Ana Sayfa		İkili Yarışmalar		Kelime Yarışmaları		Zeka Yarışmaları		Günlük		Foto Kulüp		Bir Soru		Serbest Kürsü		Dostluk		Üyelik

Bilgi Yarışmaları	\|	Ödüllü Yarışmalar	\|	İkili Yarışmalar	\|	İnteraktif Yarışma	\|	Bonusmatik	\|	Ödül Listesi	\|	Çocuklar İçin	\|	Sonuçlar	\|	En İyiler

	Ana Sayfa
	Seçkin Üyelik
	Mesaj Kutusu
	Tavsiye Et
	Tıkla Kazan
	Ödül Listesi
	Gruplar / Sıralama
	Sohbet Odaları

%50 Daha Hızlı Flash Menü

Toplam üye
2.056.785
Aktif soru
27.965
Aktif üye
1.145

KONU SAHİBİ: eyag - 13 yorum, 3.737 kez okundu

TARİH: 17.09.2008 21:37:00

KONU BAŞLIĞI: susmalı mıyız?

KONU AÇIKLAMASI: X;Y;Z.... adı ne olursa olsun ,tarafsız habercilik yaptığını iddia eden ve verdiği haberlerin altına da yorum kutucukları açıp aldığı yorumları yayınlayamayan haber portalları hakkında neler düşünüyorsunuz merak ettim.Ben siyaset,ekonomi,kültür vs ile ilgili yazdığım hiçbir yorumumu konu altında göremediğim halde ;hertür küfür aşağılama veya pohpohlama tarzı seviyesi yüksek ?!!!!!yorumu çoğunluğunda okuyabiliyorum.düşünen ve irdeleyenlerin yerine yağdanlıklar veya kabadayılar geliyor sanki?susmalı ve irdelememeli miyiz;?yorum yapmayın önerisini düsünmek istemiyorum kitle iletişim araçlarının kişilerin sosyo-kültürel yanlarını etkilediği/genişlettiği/geliştirdiği ümidinde;düşüncesinde/beklentisindeyim ama demekki fikir ve ifade özgürlüğü hala koca bir ?????????????(kırmızılamayı yarın yapacağım ;vakit ayırdığınız için teşekkürler)

Yorum yazmak için üye girişi yapmalısınız, üye girişi yapmak için buraya tıklayın

KULLANICI	YORUM
ombasaran	Tarafsız basın mı tarafsız habercilik mi hani nerde ??? İnanın haberin altındaki o kutucuklara yazılan yorumlar haberlerden daha masum geliyor naba çok zaman. Korkarım bu gidişle gazeteler artık 30 kupona kılıç kalkan dağıtacaklar, tetikçi medyanın gözümde çöküşü hızla devam ediyor. Önlem mi o ne yazık ki mümkündeğil. Hani 80'lerde izlediğimiz filmler vardı 2000'lere atfen 'Yıldız Savaşları' kurgucular biraz tutturmuşlar ama aslı 'Çıkar Savaşları' ::))))
sense_sea	tabiki susmamalıyız. 19 mayısta türkiye genelinde kampanya başlatmıştık gazete almamak için.ki halada gazete almıyorum,eğer alacak olursamda evrensel yada cumhuriyet gazetesi alıyorum.bir şekilde birşeylerin yapılması gerektiğini düşünüyorum. ve gazete almaması için herkesi bilinçlendirmeye çalışıyorum ve çalışıyoruz. şuan piyasada çok nadir gazete var tarafsız yayın yapan,geri kalan hepsi ya bi parti uşağı yada partinin kendisinin,bu yüzdende işlerine nasıl geliyorsa o şekilde yayın yapıyorlar. bu yüzden gazete alıp okumuyorum.yapılan yorumlara gelincede,eğer onların işine gelen bir yorum varsa aynı dakka sisteme geçiyor,yok eğer değilse yayınlanmıyor bazı arkadaşlarınkinin yayınlanmadığı gibi,düşünmem o ki; gazete satış trajlarınında düşmesi onlara bir şekilde etkiler.bir gazete 30ykr ve 400.000 gazete satılıyor ortalama. 30*400.000=12.000.000 güzel para.bu yüzden medyaya savaş açmak lazım.birlikten kuvvet doğar...
ombasaran	Gazetelerin satışlardan gelir elde ettiğini düşünmek de ayrı bir konu. Satışdan gelen gelir devede kulak olsa gerek ::)))
eyag	teşekkür ederim yorumlarınıza bu konudaki düşüncelerimi eşim ve birkaç aile dostumuzdan (ki en az20 senelik üniversiteden dönem arkadaşlarımızdır onlar da)başka kimse ile paylaşmamıştım ;çünkü artık tarafsız ve objektif olduğunu düşündüklerimizin bile her devrin adamı olmaya başladığını....,kimin kayığına binerse onun dümenini tuttuğunu görür olduktan sonra bizlere öğretilen seviyeli tartışma ortamlarının yok olduğunu gördükçe susar olmuştum kendi adıma ama hemfikir olduğum kişileri burada bulacağıma inanıyordum;hem fikir olmayıp susmamız gerektiğini ;"yorum ve düşünce sizlere mi kaldı?bizim adımıza karar verip; yorum yapanlar; düşünenler var diyenlere de selam olsun....bu arada gazetelerin hali de ortada; zaten haber portallarının yorum sansürleri de bununla bağlantılı ;sansür uygulamayanları,geçmişe ve geleceğe ışık tutanları da biliyoruz ve onları destekliyoruz zaten VAKİT AYIRIP OKUDUĞUNUZ DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ,YAZDIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM
ginger2004	Türk Medyası: Türk Halkının bir yansıması...Türk Halkından başkasını yansıtmıyor ki...."aaaa bu niye böyle" diyebilelim...%47 boşuna çıkmadı...Kamu alanları boşuna talan edilmiyor...olmayacak duaya amin boşuna denmiyor(AB)...demokrasiden tek güdüme doğru boşuna gidilmiyor..bunlar sadece medyadan değil...Türk Halkının düşünce ve isteklerinden...çünkü konuşmak ve eylemden sonra düşünmeyi seviyoruz....haaaaaa medya susmalımı?..hayırrrr tabiki...ama okuduğumuzdan anlamak istediğimizi anlamak zorunluluğumuzdan vazzzzzzzzzz geçmediğimiz sürece, ne yazılırsa yazılsın, kafamızdakini okuyoruz...sorun burda....ama kafasındakini okuyabilenler içinden 1 kişi bile "aaaaaaaaa" diyebiliyorsa buda bir şey dir diye düşünüyorum...bu nedenle basın susmamalı...medyada bölünmüş evet...değişen nedir?..açar kaç bölünmüşü varsa okunur...yeterki isteeeeeeeeyeeelimmm....ve internet diye bişi var...chat yapmak için en fakirinin bile evinde bilgisayar varken..."para verdip gazetemi alacağım " devri geçti artık...öncelikle düşünmeyi başarabilmek sonra düşünceyi istemekle sonlandırıp "neden?,niçin?,nasıl?" sorularının arayışları olmalı...bu yapılldığı annn hangi kesim olursa olsun hiiiiiççççççç farketmez , görüş ayrılığındaki kesişimler yakalanacaktır...yeterki SUSMAYALIM VE DÜŞÜNELİM...
sarpedros	Buyrun size haberin en güzeli,anlayan beri gelsin."Seyhan Soylu kimdir? 18 Eylül 2008 Ünlülerin menajeri olarak tanınan 'Sisi' lakaplı Seyhan Soylu 1973’de İstanbul’da doğdu. Annesi öğretmenlikten ayrılıp oryantal olan eski bir CHP üyesiydi. Uzun yıllar ülkücü camianın içinde yer alan Soylu, 2007 Genel Seçimleri’nde “DSP’nin vatansever, demokrat, kararlı ve insancıl yaklaşımlarıyla gelen siyasi teklifi doğrultusunda” milletvekili aday adayı oldu. Polislikten atıldıktan sonra medya kuruluşlarında çalışan Soylu, halen 70 civarında sanatçının menajerliğini yapıyor. Soylu, Ergenekon tutuklusu Semih Tufan Gülaltay’ın eski ortağı Turgut Büyükdağ’ın teklifiyle 28 Şubat süreci öncesi Strateji dergisini çıkarmaya başladı. Sisi'nin adı 1997’de 28 Şubat sürecinin önemli bir unsuru olan ‘Ali Kalkancı-Fadime Şahin olayı’yla duyulmuştu. Dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan Sisi’nin bu tür olayları tezgahlamak için JİTEM’de kurs gördüğünü iddia etmişti."
falcyhawk	eskiden bir haberin haber değeri olup olmadığına, ne, nerede, ne zaman, nasıl, neden ve kim sorularına cevap verip vermediğine bakılırdı. Şimdi bu daha da irdeleniyor ve kim sorusu ikiye ayrılıyor? bizlerden mi-onlardan mı? eğer bizlerden ise olumsuz haberlerin etkisi azaltılıyor ya da hiç çıkmıyor, olumlu haberse sür manşetten duyuruluyor. Onlardan ise haber ne olursa olsun abalıya vurulacak bir nokta muhakkak ki yakalanıyor. Peki en önemli olan, haberi doğru almamızı sağlayacak şey olan tarafsızlık ilkesi ne durumda? Ben söyleyim, bu sene şampiyonlar liginden elendik, ilerki senelere bakacağız.
güneş-2	Gazetecilik,habercilik, zaten baştan itibaren bir tercih mesleği olduğu için, kaçınılmaz olarak her olayda, her haberde taraf olmayı gerektirir. Tarafsızlık isteseniz de benimseyemeyeceğiniz bir tutum. Çünkü elinize kalemi aldığınızda, klavyenin karşısına geçtiğinizde, ya da vizörden bakarken deklanşöre bastığınızda çok açık bir şekilde tarafsınız, bir taraftan yanasınız. Burada mühim olan hangi saftan yana olduğunuz.Haberciliğin taraf olması gereken konumlar bellidir.... Kamu çıkarı, barış, düşünce-ifade-basın özgürlüğü, İnsan Hakları.....Bunlar siyasi-ideolojik kriterler. Mesleki ve teknik açıdan baktığımızda ise gazeteci,muhabir,yazar mesleğini uygularken gerçeğin tarafını tutmalı. Gerçeğe mümkün olduğu kadar yaklaşmalı...Haberin taraflarına eşit uzaklıkta durarak hem mesleki-teknik hem de siyasal-ideolojik doğru tutumla, iyi ve doğru gazetecilik yapılabilir. Bunu Türkiye’de ve dünyanın diğer bölgelerinde yapanlar, yapmaya çalışanlar var.Türkiye’de ya da başka bir ülkede tarafsız kalmak, hiç bir şey yapmasanız bile mümkün değildir:))) Tarafsız olduğunu iddia edenin bu iddiası yanlıştır:)) Taraf olmanın bilinçli bilinçsiz, kasıtlı kasıtsız binbir yanı ve yönü vardır. Üstelik her haber, her köşe yazısı, her karikatür, her röportaj….sonuç olarak her yazı belli bir amaca hizmet etmek için yayınlanır, bu nedenle de tarafsız değildir. Her akşam göz önünde olan spikerlerin mimikleri bile bazen çoketkili olabiliyor...deneyin isterseniz:)))
gundoqdu	gazeteler arkadasımın dediği qißi ne nerede ne zaman neden qißi kavramları kendileri sormayı unutuğundan sonra ve 80'den (görmemiştim ama kaynaklar ßu zaman delalet ediyor) sonra magazinsel haßere teşkik edilen ßir medya var. kolay ßasit zahmetsiz. haliyle küfür aşağılamada pohpohlamada ardından geliyor. sonra Amerikadan medyanın %50si Yahudilerin elinde diyerek ßunun ne kadar güçlü sektör olduğu kulağımıza iliştirildi ama ßu medya Türkiyede ßöle olmalımı gißi tekelleşmeler karşısında ßir şey yapılamadı. ßazı kitleler kendilerine yakınlığından dolayı gruplaşmayı ön plana çıkaracak gazeteleri olaßilir dergileride. ama iş siysete gelince ßu ayrı olmalı. tarafsız olmalı. ne güzel laikliği Atam düşünerek din ve siyaseti ayırmayı karıştırmamayı düşünmüş. keşke medya ve siyasetide ayrı tutan tarafsızlıqı ßirßirine al gülüm ver gülüm denmeyecek ßir ilke daha koysaydı :S

Serbest kürsü nedir? | Yeni konu aç | Açık konular | Biten konular | Konularım

İş ortaklığı | Web Master | Hakkımızda | Sık Sorulanlar | Bize Ulaşın

Bilgi Yarışması

0,0390625