Ana Sayfa		İkili Yarışmalar		Kelime Yarışmaları		Zeka Yarışmaları		Günlük		Foto Kulüp		Bir Soru		Serbest Kürsü		Dostluk		Üyelik

Bilgi Yarışmaları	\|	Ödüllü Yarışmalar	\|	İkili Yarışmalar	\|	İnteraktif Yarışma	\|	Bonusmatik	\|	Ödül Listesi	\|	Çocuklar İçin	\|	Sonuçlar	\|	En İyiler

	Ana Sayfa
	Seçkin Üyelik
	Mesaj Kutusu
	Tavsiye Et
	Tıkla Kazan
	Ödül Listesi
	Gruplar / Sıralama
	Sohbet Odaları

%50 Daha Hızlı Flash Menü

Toplam üye
2.056.785
Aktif soru
27.965
Aktif üye
1.233

KONU SAHİBİ: ombasaran - 27 yorum, 12.408 kez okundu

TARİH: 4.11.2008 18:51:00

KONU BAŞLIĞI: MUSTAFA HAKKINDA HİÇ BİR ŞEY !!!

KONU AÇIKLAMASI: FİLİZ HANIMIN GÜNLÜĞÜNE YAZDIM AMA KESMEDİ GENEL FİKİRLERİ PAYLAŞMAK İSTEDİM BENİMKİ NAÇİZANE AŞŞAĞIDA. KONUMUZ MUSTAFA BELGE SELİ (!) Ben ne yazık ki bu Belge Seli'ni (!) izleme hatasına düştüm . Niye hata diyorum anlatayım : Şimdi efenim beklentimiz neydi ? Atam'ız hakkında 0nca araştırma yaptığını söyleyen ki araştırmacı yönü ile ön plana çıkan Can Dündar beyefendinin tarihin karanlığında kalmış bazı sayfaları, Atamızın ilmi siyaseti, askeri dehası, vatan uğruna yaptığı planlamalar (uykusuz gecelerinde) belki birazda Latife -Fikriye karmaşasında magazinselleşmiş ( Bernardo Berolucci vari) bazı diyalogların ortaya çıkması idi. Belki şimdiye kadar duymadığımız haberdar olmadığımız tarihin tozlu sayfalarındaki gerçekler, gerek eski arşiv, günlük, mektup vb. kayıtlar ve gerekse de belki o zamanları yakalamışlardan aktarılarak gelenlerle gün ışığına çıkacaktı. Heyecanımız bundan ibaretti. Ama gelin görün ki hepimizin ortaokul-lise sıralarında ve hatta yetmezmiş gibi hiç bir boyut katılmadan aynı tekrarda üniversite sıralarında okuduğumuz İnkılap Tarihi kitaplarının içeriğinden öte bir şey yok bu kapısında binlerin sıra beklediği Belge Sel'inde . Hatta birazda Can Dündar yorumu var ki bir belgeselde olmaması gereken en önemli unsur bence . Çekeceksin sunacaksın halk kendi yorumunu çıkacak bu bir film değil yorum katmak biraz abesti bence. Şimdi Atam'ız Cumhuriyetin ilaından sonra Ankara'da mahsur kalmış kendini eve kapatmış dil üzerine öylesine araştırmalar yapmış (adı geçmeyen proje 'Güneş Dil Teorisi' ki araştıran varsa dilden yola çıkarak bir tarih deryasıdır bu çalışma Mayalara Mulara kadar uzanır) sonra bu araştırmalarda gece uykusuz kalıp hatta kafayıda çekip sızdıktan sonra tüm günü uyuyarak geçermiş. İçki masalarından kalkmayan bu 'Deha'(üzülerek ajite ediyorum) artık hasta alkolik ve ülkeyi İsmet paşa'nın yönetimine terk edip olanlardan bi-habermiş. Kendisine hediye edilen Savarona yatı oyuncağı bile 0nu mutlu etmeye yetmemiş. Çok zampara olup daha askeri okulun ilk yıllarında kendini içki ve kadın alemlerinin ortasında bulan bu zaat hayatının sonuna kadar bu düsturda gitmiş. Savaş sırasındaki dava arkadaşları ile ters düşüp , 0nları idam masasına çıkarmış sonrada büyüklük bende kalsın deyip affetmiş. Diktatörmüş başlarda paylaşımcı değil dediği dedikmiş, İtilaf devletlerine karşı koymak için Rusya'ya yaltaklanmış (ortak strateji demiyor, ilmi siyaset demiyor kasıt bu). Ruslara yaslanıp destek almasa zaten hiç bir şey yapamayacak konumdaymış. Kendisi aslen 'Din Düşmanı' olup sadece (devrin siyasetçileri gibi ki bence en büyük hakaret) İslami cepheyi karşısına almamak adına Meclisi 22 değil Cumaya denk gelen 23 Nisan'da açıp her yerde mevlitler okutmuş. Tabiki bu haraketler köprüyü geçene kadarmış. Sonra tekke zaviyeleri kapatıp tüm tüm din alimlerinin(?) başını kesmiş. Böylece ilk okul yıllarında kendine tokat atan Hoca Efendiden intikamını almış ve nerdeyse tek ve asıl gayeside buymuş. Biz Atatürk'ü tanımamışız yada o çok güzel bir oyuncuymuş paranoyasıyla , Can Dündar -senaryocusuna- öfkelenmeme engel olamıyorum..... Filmin en sonunda bir iddaa var ki evlere şenlik , o vakitler bahsi bile geçmeyen 'şimdiki adı ile kürt sorunu' hakkında Atamızın ağzından bir fikir empoze edilmeye çalışılıyor bize. Hemde o yıllarda cephede omuz omuza savaşan kardeşlerin arasına nifak tohumu ekmek isteyen ezberci aydın kesimin sloganı eşliğinde. Neymiş efendim : ' Kürtlere Türkiye'ye bağlı bir şekilde yerel özerklik verilebilirmiş. (Ki herşey yapılanırken bu çok basit yapılabilirdi ama şimdi sorun olan şey o zaman bahis konusu bile değildi) İşte tam filmin sonunda bir slogan atıldı kafaları karıştıracak ve hezeyan oluşturacak cinsten. Atamızın hep peşinde koştuğu uğrunan canını her siperde öne sürdüğü binlerce Mehmet'in kanı ile ıslanan 'Misak-ı Milli' sınırlarında özerklik kelamı hemde Atamın ağzından..... Yalanın bu kadarına da pes dedirtecek cinsten YETER CAN ŞİMDİ UÇTUN !!!!!

Yorum yazmak için üye girişi yapmalısınız, üye girişi yapmak için buraya tıklayın

KULLANICI	YORUM
marti..	Ben kendisinin aşırı duygulu ve ağdalı dilinden zaten hoşlanmazdım,yapış yapış fazla şekerli gelirdi bana şimdi ise sevmiyorum artık.Dün gece televizyonda İpek Çalışlar da aklı sıra düşürmeye çalıştı Ulu Önder'in dehasını.Veee diyorum ki bu kafada olanlara yapmayın kardeşim,çekmeyin kafanıza göre Atatürk yazmayın kitap falan.Görüyorsunuz işte o Deha'nın gücü altında eziliveriyorsunuz... Burda asıl soru ve sorun şu bence ablacım: O deha altında ezilmekden ziyade o dehayı kirletmeye ve gölgelemeye çalışmak. Ve hatta bu tiynetsiliği Atam'ın ismini kullanarak yapmak ve bunu para kazanma aracı olarak görmek. Dahası insanları salak yerine koymak...
marti..	O dönemde İngiliz Ordu kuvvetlerinin başında Churchil vardı.Üstelik savaşta yenildikleri halde bak bakalım herkes kafasına göre Churchil filmi çekebilir mi.Bu film Can Dündar'ın gözüyle Atatürk'müş.Oldu o zaman eline her kamerayı alan kendi aklınca film çeksin. Oldumu o zaman şimdi bu Belge Sel. Hani belge hani kanıt ??? Can Bey yorumlamış tamam ama biz bu şaheseri(!) seyretmeden onu TV kanallarına çıkarıp alkışlayan ve reklamını yapanlara ne demeli alenen kandırıldık.... Belgeselin bir etiği vardır dökersin tüm somut verileri, doğada çekilen belgesellerde dahi doğaya müdahale edilmez. Ama bu taze beyinleri karıştırmak arzusu niye !!!!
AITO	kızmayın can dündara, can dündar "can" isminin kökeninin gereğini yerine getiriyor. gemideyken bir kitap okumuştum bu köken ile ilgili orada anlatılanlarla örtüşüyor. (her ne kadar o kitapta her anlatılana inanamasam da) Amanın uzun zaman yadellerde dolanıp içerinin kirliliğinden izole bir beyin gelmiş. En azından son 7-8 (kaç oldu?) aydır arınmış ve gemi kamaralarında barınmış beyninizle deyiverin birşeyler. Bu arada şimdi o koca yolculukta okuduğun kitabı aratma bize söyle bakalım Can'ın kökü nereye saplanıyomuş. Ben sana hoş geldin demişmiydim Gökhan ?? Elbbette demişimdir de nasıl bulduğunuz konusu muamma kaldı niyeyese ::)))
AITO	pardon ekleme yapayım, yine o kitaba göre can dündar kökleri anlatılanlarla örtüşüyordu, bütün "can" lar alınmasın :))) Bir Can vardır benim içimde Can'dan öte Can'dan ziyade diye durumu kurtarayım istersen :))))
duman9	Atatürk'ü karanlıktan korkan, günde 1 büyük rakı içen, 3 paket sigara içen,sonrada yalnızlığa mahkum biri olarak tanıtmak doğru değildi....Tabi ki bunlar olabilir o bahsetiğin bir mumya bir robot değil, kanı ile canı ile bir insan idi..Devrimler yapan,CUMHURİYETİ kurmuş bir LİDERİN belgeselini çekerken daha dikkatli olunması gerekirdi..ÜZÜLDÜM:(( Bu belgesieli izlemek için sinemaya gitmemek lazım korsanını alıp izlemek lazım. (her nekadar korsanı tesvip etmesemde). Tamam Atam sağlam içermiş ve sonunu da belki kendisi böyle hazırlamış ama vurgulanması gereken yerler çok farklıydı. Üzülmenin yanında tepki koymakda lazım. Tek tesellim sinemayı ısmarladılar para vermedim ama tabi buda züğürt tesellisi ::))
Sabah Çiçeği	Benim anlamadığım bu sitede Atatürkçü geçinip bu filme gittiğini söyleyip mutlaka izlemelisiniz diyen arkadaşların yorumlarını okuduk.İlginç geldi :) Şahsen bu filme gitmeyi artık asla düşünmüyorum ve antipatik arkadaşımızın dediği gibi demekki Turkcell iyi birşey yapmış :) Esin Hanım avukattan ziyade savcı gibisiniz::)))
kafkas.murat	Ben bu belgeseli henüz izlemiş değilim. Fakat yazılarını sürekli takip edip, şerefinden endişe etmediğim bir kaç yazarın film hakkındaki elştrileri, çokta makbul bir film olmadığı yönünde. Konuya farklı bir boyut kazandırmqak adına; daha önce youtube izlemek gafletinde bulunduğum gelibolu (Gallipoli) belgeselinde de aynı olumsuz tablonun çizilmesi idi. Eski paşalardan birinin oğlu tarafından Hakan tolga yada Fatih isminde, soyadı Örnek (ama çok kötü) olan genç bir yönetmenin projesiydi. Benzer psikoloji bu belgeselde de tezahür ediyordu. Anzakları niye öldürdüğümüzden(!) tutunda incil den alıntılarle birlikte (kuran ın esamesi yok)... sanki misafirliğe gelen düşman askerlerini katletmişiz gibi abuk subuk demogojik saçmalıkların olduğu ucube bir yapıttı. Vurgulamak itediğim; mustafa filmine de eski bir genele kurmay başkanı Yaşar Büyükanıt ın verdiği destektir. Ne oluyor kardeşim bu ülkede...Eskiden her taşın altından bir çapanoğlu çıkardı. Şimdi bir paşa mı çıkması gerekiyor. Cumhuriyet kurulmuş, kurtuluş savaşı başarı ile sonuçlanmış ve Türkiyenin ekomomik ve endüstrilyel kalkınması yavaş yavaş gerçekleştirilmeyer başlandıgını sıralarda Ankara da Ulu önder M.Kemal önderliğinde 29.Ekim balosu verilmekte idi. Balo da bir İtalyan subay gözlerini M.Kemal'den hiç ayırmadan, ulu öndere ters ters bakmakta idi. Ulu önder bu bakışları bir müddet yok saysada sonunda yaverinin gönderip; -Sor bakalım şu italyan subay yarım saattir bana niye ters ters bakıyormuş... demekte gecikmedi. Yaver geri geldiğinde gülümsüyordu... -Efendim çanakkale savaşında O subayın dedesini öldürmüşsünüz... Bir süre susan M.kemal; - pekiyi simdi de git sor bakalım 'Dedesinin Çanakkale'de işi neymiş?' dedi.. Gerçekler ortada çok açık olunca karalama detayda yapılmak isteniyor sanırım....
emelatam	Hımm evelsi akşam da dediğim gibi c.tesi akşam yer bulamamız isabet olmuş o zaman..Max Payne'i izleyerek daha hayırlı bir iş yapmışız demek ki..Senin görüşlerine güvendiğim için en azından sinemada izlemeyeceğim..bulursam 'korsan'ını alır izlerim..:))) Ben zaten Belge Selini kameraya çektim arada kel falan görünüyor ama size dost işi yaparım bir böreğe tav olurum mesela ::)))
talatnayir	Murat kardeşim yazdıklarına ve dinlediğim kadarıyla eleştirilere bakılırsa Can DİNDAR romantizme devam etsin ve TV kanalında NEDEN diye sormaya hiç ara vermesin.Hatta ben derim ki bu Belge-Sel ile ilgili bir TV programı yapsın ki vatandaşa bu belgesel ile ne vermek istediğini açıkça anlatsın.Ben sağlık sebeplerinden dolayı ehnüz belge-seli seyredemeyenlerdenim.Ama olumsuz eleştirilere rağmen seyretmek istiyorum.Çünkü anladığım kadarıyla bir benzeştirme var.Bir yalakalık hissediyorum.Unutmayalım eskiden Amerikan filmlerinde insanlar (bkz. uzayyolu) ellerinde küçük cihazlarla birbirleriyle konuşurdu..Allah allah nasıl böyle bir şey olur derdik.Şimdi kişi başına 3 adet gsm operatörü düşüyor.Unutmayalım önce bilinçaltına sonrada gırtlağımıza kadar sokuluyor.Can DİNDAR ilginç bir adam belki bu belgesel ile birşeyler demeye çalışacaktı ama bazı şeyler ters tepti.martınında dediği gibi deha ağır gelmiş olabilir..Sevgiler kardeşim :) (Bu arada Gökhan Kardeşime de hoşgeldin demiş olayım bu vesile ile) Ters tepti ama bu G3 tepmesi gibi değil öle omuz çıkarmakla falan kalmayacak sanırım Dindar kardeşimiz gözlüklerini sağlama almak zorunda kalacak tabi sanırım ::))
Sabah Çiçeği	Sayın Dündar, > Bilmelisiniz ki artık sizin yazılarınız okumayacağım. > Hayatımda hiçbir yazara sansür uygulamadım. Bunu ilk > kez hem de > yazılarını beğendiğim bir yazara yapmak bana acı > veriyor. > Dün büyük bir heyecanla 14 yaşındaki oğlumu alıp > "Mustafa" filmini > izlemeye gittik. Bugünden sonra, bir çok okuldan bir çok > öğrenci > bizim duyduğumuz heyecanla eserinizi izlemeye gidecekler. > Geleceğimiz > olan bu çocuklar, Cumhuriyetimizin Kurucusunun sizin > anlatımınızla > "akşama kadar uyuyan, alkol ve sigara > bağımlısı" biri olduğunu > duyacaklar. Meğer Ulu Önderimiz Kürt vatandaşlarımıza > özerklik vermeyi > düşünüyormuş. Meğer insanları zorla dinden imandan > etmiş. Meğer > Çanakkale'de Mehmetçiğin Vatan uğruna ölmesini > kullanmış. Meğer asıl > kahraman Vahdettinmiş. > > Önümüzdeki günlerde filminizin etkilerine bakıp gurur > duyabilirsiniz. > Daha şimdiden DTP kitapçık dağıtmaya başladı. Yarın > size Amerikan > dostlarının kaleminden çıkan bölünmüş > haritalarını hediye ederler. > Cumhurbaşkanınız size şeref madalyası takar. Belki > AKP'den "Kültür > Bakanı" olursunuz. Ne diyeyim, şimdiden hayırlı > olsun > Günümüzde normal insanların özel yaşamları bile > "dokunulmaz" > olmalıyken, siz olağanüstü bir insanın > "özel" yaşamını gözler önüne > serdiniz. Taraflılığınızı ya da > tarafsızlığınızı tartışmayacağım. > Gerçekleri yazıp yazmadığınızı da. Ama bir sonraki > projenizi merak > ediyorum. Hazır elinizde arşivler varken örneğin > "Kürt aşiretlerinde > dönen entrikaları" da yazacak mısınız? Toprak > ağalarının yanında > çalışan "marabaları" ne hale getirdiklerini? > Her türlü! nasıl > yararlandıklarını? Kaçakçılıktan nasıl köşe > olduklarını? Ya > padişahların özel yaşantılarına değinecek misiniz? > Haremlerini? > "Oğlancı" eğilimlerini? Kardeşlerini nasıl > katlettiklerini? Ensest > ilişkilerini? Ya günümüz iktidarını? Çocuklarına > sağladıklarını? > Onların yaşamları? Ülkeyi nasıl kararttıklarını da > yazacak mısınız? > Kadınları nasıl kullandıklarını? Vatanı nasıl > peşkeş çektiklerini de > anlatacak mısınız? Peki ya yobazları? Parmak kadar kız > çocuklarını > nasıl taciz ettiklerini? Kapalı kapılar ardında > yaptıkları > rezillikleri? Halkın kanını nasıl emdiklerini? > Ah, az kalsın unutuyordum, şu filminizde bahsettiğiniz > "dalkavuk", > "yalaka" basının günümüzdeki halini de > yazacak mısınız? Elinize > "çuvaldız" almaya cesaretiniz var mı? > > Hiç zahmet etmeyin, yazamayacağınızı biliyorum. O > sigara ve rakı içen > mavi gözlü adamda "yürek" vardı. Siz de yok!!... > > Mustafa ÇAKAR > > TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞI > > LAİK - KEMALİST Çalıntı... pardon alıntınız için teşekkürler sav.. pardon avukat hanım ::))
_ceyla_	Belgeseli henüz izlemedim –bu akşam izleyeceğim- basında çıkan haberlere bakılırsa pek başarılı bir yapım olmadığını düşünüyordum –yinede izlememe engel değil tabiî ki- fakat kürsünüzü ve yorumları görünce tabiri caizse şaşa kaldım. Ulu önderi konu alan bi belgesel hazırlayacaksın, bu belgeseli 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı gibi önemli bir günde seyirciye sunacaksın, zaten büyük bir merakla bekleyen seyirci koşa koşa sinemalara akın edecekler fakat karşılarında Atatürk’ün hiç bilmedikleri gerçeklerle bağdaşmayan yönlerinin sunulduğu bir yapım bulacaklar. Bunun da ötesi kendisini araştırmaca-gazeteci diye tanıtan can bey nasıl olur da Atatürk hakkında gerçeklerle hiçbir ilgisi olmayan bu tür iddialar ortaya atmaya cesaret eder??? Yok din düşmanıymış yok Rusya ‘yı arkasına almış yok silah arkadaşlarını idam masasına çıkarmış sonra büyüklük adına affetmiş. Aslında din düşmanıymış hocaların başını vurmuş ha bide Kürtlere özerklik verilmesi saçmalıkları. Kanım dondu okurken. Can bey madem araştırmacı yazar açıklasın bakalım hangi kaynaklardan elde etmiş bu bilgileri neye dayanarak ortaya atmış bu iddiaları. Yani zaten yeterince başımızı ağrıtan bir konuda bi de bu tür bi yapımdan adeta destek verilmesi….Şimdi bazı kesimlerin çıkıpta bakın Atatürk böyle demiş işte bunu da diyen sizin araştırmacı-gazetecileriniz diyip halka gidin görün hakkınızı savunun saçmalıklarıyla bedava sinema bileti dağıtması sürpriz olmaz sanırım. Yorum bekliyorum o zaman sinema çıkışı aman ihmal edeyim deme inan her fikri merak ediyorum. Ezber bozuldu çarklar hızlı dönmeye başladı , e makuzu kesme vaktidir ::))
filizmir	Ben filmi izlemediğim için yorum yapmak istemedim.Bu belgeselin AKP döneminde yapılmış olması zaten kafamı kurcalıyordu.Ben yine bana gelmiş bir mailden yaptığım alıntıyla katılmak istiyorum kürsünüze.Prof. Dr. Özer Ozankaya Can Dündar’a ve yaptığı ‘Mustafa’ filmine doğru tanı konulmuştur: “Pek üstünde durulmadan (çaktırmadan) Atamızın gece hayatını, içkiyi seven, din karşıtı, demokrasi demesine rağmen en yakın dostarını bile ipe gönderebilecek bir diktatör olduğu ima ediliyor.” Sarı Zeybek belgeselinde Atatürk'ü anlatmaya "Koskoca Osmalı İmparatorluğunu yıkan adam" anonsuyla başlayan bir adamdan başka ne beklenebilirdi ki..?? Osmanlı imparatorluğunun kendi kendini yıktığını, neredeyse sadece İstanbul'a sıkışıp kaldığını, Atatürk'ün aslında Osmanlıya "hiç olmazsa adı kalsın" şeklinde bir faydası bile olduğunu görmeyecek kadar, gözü Atatürk düşmanlığıyla dönmüş bir adam(!)dan bu beklenirdi zaten. Umarım "ben gerçekleri film yaptım" diye cirkcirk öten Can Dündar, bir "gerceği" daha inkar etmez ve adam gibi ortaya çıkar, yakın bir kaç yakın(!) dostuna söylediği gibi; "bu filmde benim amacım zaten Atatürk'ün putlaştırılmasına karşı çıkmak, onun despotluğunu öne çıkarmaktı" düşüncesinde olduğu gerçeğini de tüm Türkiye'ye söyler... Makbuz değil bilet kesilmiş anlaşılan ağzınıza sağlık efendim noktayı bir çırpıda koyuvermişiz. Yazamam diyen bir elden bu çıktıysa birde yazsanız nasıl olacak pek merak ettim şimdi ::)))
_ceyla_	Belgeseli izledim sonunda. yazdıklarınızda ve yapılan yorumlarda ne kadar haklı olduğunuz birde kendi gözlerimle gördükten sonra onayladım. Gereksiz bi sürü ayrıntıya geniş yer verilmiş fakat en önemli ve üzerinde durulması gereken konular üstün körü geçilmiş… örneğin kurtuluş mücadelesinin başladığı yer olan Samsun’a gidişini şöyle bi geçmiş, İnönü muharebelerinden bir iki kelimeyle bahsedilmişti… ulu önderin hayatı magazinsel bir dilli belgeselleştirilmişti adeta. Mustafa Kemal Atatürk yumuşak bir dille yerilmiş olmadık ifadelerle iftiralara bulanmaya çalışılmıştı. Bir üst yorumda da bulunan Prof. Dr. Özer Ozankaya’ nın dediği gibi çaktırmadan Atamıza olmadık sıfatlar yakıştırılmıştı. Üzüldüm sinirlendim ve Can Dündar ‘dan nefret ettim…bu belgeseli hiç sevmedim… Gruba hoş geldiniz efenim::))) Bu aada kırmayıp izleniminizi paylaştığınız için ayrıca mercilerden bir demet ::))
gulorgun	Belgeseli izlemedim.Fikirlerine saygı duyduğum bir çok dostumun yaptığı bu eleştirilerden sonra da iş birlikçi kapsamında değerlendireceğimiz Can Dündar'ın gişesine de artık katkıda bulunmak istemiyorum. Bu filmin Filiz'in dediği gibi AKP döneminde yapılması zaten içimde bir kuşku uyandırmıştı.Gala gecesinden sonra Hükümet ve hükümet yanlısı kişilerin ağızlarının suyu akarak filmi fevkalade bulduk demelerinden zaten şüphe duymalıydım.Çok üzgünüm. Ben başka bir şeye daha değinmek istiyorum.Türkcell in sponsorluğunu çekmesi başta hepimizi üzmüştü.Meğer ne haklılarmış öyle değil mi? Peki şimdi her şeyi bir kenara bırakalım başka bir konuya değinelim;Tüm varlıklarını Atatürk Türkiye'sinde elde etmiş,palazlanmış,zenginleşmiş Sabancılar'a...Cumhuriyet ve Atatürk sayesinde kadına verilen önem,değer ve haklarla koltuğunda oturarak,yönetim kurulu başkanlığı yapan Güler Sabancı'ya gelelim.Sn.Sabancı asıl siz söyleyin;Böyle bir filme niçin sponsor oldunuz?Bu haksızlığın neden iş birlikçiliğini yaptınız? AKP yanlılığınız,size hangi yönlerde çıkarlar sağlamakta? Cumhuriyetin nimetlerine Mustafa Kemal Atatürk sayesinde vakıf oldunuz,şimdi niye ihanet içindesiniz?Bence asıl bu soru çok önemle cevap beklemekte? Yazıklar olsun diyorum.Bu devran hep böyle gitmeyecektir.Cumhuriyetimiz her zaman payidar kalacaktır.Daha biz Atatürkçüler ölmedik,hayattayız.Saygı ve sevgilerimle... Peki ya bu kadar sarih bir konuyu fikirdaşları Can beyefendiği arkalamak anlamına, e yani Mustafa zaten içiyordu yalanmı basitliğine indirgeyen amacı gayesi belirsiz kitleye nedemeli ablam ???
Sabah Çiçeği	Gül hanıma sormuşsunuz ancak ben böyle kişilere "sözde Atatürkçü " demekle beraber bu kürsü aracılığı ilede yanıt vermek istiyorum zira okuduklarım karşısında komedi dans üçlüsünü seyretmiş gibi oldum :) ; Onların sorunu Can Dündar'ıkorumakta değil... o kadar sabit fikirli insanlar ki Atamız diye ortayı inlettiklerini sanırlarken ( ki Atatürk'ü zerre anladıklarını sanmıyorum) sadece egoları uğruna demogoji yapan insanlar grubu . Dün Kanal D'de Müjgat Gezen böyle bir açıklama yapmadığını ifade etmiş diye nerdeyse filmi alıp dünyada gösterime girmesini isteyecekler.Madem bu film bu kadar iyi neden peki dün akşam o kadar ünüversteli gencimiz Can Dündar'a yüklendi.Bu filmde açıkca Atamıza saygısızlık yapıldığı böylesi bir hükümette bile afişe edilebiliyorsa , bugün CHP -Deniz Baykal bu filmin vizyonda olmaması gerektiğini vurguluyorsa onlar haklı ve filmi anlayan diğer herkes aptal mı ? Ben bu filmi seyretmedim, hiçbir kuvvette seyrettiremez.Sizin anlattıklarınız bu filmimi seyretmemem için geçerli. Birde bu filme gidip Can Dündar'ın servetine servet katamam . Korsana hayır desemde böylesi bir film için "korsana sonuna kadar destek " diyor ve savcılığı bırakıp kalemimi kırıyorum :) şaka şaka :) ancak filmi merak etsemde para verip bir nebze desteğim olsun istemiyorum.Çevremde güvendiğim ve sözde değil gerçek Atatürkçü birçok arkadaşım büyük hayal kırıklığı yaşadığını çok acı bir şekilde ifade ettiler.Dün akşam , Can Dündar'ı kapana sıkışmışcasına soruları ile gerçeklerle yüzleştiren Türk genci ile gurur duydum. Bir zamanlar meşhur bir özlü deyiş vardı : Rüşvetin belgesi mi olur ..... ???? Şimdi duruma göre uyarlayıp şöyle demek icap edihyor demekki : Ata'ya saygısızlığın fütursuzluğun bege-seli mi olur ve bu nasıl savunulur .... ????
Sayfa : << < 1 2 > >>

Serbest kürsü nedir? | Yeni konu aç | Açık konular | Biten konular | Konularım

İş ortaklığı | Web Master | Hakkımızda | Sık Sorulanlar | Bize Ulaşın

Bilgi Yarışması

6,445313E-02