığımızda herşey için çok geç olacak ve keşke demenin de kimseye faydası olmayacak.Yarın çok geç olabilir,bugünden başlayalım!...Lütfen!...Kendimizi düşünmüyorsak çocuklarımızı,gelecek nesillerimizi düşünelim!... Haklısın sevgili arkadaşım, tüm sorun hala farkına varamamış olmamız. Sigara içmeye devam eden birisinin (ben gibi) bir gün doktor tavsiyesiyle zorunlu olarak bırakmasına benziyor. Ciğerlerin tamamen bitmiş dediğinde yaşayacağım şeyler, içimden "bu olacaktı, kaçınılmazdı ve işte oldu" diyeceğim gibi.. Hani haritalarda gördüğümüz Asya'daki o koca Aral Gölü var ya, neredeyse tamamen k-u-r-u-m-u-şşşş!! Yüzyılların koca gölü neden kurudu??? Buna karşın Avrupa'nın önemli su kaynaklarından Tuna Nehri de olanca hızıyla kirletilmeye devam ediyormuş. Eğer böyle giderse birçok akarsudan yararlanma olanağı ortadan tamamen kalkacak ya da çok pahalı arıtma projelerinin devreye girmesi gerekecekmiş.. Korkunç.. Her yönüyle korkunçç.. Çok teşekkür ederim, sağ olun..
cananyegen	Su konusuna çok dikkat ediyorum ben. öyle ki günde bir bardak su ya içerim ya içmem :))) Tema vakfı bu konuda çok güzel bi çalışma yapmıştı bu yıl. işte ondan örnekler EVDE SUYUMUZU KURTARMANIN 10 BASİT YOLU 1. Musluğu Açık Bırakmayın Her gün sebzelerimizi elde yıkamak yerine, su dolu bir kapta yıkarsanız, çok daha az su tüketirsiniz. 4 kişilik bir aile bu yöntemle yılda ortalama 18 ton su kurtarabilir. Güzel tavsiyen için çok teşekkür ederim Canancığım :) Ayrıca su içmeyelim demiyoruz ama şu aşamada :) Yani şimdilik daha az içmemiz gerek gibi bir tedbirden bahsetmiyoruz. 1 bardak çok az :( Olmaz :( Biraz arttır sen onu. Nisan Hanımın da örneklediği, senin de bahsettiğin gibi gereksiz harcama yapmayalım, bu bile binlerce ton suyu kurtarıyor. Arabalarımızı sürekli yıkamak zorunda değiliz mesela, arada bir de silmek yeterli. Çamaşırlarını eliyle yıkamak durumunda olanlarımız önce beyazları sonra renklileri yıkayabilir mesela. Ve sitenin tavsiyesine göre daha sonra bu su da tuvalet veya balkon temizliğinde kullanılabilir. Ne kadar basit aslında..
cananyegen	2. Bulaşıklarınızı Elde Değil Makinede Yıkayın 4 kişilik bir ailenin günlük bulaşığını elde yıkarsanız, ortalama 84 - 126 litre su harcarsınız. Oysa bulaşık makinesi aynı bulaşığı sadece 12 litre su ile yıkar. Bu da bir yılda ortalama 26 - 40 ton suyu kurtarmanız demektir.3. Diş Fırçalarken, Tıraş Olurken Suyu Kapatın Diş fırçalarken ya da tıraş olurken, kullanmadığımız halde açık bıraktığımız su gideri, yılda kişi başı ortalama 12 tondur. 4 kişilik bir ailede bu rakam ortalama 48 tondur. 4. Daha Kısa Duş Alın 5 dakikalık bir duş sırasında ortalama 60 lt su harcarsınız. 4 kişilik bir ailenin her bir ferdi duş süresini 1 dakika azaltırsa yaklaşık 18 ton su kurtarırsınız. Canım benim, çok teşekkür ediyorum. Ben de bir başka siteden devam ediyorum: BAHÇE --> • Bahçenizi, çiçeklerinizi sulamak için günün serin saatlerini seçin. Sabah ve akşam gün batımı daha iyi zamanlardır. Öğle sıcağında sularsanız, buharlaşma ile suyun büyük bölümünü kaybetmiş olursunuz. • Çiçeklerinizi sularken kaldırımları değil, sadece çiçekleri sulayacağınız şekilde hareket edin. • Yaşadığınız yerin iklimine uygun, yerli bitkileri ekin. Yerli bitkiler daha az su ve daha az bakım ile büyüyebilir. • Kaldırım ve yerleri suyla yıkamak yerine çalı süpürgesiyle süpürün. • Kurak zamanlarda bahçenize veya balkonunuza kuşların su içip banyo yapabileceği kaplar koyabilirsiniz. • Arabanızı yıkamayın, nemli bezlerle silerek temizleyin.
cananyegen	5. Gereksiz Yere Sifon Çekmeyin Tuvaleti çöp olarak kullanmayın. Dört kişilik bir ailenin her bir ferdi, günde bir kez sifonu amacı dışında çekerse yılda 16 ton su harcamış olur. 6. Sifona Plastik Bir Şişe Yerleştirin 1,5 litrelik bir pet şişeyi su ile doldurarak sifonunuzun içine yerleştirin. Sadece bu basit bir önlemle bile yılda 2 ton su kurtarabilirsiniz. 7. Duş Başlığınızı Değiştirin Yeni çıkan suyu daha iyi bir şekilde püskürten ekonomik duş başlıklarından alın. Böylece suyu daha az açarak daha tazyikli bir duş alabilirsiniz. 8. Muslukları Tamir Ettirin Evdeki tüm muslukların su kaçırmadığından emin olun. Gerekirse tamir edin. Her saniye bir damla damlayan musluk yılda 1 ton su harcar. 9. Su Kaçaklarını Engelleyin Evinizdeki ya da apartmanınızdaki su borularını yenileriyle değiştirin ya da tamir ettirin. Eski tip borular tonlarca su harcar. 10. Çamaşır Makinesini Ekonomik Kullanın Bir çamaşır makinesi tek bir çalıştırmada 176 litre su harcar. Makinenizi haftada bir kez bile az kursanız, yılda 9 ton suyu kurtarırsınız. Devam Canancığım.. YAĞMUR SUYU --> • Yağmur suyunu biriktirecek büyük su tankları büyük tasarruf sağlayabilir. Yağmur suyu özellikle bahçe sulamak ve araba yıkamak için kullanılabilir. • Bu tür bir su tankı için yeriniz yoksa yağmur veya kar yağdığında kovalara, leğenlere su biriktirebilirsiniz. • Su kıtlığı çeken ülkelerde yağmur suyu biriktirilerek evin su tertibatına dahil edilebilmektedir.
ginger2004	Ankara dayım.geçen yıl su tasarrufunu iliğine kadar yaşayanlarız.Bireysel olarak "ne yapmamız gerekiyor" u oldukça düşündük ve hayata geçirdik.Bu dönemde şunu da düşündük.Bizi yönetenler nasıl bir teknik donanımı hayata geçirecekler.Bizlerin tasarruf etmesi bir yere kadar.Mademki yeryüzünün 2/3 ü su.Bize düşmesi gerekenin yüzdesi nasıl artırılacak?...Bir madalyonun iki yüzü vardır..Bir tarafı neeee kadar negatifse diğer tarafı ooooo kadar pozitif olmalı ki DENGE korunsun..Bizler tasarrufumuzu yapalım ammaaa yaptığımız tasarruf kadar da teknik çalışma yapılsın..Çünkü su zaten var..Kullanıma açmakta sorun...YOKKUN VAR EDİLMESİ İSTENMİYOR.VARIN KULLANIMA AÇILMASI İSTENİYOR...Öyle bir Ülkeyiz ki:kaynak suları bol yörelerimiz var.adam içme suyu üretiyor, bir teknik donanımdan geçirse standartları tutturucak.ama teknik donanıma yatıracağı cüzi miktardan TASARRUF ETMEK için almıyor..veeeeeeeeeeeeee bu suyu ucuz diye halkımız içiyor çünkü diyorki:BİZE BİŞİ OLMAZZZZZ..:)))........"AABBBİİİİİİİİİİ ÖLÜYONNNNNN, DAHA NE OLSUNNNN, HEM O ADAMA TEKNİK DONANIMI ALMAMASI İÇİN BONUS VERİYONNNN"..işte böyle bir çifte standart... Çok yerinde bir eleştiri sevgili arkadaşım. Haklısın, biz sadece evimizde yapabileceğimiz tedbirlerden bahsedip duruyoruz. Bununla bitmiyor ki. Yanlışın desteklenir, alkışlanır hale geldiği bir ülkede bu çarpıklıkların nasıl düzeltilebileceğini kestiremiyorum. Hem onlarca cana kasteden, hem büyük miktarlarda zarara sebep olan kişilerin DAVA ZAMANAŞIMI gibi bir ödüle layık bulunduğu ülkemde hakkını kim kimden soracak bilmiyorum. Ne zaman vicdanlarımıza kulak vereceğiz? Ne zaman daha insan olacağız biz???
piruspapirus	Sevgili Güldane, geçtiğimiz hafta sonu Ankara da büyük bir süpermarketin önünden geçerken, birden bire bir kamera ve mikrofon bana doğru uzanıverdi, henüz şaşkınlığımı atmamıştım ki, muhabir sordu; "Tek soru; şu anda insanlığın en büyük sorunu sizce nedir ?" ....... hemen refleks cevap geldi; "Küresel ısınma" ..... Tabii küresel ısınma çok yüzeysel bir ifade gibi geldi bana ve altını doldurmaya başladım; "küresel ısınma sonucu iklim değişimi, buna bağlı gelişen yan etkiler, iklimlerdeki yağış rejimi değişikliği nedeniyle tarım alanlarının yavaş yavaş azalması, buna bağlı olarak son zamanlarda bazı ülkelerde baş gösteren ve felaketin habercisi gıda krizi ve de en önemlisi, yine yağış rejiminin değişmesine bağlı olarak azalan yer altı tatlı su kaynakları"........... Sen bunlardan bence en önemlisini tatlı su kaynaklarının azalmasını bu kürsüde çok güzel dile getirmişsin. Bu duyarlı kürsü için öncelikle çok teşekkür ederim. Bence bu olayın iki boyutu var. Bunlardan birincisi acil önlemler boyutu, diğeri de eğitim boyutu. Acil önlem olarak neler yapılabilir ? benim şahsen önerebileceğim en radikal çözüm şu olur, bazı kişilere biraz despotça gibi gelse de, bence belediye bir etüt yaptırıp, ortalama kişi başına aylık su tüketimini saptamalı ve hanedeki kişi sayısıyla doğru orantılı olarak bu evlere bu miktarda su verilmeli. Kotayı aşan evlerin suyu kesilmeli. Tabii bunu yapabilmekk için belediyelerin aboneleri tümden elektronik sayaca geçirmeleri önşart. Böylece kişiler suyu ister istemez tutumlu kullanmak durumunda kalacaklardır. Susuz kalma tehlikesi caydırıcı bir güç olacaktır. Yine oto yıkama istasyonları şehir içlerinden kaldırılıp, şehrin civarında bulunan bazı akarsu, göl gibi yerlere yakın yerlerde konuşlandırılmalı..... Bunun yanı sıra özellikle okullarda, mahallelerdeki kahvehanelerde bir takım bilgilendirici toplantılar düzenlenmeli ve olayın vahametine dikkat çekilmeli. Bunun semeresini hemen almasak bile uzun vade de alabileceğimiz düşüncesindeyim.... Hatırlarsınız geçen yıl Ankara da su sıkıntısı başgöstermiş bazı semtler 10 gün kadar tek damla su alamamışlardı. Belediye Kızılırmak'ın suyuna göz dikmiş, Ankara ya getirmek için çalışma başlatmıştı. Kızılırmak suyu yakın zamanda Ankara ya gelecek fakat belediye başkanı Gökçek'in açıklamasına göre; bu su da Ankara ya sadece 20-25 yıl kadar yetecek. Ondan sonra Ankara yeni bir Kızılırmak'ı nereden bulacak ? düşünmek bile ürkütüyor beni. Buradan da anlaşılacağı üzere bu gidişatla devam ettiğimiz sürece çocuklarımızı değilse bile torunlarımızı susuz bir hayat bekliyor maalesef. Bu yüzden musluklarımızı her açtığımızda bir kez daha düşünelim lütfen. Bu duyarlı kürsü için bir kez daha teşekkürler. Özgür Abiciğim, sizin de söylediğiniz gibi hepsi birbiriyle bağlantılı işte.. Sanayi dünyası, iklim değişiklikleri, yağışların azalması, gıdasızlık, kaynakların kuruması vs.. Geçen yıl Trakya çiftçilerinin başına geleni biliyoruz. Bunun yanında Karaman'daki Ayrancı Deresi kurumuş :( Bizim ilçedeki göletteki su seviyesi çok ama çok azaldı :( Geçenlerde bir programda izledim, neresiydi hatırlayamıyorum, geçimini sazlıklardan sepet, hasır örerek sağlayan köylülerin dramını anlatıyordu. Bir zamanlar çok derin sularla kaplı alanın üzerinde yürürlerken "işte biz eskiden buralardan kayıklarla geçerdik" diyorlardı :( Öneriniz kesinlikle despotça değil. Hem olsa ne olur ki! İltifat niyetine söylemiyorum, bence harika bir fikir. Ama bunun hayata geçirilmesi için gerekli bilinci nasıl sağlayabileceğiz, orası meçhul. Biraz önce yukarıda söylemiştim, devlet kurumunun merdivenlerinin yıkanması için bir itfaiye getiriliyor ve hortum sonuna kadar açılıyor. Suya "temizliğini yapacağın gibi süpürge görevi de gör, hadi bakalım" deniliyor. Akan sular öğlenin kör vaktinde yakıcı güneşin altında önce yola sonra da havaya karışıp kaybolup gidiyor. Şimdi söylemeye çekindiğim bir öneri de bende var, Ne yapsam ki??? Ayıp mı olur??? Olmaz herhalde. Benim takıldığım noktalardan birisi de şu: Özellikle şehirlerarası otobüslerin konakladığı dinlenme tesislerindeki, şehir içinde umuma açık tuvaletlerdeki alafranga tuvaletler var. Birisi bana açıklarsa çok memnun olacağım, hangi akla hizmet alafranga tuvalet yapılıyor buralarda?? Hem eleştiriyorum, hem soruyorum, nedir faydası?? Binlerce tuvalet kağıdı kullanımına müsait bu tuvaletler yerine niye alaturka tuvalet kullanmıyoruz?? Kaç tane ağaç çöpe gidiyor, bunu niye göremiyoruz??? .... Kızılırmak konusunda da haklısınız, 25-30 yıl sonra başka bir Kızılırmak gerekecek, o zaman nereden bulacağız? Tabi ki herşeyden önce yine de ALLAH KORUR İNŞALLAH demek istiyorum. Son olarak da, muhabire verdiğiniz cevabınız için sizi kutlamak isterim. Sonuçta korkunç boyutlarda bir tehditten bahsediyoruz. Hiçbir ideal için savaşamayacak duruma gelinecek belki de. Belki gün gelecek bütün derdimiz bir bardak t-e-m-i-z su içebilmek olacak.. Ben çok teşekkür ederim sevgili abim..
ombasaran	Çok değil bir hafta su kullanmamayı deneyelim, sadece bir haftacık. Bulaşıklar, çamaşırlar biriksin, su yerine alternatif içecekler (sudan yapılmış olsada aynı şey değil) deneyelim. Önce suyun kıymetini mikro bir deneyle anlayalım. Eminim en fazla % 30 'umuz bunu idrak edip yaşamımıza böyle bir seyir vermeye karar vereceğiz. Zaman içinde bu yüzde otuzun en az % 50 'side unutup gidecek. Esas problemimiz bence ve öncelikle bu. Bunu bir yaşam düsturu haline getiremezsek, bizim yaptığımız ufak katkılar devede kulak kalır. Ha bu yapmayalım anlamınada gelmemeli, çünkü kulaksız devede hiç hoş değil emin olun ::))))) Bizim amacımız da işte tam buydu arkadaşım :) İstedim ki önerilerimizi paylaşalım. Haklısın. Geçen yıl özellikle Ankara halkı çok yaşadı bu sıkıntıyı. Kendimizi onların yerine koyup bizde de su kesilmiş gibi yapabiliriz. Nefis meselesi kokuyor değil mi, hem de buram buram :( Kaçımız yaparız ki :( Sen biliyorsun, bir hayalim vardı, parlement mavisiyle gelip girdi hayatıma.. Ama onun eksozundan çıkan gazlarla ben de kirletmiş olacağım bu havayı. Suçum daha da artacak yani bu sürekli kötüye giden düzende :( Baksana, hevesim bile yarım yamalak :( Ben de buna karşın terasımı biraz daha tozlu tutmaya devam ediyorum. Elektrikli çaydanlığın sürekli açık kalmasını isteyen meslektaşım abiye çekinmeden 2050 yılında 7 milyar insan susuz kalacakmış diyorum. Bir yanım suçlu, bir yanım bilinçli işte.. Kulağın bir deve için ne kadar önemli olduğunu biliyor musun diyecektim ama sen söylemişsin zaten :)
marti..	Sevgili bulmalıyım,nerde okumuştum unuttum ama tuvalette sifonları her çekişimizde dünya kadar su gidiyor.Orada şöyle bir fikir vardı.Birer litrelik kola şişelerinden iki tanesini su ile doldurup,ağzını sıkıca kapatıp sifonun su haznesinin içine koyun.En az her çekişte iki litre suyu kurtarırsınız.Yaptım ve yararını gördüm.Duyarlılığın için sağol... Harika bir fikir, hemen arkadaşıma gidip söyleyeceğim. Ofisteki (çok sık kullanılıyor çünkü) tuvalet için biz de aynı şeyi yapabiliriz. Öneriniz için asıl ben teşekkür ederim. Her çekişte 2 litrenin kurtarılması demek günde belki 40 litre suyun yanımızda kalması demektir ve bu haftada 280 litre, ayda 1 tonun üzerinde bir miktar demektir. Kesinlikle deneyeceğim. Bu arada siteye de hoşgeldiniz :)
pinkgloze	HARİKA BİR KONU GÜNDEMDEKİ ÜSTELİK DÜNYA GÜNDEMİ FARKINDALIK ÜZERİNDE YAŞADIĞIMIZ DÜNYA ELİMİZDEKİ DEĞERLER BENCE ÖNCE İNSAN OLABİLMEK BAKIPDA GÖRMEK DEĞERLERE SAHİP ÇIKMAK BİLMEYENLERE GÖREMEYENLERE ANLATMAK VE GÖSTERMEK YÜKÜMLÜLÜĞÜ ÜSTELİKTE BUNU SEVGİYLE YAPMAK BAŞARANA ALKIŞ VE ÖPÜCÜKLER ÖYLESİNE YAŞIYORUZ DÜŞÜNEN SAYISI AZ ÖNCE BİLMELERİ SONRA GÖRMELERİ SON OLARAKDA FARKINDA OLMALARI GEREK DÜNYA DÖNÜYOR AMA NASIL DÖNÜYOR NEREYE GİDİYOR İNSANLIK Geldiğimiz yer hiç de iyi değil, buna karşı çıkacak kimsenin olduğunu da sanmıyorum. Belki yolumuzu değiştirmeyi düşünürüz, belki bu kez daha iyi bir yere varmayı hedefleriz.. Kim bilir.. 3-4 yıl kadar önce babamla gidiyorduk. Bir araba (sebze satmak için ilçeye gelmiş bir ailenin arabası) şarampole yuvarlanmış ve adamın yüzü kanlı.. Hanımı da baygın baygın çökmüş ağlamaklı bir halle oturuyor.. Kaza olalı çok olmuş. Hiç kimse durmadı mı diye sorduk, inanır mısınız kimse durmamış. Ha biz durduk da bir şey mi yaptık, yoo, biz de ihtiyaçları var mı diye sorduk ve adamın ikna etmesiyle yolumuza tekrar koyulduk. Lütfen yanlış anlaşılmasın, sütten çıkmış ak kaşık izlenimi bırakmak niyetinde değilim. Ki zaten öyle de değiliz. Ama garip değil mi arkadaşım?? Sizce hiç kimsenin durmaması garip değil mi? Öyle bir hale gelmişiz demek ki, herşeyden korkar olmuşuz ya da hiçbir şeyi umursamaz :( Çok teşekkür ederim yorumunuz için..
Sayfa : << < 1 2 > >>

Serbest kürsü nedir? | Yeni konu aç | Açık konular | Biten konular | Konularım

İş ortaklığı | Web Master | Hakkımızda | Sık Sorulanlar | Bize Ulaşın

Bilgi Yarışması

4,101563E-02