Bilgi Yarışması, Ana Sayfa

Ana Sayfa

İkili Yarışmalar

Kelime Yarışmaları

Zeka Yarışmaları

Günlük

Foto Kulüp

Bir Soru

Serbest Kürsü

Dostluk

Üyelik
Ana Sayfa
Seçkin Üyelik
Mesaj Kutusu
Tavsiye Et
Tıkla Kazan
Ödül Listesi
Gruplar / Sıralama
Sohbet Odaları
  Üyelik
Kullanıcı adı
Şifre
Yeni üye
Şifremi unuttum
Tavsiye Edenlere 10,00 Bonus
Tavsiye edeceğiniz e-posta adresi


%50 Daha Hızlı Flash Menü

Toplam üye
2.056.785
Aktif soru
27.965
Aktif üye
1.478

Bayrak

KONU SAHİBİ: nightmare_o7   -   17 yorum, 9.627 kez okundu

TARİH: 18.12.2008 05:44:00

KONU BAŞLIĞI: Yaklaşımlar...

KONU AÇIKLAMASI:
Öncelikle herkese iyi geceler ,iyi sabahlar ya da şimdiden günaydınlarr..:) Bu saate kadar yemedim,içmedim,uyumadım, kalkmadım durmadan düşündüm,aslında bir konuya takıldım..Saatin tersliğinin farkındayım ama bu kürsü için yarını bekleyemedim:)Takıldığım konu insan ilişkilerindeki yaklaşımlar..Türlü türlü insanlarla karşılaşıyoruz hayatımızın her döneminde.Bazılarımız ilk tanıştığı kişilere karşı son derece mantıklı olarak iyice tanıyana kadar çok güzel bir mesafeyle-başka bir deyişle karşısındakine güvensiz bir şekilde yaklaşıp,aradaki uyuma göre zamanla samimiyeti ilerletirken,bazılarımızsa ne kadar yeni tanışmış olursa olsun,karşısındaki kişiye elinde olmadan sıcak davranır,belkide kendisi gibi görerek güvenle başlar arkadaşlığına,ve zamanla yaşanabilecek sorunlardan sonra uzaklaşır..Sizce hangisi daha doğrudur..?ya da siz hangi sınıfta görüyorsunuz kendinizi merak ettim..?Yorumlarınızı bekliyorum şimdiden teşekkürler...

Yorum yazmak için üye girişi yapmalısınız, üye girişi yapmak için buraya tıklayın


KULLANICIYORUM
marti..Saat 06:09 günaydın Sevgili nightmare.Aslında benim yaklaşamımım ikinci gruba giriyor ilk başta sıcak yaklaşım.Zaman geçtikçe,birşeylerin ters gittiğini hissedersem sessizce uzaklaşmaya başlıyorum.Tabii beni yakından tanıyan(aile çevrem,dostlarım)araya hep görünmez duvar çektiğimi söylerler.Ben buna saygı sınırı diyorum.Zaten uzun süreli dostlarımla da diyaloğum böyle.Biliyomusun ben hala cep telefonu kullanmıyorum.Bir kez aldım,üçüncü gün kapattım.Dostlarım dahi olsa her istendiğinde el altında olmayı sevmiyorum.Not:Bu ara Kurtuluş Savaşı öncesi,anında ve sonrasında kurulan cemiyetleri araştırıyorum,bilsen ne ilginç cemiyetler var.Hürriyet ve İhtilaf Fıkrası,İngiliz Muhipler Cemiyeti,Teale-i İslam Cemiyeti,Nigehban Askeri Cemiyeti vessaire vessaire.Birgün pat diye kürsü açıp hepinizi sözlüye kaldıracağım:))))))
saat 06:22 günaydınlar efendim:) benimde insan ilişkilerimde yaklaşımım 2.gruba giriyor,ama bazen bu durumu 'malesef' diye nitelendiriyorum..keşke her 2 grubun bir orta yolu olsaydı ya da varsa bile ben bunu becerebiliyor olabilseydim diyorum zaman zaman(gerçi sizi tanıyanların bahsettiği görünmez bir duvar çektiğiniz yönündeki açıklama,bahsettiğim orta yol oluyor sanki:>) not'unuza cevaben:):öyle bir sözlü yaptığınız takdirde üzülerek söylüyorum ki benim sınıfta kalacağım kesin gibi birşey ,sebebi de yıllardır sayısal dersleri göre göre ilgi alanımın ona göre şekillenmiş olması galiba..(özellikle son zamanlarda çok taktığım bir konu zaten ,tarihi bilgilerimin yeteri düzeyde olmaması ve siz de yarama tuz bastınız:( ama iyide oldu aslında, bundan sonraki yapmayı planladığım tarihi araştırmaların hızlanması açısından:))çok teşekkür ediyorum yorumunuz için...
ginger2004İlki doğru benim için...mesafeli demek güvensiz demek değil...herkese aynı mesafedeyimdir..kim olursa....mesafeyi ancak karşımdaki ile alışverişlerim ayarlar...çok samimi bir arkadaşımla asla ,vıcık vıcık bir yakınlık içinde de olamam..en samimi arkadaşım hatta dostum dediğim kişi ile mesafe daima korunur..mantıklıyımdır, duygularımın öne fırlamasına izin vermem genelde...ammaaa çenebaz ve sıcağımdır, tüm soğukluğuma rağmen:)))))))))))))))
herkese aynı mesafede olmakk?başlangıç açısından diyorsunuz sanırım öyle değil mi..?duygularınızın asla mantığınızın önüne geçmesine izin vermemenizi bana da öğretin lütfenn:)buarada ben ilk baştanda herkese aynı olamıyorum, o noktada elektriğe önem veriyorum,yani belkide bu duygularımla hareket ettiğimi gösteriyor ama,ilk baştanda herkese aynı mesafede olamıyorum..o elektriği almışsam ona göre sıcak davranırım,almamışsam da soğuğumdur..iyi birşey mi..?zaman zaman evet zaman zaman hayır benim açımdan yanii..çok teşekkür ederim yorumunuz için:)
acemibilgeGünaydın Çekirge!:)) Çok güzel bir kürsü açmışsın, tebriklerimi sunuyorum.:)) Bence doğru olan ilk grubun davranışı. Tıpkı İngilizler gibi.. Çok özenirim o gruptaki insanlara.. Çünkü ben ne yazık ki diğer gruba dahilim. Aslında genel olarak bundan yana pek bir sorun yaşamıyorum ama, yaşadığımda binlerce kere pişman olduğum da bir gerçek. Oysa ilk grubun insanları sanırım hiç böyle pişmanlıklar yaşamazlar. Sağlam ve emin adımlarla ilerleyen dostluk-arkadaşlık ilişkileri, belki biraz fazla uzun zamanda gelişir ama, sonuçta pişmanlık duyulacak bir durum yaratılmaz kanaatindeyim. Bütün bu düşüncelerime rağmen, elimde değil, insanlara sıcak ve dostça yaklaşırım. Karşımdaki kişinin davranışlarına göre kısa zamanda can-ciğer kuzu sarması da olabilirim.:)) Ama işte bazen karşımızdaki, kuzu gibi görünen çakal da olabiliyor ve bizim sarmalarımızı başka yemek servislerinde kullanabiliyor.:)))
:):)her zamanki gibi yine bana günaydınn size tünaydınn kısmına yetiştim ustacımm:)kürsü konumu beğenmene çok sevindim ama sanırım genel anlamda site ahalisi pek beğenmedi..herneyse..bende aynı şekilde düşünüyorum ustacım ilk grup daha doğru gibi geliyor ama hiçbir zaman ben de beceremiyorum bunu..ikinci gruba dahil olanlardanım bende,ve aynen pişmanlık duyacağım zaman tam duyuyorum,eğer güzel gidiyorsa da çok güzel gidiyor,ama yine yine yine ortası yok:)sonuç olarak kimseyle formaliteden arkadaşlık etmeyi sevmediğim için,insanların hayatımda ya daimi bir yer almalarına izin veriyorum ya da ebediyen çıkartıyorum(mantıki açıdan olmuyor tabii..)ki bu da sakat bir durum aslında:)çok teşekkür ederim yorum içinn..
ombasaran30 yaşıma kadar 2. grup , 30'umdan snra başıma pİriket tüştü 1. grup ::)))) Ama o vakit dedim ki ben niye saçak altlarında bu kadar az dolanmışım; zor zor yıllar ::)))
:):)bakalım bundan bir 8 sene sonra bende senin gibi 1.gruba geçebilecek miyim Murat abi:) merakla bekliyorum valla..ama şu son cümlendeki 'ben niye saçak altlarında bu kadar az dolanmışım' kısmını uyku sersemliğimden midir bilemem anlayamadım,bir açıklama alabilir miyim?:)
pabucu yarımİnsan ilişkileri kadar zor bir şey olamaz bence. En iyisi ilişkileri doğal akışına bırakmak gibi geliyor. Kendimi bir gruba sokamadım çünkü ikisinde de yer alıyorum. Yaşamım, davranışlarım tamamen o an ki ruh halime göre şekilleniyor. Bazen ilk adımı atan ben, bazen de ilk adımı bekleyen olurum. Kurallarım da yoktur. Bilemiyorum yaa, kalbim ne diyorsa onu yaparım.:)
yani genel anlamda sizde dugularınızla hareket ediyorsunuz demek ki:)teşekkürler yorumunuz için..
m_m_c_kendimden yola çıkarak şöyle diyebilirim günün değişik saatlerinde bile değişebilen bir ruh yapım var genelde herkesle samimiyimdir herksesin bir değeri ve mutlaka iyi yönlerinin olduğunu inanırım zaten iyilikde göreceli değilmi :)) insanlarla uğraşmam onların sırları asla öğrenmem ters bir anıma denk geldiyse ve karşımdaki sevdiğim bir insansa onu rahatlıkla kırabilirim çünkü bir süre sonra zaten onun gönlünü alırım ama sevdiğim insan sayısı reelde 10 bile bulmaz o 10 kişinin dışındakilere görünürde muhteşem bir bağım olsa bile asla sırdaşları yada dostları olmam kimseyi arkadan vurmam çünkü bir insanı arkadan vurabilcek kadar malzeme toplamayı beceremem yani çok sıcakkanlıyımdır beş dakikada canciğer kuzu sarması olurum ama bu sadece görünürdedir ben hayata karşı gardımı alırım insanlara karşı değil bu nedenle insanlar çokfazla yaralayamazlar beni bende yaralayamam hiçkimseyi yani insan ilişkilerini abartmamak gerekir
her an her dakika değişebilen ruh haline bende sahibim:)ama herkesle samimi olma konusunda biraz ketumum galiba..yani evet doğru söylüyorsun herkesin bir değeri veya iyi yönleri olabilir,ancak o açıdan bakacak olursak özünde herkesss iyidir değil mi?:)ama bizim tercihlerimizde karşımızdakinin sadece iyi yönlerini düşünerek değil,olumlu yönlerinin mi-olumsuz yönlerinin mi, hangisinin ağır bastığına göre şekilleniyor sanki..geri kalanlara aslında katılıyorum,hani şu sevdiğim bir insanı kırabilme konusu,ki ben çok şikayetçiyimdir bu durumdan,her ne kadar sonradan gönlünü alsam da sonradan düşünce,o kişinin benim yüzümden bir an bile üzülmüş olması sinir bozucu olabiliyor..baya bir didikledim yorumu farkındayım :)ama son olarak katılmadığım hem de şiddetle katılmadığım şey, birileriyle görünürde can ciğer kuzu sarması olmaktır..asla becerememişimdir az önce Nermin ablama da söylediğim gibi işte,insanlar ya hep ya hiçtir benim için, ortası yine yok yine yok..neyse yeter artık susuyorum ben:) teşekkürler yorum için...
ginger2004Hep yineliyorum Saygı-seviye-Düzey yaşam biçimim...kim karşıma çıkarsa çıksın bu üçlü değişmez...Sevgi de ise nötrümdür...en alt seviyeden , eeen üst seviyeye kadar...hiç hoşlanmadığım bir insana davranışım, üçlümün dışına çıkmaz....çünkü her insan bu üçlüğü hak eder...önemli olan sevgiyi hakkkkkk etmektir...burda seçiciğim...ama seviyorum diyede üçlümün sınırlarını aşmam..sınıra gelip geri dönerim...sorunuza yanıt herkese üçlüm olarak aynı mesafedeyimdir.....başlangıç ve sonrasında..değişken SEVGİDİR...ammaaaaa üçlümle birlikte:))))......aaaaaaaaa birşey daha:EN ÇOK KENDİME GÜVENİRİM, ÇÜNKÜ EN İYİ KENDİMİ TANIYORUM....bu nedenle güven sorunu yaşamıyorum:))))
bunu başarabilmenin herkes için bu kadar kolay olacağını sanmıyorum,en azından benim için:)güven konusunda tabiki en çok kendimize güvenmeliyiz ama bu,insanlarla ilgili güven sorunu yaşamaktan farklı birşey bence..yani hayatımız boyunca anlık bile olsa insanlara güvenme ihtiyacı hissettiğimiz,ya da hissedeceğimiz zamanlar mutlaka ki olacak..ne kadar kimseye güvenmem desekte,istisnalar eksik olmayacak,ama sizin görüşünüzle,birine güvenip sonunda yanılmış olsak bile bundan ağır yada normal herhangi bir hasar almamış oluruz.belki birgün bende başarabilirim bunu.. teşekkürler:)
nisan0606Canım benim insan ilişkileri için öncelikle karşındakinin İNSAN!!! olması lazım gerisi çok zor değildir... Genelde ilk tanıştığım insan hakkında verdiğim kararlarda çok yanılmam ilk izlenim benim için önemlidir... İlişki kurmakta zorlanmam insanlarla, kuramıyorsam da zorlamam zaten:))... Yalakalık sevmem, dost arkadaş edinme adına yalakalık yapanları hiç sevmem... Benim arkadaşlığımı kazanmak için dürüst olması ilk kriterdir karşımdakinin... Durup dururken kimsenin canını yakmam , sebepsiz canımı yakanında peşini bırakmam yani ortası yok ya çok iyiyimdir ya da çok kötü .... Ama konu açıklamanda geçen hatayı sık yaparım herkesi kendim gibi düşünür samimi ve seviyelidir aksi neden mümkün olsun ki İNSAN denen canlıda derim... Ama öyle olmadığını gördükçe her seferinde şaşırmaktan da kendimi alamam nedense:))) ... Beni hangi sınıfa dahil edersin bilemem ama ben kendimi herhangi bir yere dahil edemedim:))) Sevgiler...
"İlişki kurmakta zorlanmam insanlarla, kuramıyorsam da zorlamam zaten:))" bu cümlene bayıldımmmmm :)) benim içinde ilk izlenim çok önemli işte,o ilk anda karşımdakinden alacağım samimi biri olduğuna dair elektriği çok önemsiyorum..yalakalık vb olaylara fazla değinmiyorum bile düşüncelerimi az çok biliyorsundur ablacım..peki hangi sınıfa dahilsinn..?bence sende benim sınıfımdasın ablam, yani duygular daha ağır basıyor ama tabiki dozunda:)çok teşekkürler yorum için,sevgiler ve saygılar bendenn:)
ombasaranKiremit, pİriket ikiside aynı tesiri yapar Gözdecim, saçak altlarında,iptidai duvar kenarlarında sürekli dolanırsan , başına düşme ihtimalleri de çok fazla ! Bilmem anlayamadığımı anlatabildim mi ::))))
:)))evet şimdi anladım Murat abii,yorum için teşekkürler:)
ginger2004Güven bence uzun bir zamanı gerektiren bir olgu....o nedenle sorgulamam...ama birgün gelirki güvendiğimi hissederim...hiçç bir zorlama olmadan..öylesineee...ve o nokta doğru zamandır...ve genelde de yanılgıya uğramadım
ama yeri geliyor yıllarca tanıdığımızı düşündüğümüz bir insan için, tam evet bu insana güvenebilirim derken yıllar sonra o kişinin farklı bir özelliği çıkabiliyor ortaya o güveni alt üst edebilecek,bu noktada uzun zaman kısa zaman bir yere kadar,bir yerde de şans giriyor devreye güvenmekte yanılmamak için..siz genelde yanılgıya uğramamışsanız ne mutlu size..demekki doğru tercihlerinizin yanında çokta şanslıymışsınız..
nightmare_o7bir süre burada olamayacağım.gelecek yorumların kırmızısı yarına kalabilir şimdiden kusura bakmayın..
bulmalıyımAşağıya gireceğim yorumlar başından sonuna kadar alıntıdır. Geçen gün maillerim arasında buldum bu hikayeyi ve konu başlığın ile ilgili olduğunu düşündüğüm için de buraya taşıdım sevgili Gözde. Yaklaşımlar ve Sonuçları’na küçük bir örnek..
bulmalıyımAYNI KARARI SİZ VERİR MİYDİNİZ? Okuma ve öğrenme zorluğu çeken çocuklara özel eğitim veren bir okul icin bağıs toplama yemeğinde, çocuklardan birisinin babası katılımcılar tarafından asla unutulmayacak bir konuşma yaptı. Okula kendini adamış öğretmenleri kutladıktan sonra şöyle bir soru sordu: “Dışarıdaki etkenler tarafından etkilenmedikçe doğa her şeyi mükemmel bir şekil ve sırada yapıyor. Ama yine de oğlum Shay, diğer çocukların öğrendikleri gibi öğrenemiyor. Diğer çocukların anlayabildikleri gibi anlayamıyor. Oğlumda doğal olması gereken şeyler nerede?” Bu soru karşısında dinleyiciler sessiz kaldılar. Baba devam etti. “Ben inanıyorum ki, dünyaya fiziksel ve zeka engelli Shay gibi bir çocuk geldiğinde, gerçek insan doğası kendini gösterme fırsatını buluyor ve bu da insanların o çocuğa davranış şekillerinde kendini gösteriyor.” Ve sonra aşağıdaki hikayeyi anlatmaya başladı: Shay ve babası bir gün parkta Shayin tanıdığı birkaç çocuğun baseball oynadıklarını gördüler. Shay sordu, “Acaba oynamama izin verirler mi?” Shay'in babası çoğu çocuğun Shay gibi bir çocuğun takımlarında oynamasını istemeyeceklerini ama aynı zamanda eğer oğluna izin verirlerse oğlunun o çok ihtiyacını duyduğu, engellerine rağmen başkaları tarafından kabul edilmenin özgüveni ve sahiplenme duygusunu vereceğini de biliyordu.
bulmalıyımShay'in babası çocuklardan birinin yanına yaklaştı ve (fazla birşey beklemeyerek) Shay'in oynayıp oynayamayacağını sordu. Çocuk şöyle danışabileceği birilerine baktı ve sonra “Şu anda 6 sayı gerideyiz ve oyun sekizinci turunda. Herhalde takıma girebilir ben de onu dokuzuncu turda vurucu olarak sokmaya çalışırım” dedi. Shay büyük bir gayretle takımın yanına gitti ve yüzünde kocaman bir gülümseme ile takım t-shirtini giydi. Babası gözünde yaş, kalbi sıcak duygularla dolu onu izledi. Çocuklar oğlunun kabul edilmesinden dolayı babanın mutluluğunu gördüler. Sekizinci turun sonunda Shay'in takımı birkaç puan kazandı ama hala 3 sayı gerideydi. Dokuzuncu turun başında Shay eldiveni eline geçirdi ve sağ açık sahaya çıktı. Ona doğru hiç top isabet etmemesine rağmen oyunda olmaktan son derece mutluydu ve babasının ona tribünlerden el salladığını gördüğünde yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Dokuzuncu turun sonunda Shay'in takımı yine puan kazandı. Şimdi bütün kaleler doluydu, oyunu kazanma şansı ortaya çıkmıştı ve topa vurma sırası Shay'e gelmişti.
bulmalıyımBu noktada Shay'in vurucu olmasına izin vererek oyunu kaybetme riskini mi almalıydılar? Şaşırtıcı bir hamleyle Shay'e sopayı verdiler. Herkes topa isabet ettirme şansının sıfır olduğunu biliyordu, çünkü bırakın topa vurmayı Shay sopayı bile elinde tutmasını daha bilmiyordu. Ama Shay sahaya çıktığında top atıcı, diğer takımın kazanma şanslarını bir kenara bırakarak Shay'e bu fırsatı tanıdıklarını görünce birkaç adım öne giderek yumuşak bir şekilde topu Shay'e doğru fırlattı. İlk topa Shay zorlukla sopayı savurdu ama ıskaladı. Atıcı tekrar birkaç adım öne doğru geldi ve topu yine yumuşak bir şekilde Shay'e doğru attı. Shay sopayı savurdu ve hafifçe topa dokunarak yere atıcıya doğru vurdu. Oyun şimdi bitecekti. Atıcı topu yerden aldı ve ilk kaledeki adamına kolaylıkla atabilecek ve Shay'i sobeleyerek oyunu bitirebilecekti. Ama atıcı topu aldı ve ilk kaledeki adamının başının üzerinden diğer takım arkadaşlarının erişemeyeceği yere fırlattı.
Sayfa : <<  < 1 2  >   >>


Serbest kürsü nedir? | Yeni konu aç | Açık konular | Biten konular | Konularım



100% Güvenli Bölge
İş ortaklığı | Web Master | Hakkımızda | Sık Sorulanlar | Bize Ulaşın
birmilyon.com bilgi merkezli bir sitedir, bilginin paylaşılması ve çoğaltılması ilkesine dayanarak,
birmilyon.com da yer alan hertürlü soru ve bilgi yarışması tamamen paylaşıma açıktır.
Seçkin üyelik | Bilgi yarışmaları | Kelime ve Zeka Yarışmaları | Günlük | Foto kulüp | Bir sorum var | Serbest kürsü
Normal üyelik | Bilgi yarışması | Çocuk yarışması | Soru gönder | Bir işlem | Bir kelime | Timsah avı
Kullanım Şartları | Güvenlik ve Gizlilik | birmilyon.com V8 turbo

Bilgi Yarışması

0,1191406