Bilgi Yarışması, Ana Sayfa

Ana Sayfa

İkili Yarışmalar

Kelime Yarışmaları

Zeka Yarışmaları

Günlük

Foto Kulüp

Bir Soru

Serbest Kürsü

Dostluk

Üyelik
Ana Sayfa
Seçkin Üyelik
Mesaj Kutusu
Tavsiye Et
Tıkla Kazan
Ödül Listesi
Gruplar / Sıralama
Sohbet Odaları
  Üyelik
Kullanıcı adı
Şifre
Yeni üye
Şifremi unuttum
Tavsiye Edenlere 10,00 Bonus
Tavsiye edeceğiniz e-posta adresi


%50 Daha Hızlı Flash Menü

Toplam üye
2.056.785
Aktif soru
27.965
Aktif üye
1.243

Bayrak

KONU SAHİBİ: bambola77   -   9 yorum, 3.774 kez okundu

TARİH: 28.05.2008 13:46:00

KONU BAŞLIĞI: YOĞURMA MI YOĞRULMA MI?

KONU AÇIKLAMASI:
bu acımasız hayatta habire yoğruluyoruz.Artık dizginleri elimize alıp biraz da biz yoğursak hayatı nasıl olur? her şeyimizi hayata göre ayarlamyı biraz bıraksak da haytı bize uydurmaya çalışssak.SANA NE hayat demeyi öğrenebilsek.Keşke kolaysa beni üz diyebilsek hayata.Tamamen olmasa da aslında başarabilirz çok zor değil. hayatla biraz dalga geçsek.gülmeyi ve mutlu olmayı öğrensek keşke.Olabilir miyiz acaba? sen karışamazsın hayat bana diyebilsek keşke...çok ütopik oldu değil mi?

Yorum yazmak için üye girişi yapmalısınız, üye girişi yapmak için buraya tıklayın


KULLANICIYORUM
marti..Merhaba Dale Carnagil'in birmilyon şubesi.Bakıyorum bu arada hayat kavramına çok taktın.:)))Sen Kuantum Fiziği'ni bilirmisin özü nedir.Olacaksa olur.Hayat dik durdurmaya çalıştığımız bir kalemin nereye düşüpte,bizi hangi yola sevkedeceğine bağlı.Tamam herşey kadar dediğin anda bakarsın hayat birden sana seçenekler sunar.Yok canım kadere inanmam ben dediğin anda da bir bakarsın ki kaderinin çok önceden çizildiğini hissettiren şeyler olur.Hayatı sorgulamayacaksın yaşayacaksın anasını satayım.Önemli olan elinde kaç as olduğu.:))))
HAHAHAHAH .TAKTIM BEN BU HAYATA DA ONDAN.SIYIRTTIRIYOR KAFAYI BAZEN.DEDİĞİN GİBİ SORGULAMA SADECE YAŞA GİTTİĞİ YERE KADAR ARKADAŞIM.
piruspapirusHayat dediğin şey kimin hayatı ? Aslında en büyük yanılgı, "benim hayatım" dediğimiz anda başlıyor. Çünkü kimsenin zannettiği gibi "kendi hayatı" falan yok. Hayatımızın çok büyük bölümüne biz değil, başkaları karar verir. Örneğin doğarız, ne yiyip ne içeceğimize anne-babamız karar verir. Okula başlarız, hangi okula gideceğimize ailelerimiz karar verir. Üstümüze giyeceğimiz elbiseyi bile bizim değil öncelikle anne-babamızın beğenmesi gerekmektedir. Çünkü bize o elbiseyi alanlar onlardır, o yüzden bizim söz söyleme hakkımız kısıtlıdır. Örneğin "ben beyaz gömlek isterim" diye tutturmuşken, annemiz "çabuk kirlenir, yıkaması zor olur" bahanesiyle karşı çıkar. Belki de koskoca bir çocukluk geçirip, bir BEYAZ gömlek giyememiş, bunun burukluğunu bilinçaltında hisseden ne kadar çok çocuk vardır, araştırılsa..... Orta öğretim çağında önemsiz kararlarda kurallar bizden yana biraz esnemiş gibi gözükse de aslında kritik kararlarda yine bizlerin değil, çevremizin, büyüklerimizin etkisi vardır. Hiç unutmam bir gün evde içimden bağıra çağıra şarkı söylemek gelmişti. Başladım şarkı söylemeye. Annem mutfaktan koştu geldi, en sert bakışlarıyla; "ne yapıyorsun, komşunun babası üç gün önce ölmüş" dedi. hemen sustum. Hiç tanımadığım bir insanın yasını tutmam gerekiyordu. O şarkı söyleme isteği beni ne kadar kemirdiyse, oturduğumuz apartmana yakın boş bir araziye gittim, orada avaz avaz şarkı söyledim. Çünkü hayat aslında sadece bana münhasır bir hayat değildi. Bu davranışıma bazıları anlam verememiş, beni deli zannetmişlerse bile bu aslında bir nevi anneme yansıtamadığım tepkimdi...... Üniversite çağına geldiğimde, her ne kadar edebi bilimlere daha çok ilgi duyduysam da, bana tahsilim esnasında maddi desteğini esirgemeyecek olan babamın görüşleri önemliydi. Babam benim mutlak surette Fen Bilimleriyle ilgili bir okul bitirmemi arzuluyordu. Kendi çapında haklı gerekçeleride vardı bana anlattığı. Fakat her nedense içimden bir ses isyan ediyor ama babamın üzerimdeki saygın kimliği ve tahsilim için bir nevi sponsor olmasının etkisinide üzerimden atamıyordum. Üç Kez üniversite sınavını kazandım, kazandığım bu üç üniversitenin üçü de babamın istediği gibi Fen ağırlıklı bölümlerdi. Halen bir Hukuk Fakültesinin önünden geçerken iç geçirdiğimi söylemeden edemeyeceğim. Sonunda işe başladım, maddi olarak özerk duruma geldim ama bu kez evlenip ben baba oldum. Bu kez de pek çok konuda kendimden önce evimi, çocuklarımı düşünür pozisyona geldim. Hayatımı onlara göre dizayn etmeye başladım. İşe başladım, kendi istediğim düzen de değil, amirlerimin istediği düzende çalışmak durumundayım. Kısacası "benim hayatım" denilen şey, koskoca bir ütopyadan ibaret galiba. SANA NE diyebilsek sorun çözülecek ama biz o SANA NE leri belki de hiç bir zaman söyleyemeyeceğiz.
YERDEN GÖĞE KADAR KATILIYORUM ÖZGÜR.SENİN İSMİN GİBİ BİR HAYAT YAŞAYAMIYORUZ.HEP BİRİLERİNE VE BİR ŞEYLERE TABİYİZ. HEP BİR ŞEYLER İÇİN SAVAŞIYORUZ.KENDİMİZ UNUTUYORUZ.NE İSTEDİĞİMİZİ, NELERDEN HOŞLANDIĞIMIZI,NE YAPMAK İSTEDİĞİMİZİ HEPSİNİ UNUTUYORUZ İŞTE MAALESEF.HEP BİR HENGAME HEP BİR HENGAME.ŞÖYLE DURUP KENDİMİZİ O AN NEYİN MUTLU EDEBİLECEĞİNİ DÜŞÜNMEYİ BİLE UNUTTUK.
m_m_c_yasemin sayfana girdim bu kadar hayat dolu biri nasıl oluyoda böyle kürsüler açıyor diye galiba 30yaş sendromu :)) öncelikle hayatı başlı başına kişileştirmöen saçma yazın sıcak olması ne yazın marifeti nede kışın soğuk olması kışın kusuru hayat senin algıladığın seninle sınırlı bir yanılsamalar bütünü kutsal kitaplarda Tanrının insanı kendi suretinde yarattığı anlatılır Tanrı insanı yaratış nedenini BENİ TANIYIP BANA TAPSIN mealinde bir cümleyle açıklar ben burdan şu sonucu çıkartırım insan öyle garip öyle anlaşılmazdırki kendini tanıması kendini çözmesi onun yaratılış amacıdır algıladığın hiçbirşeyin gerçek olmama ihtimali her zaman vardır bu yüzden kendinle savaşmak dünyayla hayatla savaşmak kadar aptalca bir şey yoktur
HAKLISIN .ZATEN BEN DE HAYAT DOLU OLDUĞUM İÇİN YAZIYORUM YA.ÇEVREMDEKİ HERKES BİR ŞEYLERDEN ŞİKAYET EDİYOR.BAZEN DUYMAKTAN BIKTIĞIM OLUYOR.YETER ARTIK BİRAZ DA GÜZEL ŞEYLERİ GÖRÜN VEYA YAPIN DEMEK İÇİN BU KONUYU AÇTIM
m_m_c_bu yazdıklarıma çok kişi çığlık atacak ama yinede yazıyorum bazem Tanrının dünyayı ve insanı kendi eğlencesi için yarattığinı herkesin perdeler içince oyuncak kuklalar gibi bir köşeye atılacağını düşünürüm
O DA BİR TEZ KONUSU OLUR HEHEHEHEHHE
m_m_c_hiçbirzaman kararları tek başınıza alamazsınız hiçbir zaman istediğiniz bir şeyi yapamazsınız çünkü hakim olan ahlak anlayışı sizi sizin kendinizi farketmenize mani olacak şekilde tutsaklaştırmıştır ölmek için yalvarırsınız ama izin vermez sonra mutluluktan havalara zıpladığınız bir an bommm herşeyinizi alır hayattan nefret etmeye hakkınız bile olsa bunun saçmalık olduğuna inanır susarsınız
fallofosirisHayat dalları olan bir ağaca benzer, bir dalda yürürken karşımıza birçok yol ayrımı çıkar. Bu yollardan birinden gidebiliriz ancak. Bu nedenle hayat sadece seçimden ibarettir. Biz hangi yolu seçersek o yolda başka bir ayrıma gelene kadar ilerleriz. Ve bu yolların sonunda hep tek bir son olur: Ölüm...Bu er ya da geç olacak. Bizim yapabileceğimiz tek şey her yol ayrımında kendimize uyan yolu seçip ilerlemektir. Bir bakıma bizde dizginler... Hayat istediği kadar bizimle dalga geçsin, biz kendimize en uygun şeyi seçersek hayata biraz olsun SANA NE diyebiliriz. Ne dersiniz???
EN DOĞRULARI SEÇMEYE ÇALIŞSAK DA BAZEN HAYAT AĞLARINI ÖRÜYYO İŞTE
yel1974Valla öncelikle Pirus yazdıkları için içtenlikle kutlarım.Malesef hayatımıza mutlaka yön veren birileri oluyor malesef.Böyle gelmiş böylemi gider diyeceğiz veya biz kendi hayatımıza yön verebilecekmiyiz.Ama kesin olan bişey varsa yöneldiğimiz ve yönlendirildiğimiz hayat güzel ve mutlu olsun...:))
EVET SELAMİ HEP YÖNLENDİRİLİYORUZ.YETERİNCE ÖZGÜR DEĞİLİZ. HERŞEYİMİZ KISITLAMAR İÇERİSİNDE GEÇİYOR
serpil-erginAslında kazalar (Elimizde olmıyan nedenler) hariç mutluluk ve mutsuzluk çoğunlukla bizim elimizde yasemincim.Başımıza gelen olayları biraz dikkatli incelemiş olsak,bunların sebebinin kendimiz olduğunu görürüz.olaylar karşısında yanlış kararlar verdiğimizi nedense kabul etmek istemeyiz.Gerçek mutluluklar çoğunlukla önümüzdedir ama göremeyiz.Kanatkar olamıyoruz.Aşırı isteklerimiz var.Halbuki normlarımızı küçültebilsek,mutluluk amplitüdümüzü yükseltmiş oluruz.Tabiki bunları yapabilmek için ruhsal dengemizin en azından normal olması gerekir.Yoksa olaylar kaşısında yeteri kadar olumlu davranamayız:))))Sana ve herkeze bol mutlu yaşam dilrim.
SAOL SERPİLCİM.ÖYLE TABİ MUTLULUĞUN DA MUTSUZLUĞUN DA SEBEBİ BİZİZ.HAYATIMIZI BİRAZ MİNİMİZE ETSEK BELKİ DAHA MUTLU OLACAĞIZ KİM BİLİR


Serbest kürsü nedir? | Yeni konu aç | Açık konular | Biten konular | Konularım



100% Güvenli Bölge
İş ortaklığı | Web Master | Hakkımızda | Sık Sorulanlar | Bize Ulaşın
birmilyon.com bilgi merkezli bir sitedir, bilginin paylaşılması ve çoğaltılması ilkesine dayanarak,
birmilyon.com da yer alan hertürlü soru ve bilgi yarışması tamamen paylaşıma açıktır.
Seçkin üyelik | Bilgi yarışmaları | Kelime ve Zeka Yarışmaları | Günlük | Foto kulüp | Bir sorum var | Serbest kürsü
Normal üyelik | Bilgi yarışması | Çocuk yarışması | Soru gönder | Bir işlem | Bir kelime | Timsah avı
Kullanım Şartları | Güvenlik ve Gizlilik | birmilyon.com V8 turbo

Bilgi Yarışması

4,882813E-02