Ana Sayfa		İkili Yarışmalar		Kelime Yarışmaları		Zeka Yarışmaları		Günlük		Foto Kulüp		Bir Soru		Serbest Kürsü		Dostluk		Üyelik

Bilgi Yarışmaları	\|	Ödüllü Yarışmalar	\|	İkili Yarışmalar	\|	İnteraktif Yarışma	\|	Bonusmatik	\|	Ödül Listesi	\|	Çocuklar İçin	\|	Sonuçlar	\|	En İyiler

	Ana Sayfa
	Seçkin Üyelik
	Mesaj Kutusu
	Tavsiye Et
	Tıkla Kazan
	Ödül Listesi
	Gruplar / Sıralama
	Sohbet Odaları

%50 Daha Hızlı Flash Menü

Aktif soru
27.965
Aktif üye
445

KONU SAHİBİ: bambola77 - 14 yorum, 4.661 kez okundu

TARİH: 1.02.2009 11:06:00

KONU BAŞLIĞI: KÜLDÖKENLER BAŞIMIZDAN EKSİK OLMASIN

KONU AÇIKLAMASI: Kelimetör oynuyordum.Birden karşıma küldöken kelimesi çıktı.Meğersem eskiden kadınlara küldöken deniyormuş.Yani bizler küldöken olduğumuz için aşağılanıyormuyuz yoksa yüceltiliyormuyuz bu kelimeyle anlayamadım.Bir zamanlar annem de soba külü dokuyordu sobayı yeniden alevlendirmek için.Ama kimin için biz çocuklarını üşütmemek için.Uykusu ağır bassa dahi kalkıp o sobayı yakmak için sobanın pis küllerini yutardı.Tüm kadınlar eskiler bilir o küllerden nasibini almıştır.Ama küldöken denmişse bir kadına anlamı daha derindir.Bir kadın kocasından ona kalan acı tatlı hatıraların küllerini de döküyor gün be gün.Çocuklarıyla olan problenlerinin küllerini ise saklıyor belki bir gün o külleri yeniden alevlendirebilmek için.Belki sigaranın külünü unutuyor ama ailesinden geriye kalan külleri asla unutmuyor.Anadolu da bize eksik etek denmiş.kaşık düşmanı denmiş.Bizler sadece kül dökmeye,eksik etekle dolaşmaya ve kaşık düşmanı olmaya yarıyorsak bu evlatları kim yetiştirdi çok merak ediyorum doğrusu.

Yorum yazmak için üye girişi yapmalısınız, üye girişi yapmak için buraya tıklayın

KULLANICI	YORUM
pinkgloze	canım kızım kadın ister afrikada ister anadoluda ister amerikada olsun hiç farketmez her zaman derim kadın erkeğe göre daha gelişmiştir onlar ad takmaya devam etsinler rahatsız oldukları konu bu zaten onlardan güçlüyüz daha gelişmişiz hazım meselesi hazmeden kadını destekliyor etmeyen ya eziyet ediyor ya da ad takıyor boşver kadın olmak ayrıcalık o dökülen küller aslında geçmişin külleri yeryüzünde tüm mutsuz kadınların acılarının külleri onlarr doğru sölüyorsun anne küller varoldukça diğerleri varolacak.yanlışmıyım?
emelatam	Çok güzelbir yazı olmuş..Daha açılabilir ncak şu an vaktim yok bir küldökene anneme ziyarete gideceğim..Yarın kürsü kalırsa iştirak etmek isterim...İyi pazarlar. SANA DA İYİ PAZARLAR KÜRSÜ BURDA KAÇMIYO Bİ YERE.DAHA DA AÇACAKTIM DA BOŞVER.GÜN GELİR AÇARIM.
sebo	Canım arkadaşım ne güzel yazmışsın .Eline yüreğine sağlık.Bu kelimeyi bende ilk defa duydum.Düşündüğümüz zaman evet anlamı çok derin ve çok anlamlı bencede.Dilerim bütün kadınlar hayatları boyunca yaşamlarındaki kötü şeyleri küllendirir ve tekrar alevlendirmezler. saol biricik dostum.ben de öle umuyorum.başka isimler takılmazsa tabi.heheheheh
dynat	Aslında fizyolojik ve psikolojik donanımının tüm zenginliğini bırakıp başlıbaşına bi cinsiyeti külü döken diye adlandırmak (ya da özetlemek-indirgemek) tuhaf ama tanımları yaşadığımız günün ve yaşadığımız yerin etkisinde kalarak algılıyoruz biz. Yani evet ateşle ısı veren aletlerin külü genelde en yakın akan suya ya da bahçedeki ağacın köküne dökülür karıncayı kovsun diye ve bunu da genelde kadın yapar. Ama şöyle bi ayrıntı var; eskiden evler maşınga/kuzina denen, bi tarafından odun sokulup yan tarafı kapalı fırın olarak tasarlanmış, üstünde de yemek pişirilen alçak dikdörtgen bi döküm ve onun odaları dolaşan borularıyla ısıtıldığı için, ve bu mutfakta olduğu için bi kadın işi gibi kodlanmış olabilir..Mantıklı olan da budur herhalde çünkü bu terimin 2005'te Etiler'de ya da Moda'da çıktığını sanmıyorum, ortada bi kül dökme durumu var. Dolayısıyla sabah ilk kalkan da genellikle kadın olup çay ekmek yumurta vs. için ateşi yakması gerektiğinden, o ızgaranın altındaki çekmece de bi gece öncesinin külü ile dolu bi halde ısıyı çekmeyeceğinden, mutfağa ilk girenin külü döken olması mantıklı. Salona kurulan demirdöküm dönemine ait birşey değil yani bu enteresan söz..Ama asıl sorun bunun hakarete benzer bi indirgeme olması ki yapıyı(aileyi) ayakta tutan ana direği sadece kül dökme eylemiyle tanımak bence biraz onun hakettiği sıfatları vermekten (hakkını iadeden) korkmak gibi.. Aferinler pek te fazla kadınlar için değilmiş eskiden, bilmiyorum belki bu da bi motivasyon yöntemidir, bir sonraki jenerasyonun da çok fazla bravo beklememesi ve normal olanın bu olduğuna inanması için tasarlanmış bi "geleceği düzen içinde tutma" yöntemi.. Çünkü 3 yaşında donunu toplayamayan erkek çocuğun bahçedeki kazı kovalamasını görüp "heyt be aslan OĞLUM" denirken 3 m. ilerde odun kıran ergen köy kızına bir pohpoh yapılmaması, bu iki hareketten birinin samimi olmadığını gösteriyor.. Ama ya bu adaletsizliğin startını veren bizzat kadınsa:) Biraz öyle maalesef, bir cinsiyetin edilgen ve aferin beklemez bi yapıda yetişmesini,diğer cinsiyetin de ilerideki "ihtiyaç halinde" durumları için şişirilmesinin mimarı yuvayı yapan kuştur, babanın aile bireyleri üstünde bu kadar etken ya da rollere bu kadar kafa yoran olduğunu sanmıyorum.. çok güzel açıklamışsın çok hoşuma gitti.doğru mantık açısı.çok saol yazın ve yorumun için.kattıkların için
ombasaran	Sayenizde güzel bir şiir buldum bu kürsünün bana faydası bu oldu. Lakin burada küldüken kavramının vefakar ve cefakar Türk kadını için kullanıldığını ve bu tanımlamanın daha ziyade kadını yüceltmek için kullanıldığını hatta bir övgü olduğunu düşündüm. Atalarımız boş kelam etmezler :)) ben 2 tip olarak da kullanabilceğini düşündüm.heryere çekilebilecek bi söz.Bİ ARKADAŞIMIZ İSMİNİ VERMİCEM ALTAYLARDA ANADOLUDA KÜLDÖKEN AYNEN SİZİN DEDİĞİNİZ GİBİ YÜCELTİCİ Bİ SÖZ OLARAK KULLANILDIĞINI SÖLEDİ
emelatam	Ve kadınlar bizim kadınlarımız: korkunç ve mübarek elleri ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yarimiz ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki ve kara sabana koşulan ve ağıllarda ışıltısında yere saplı bıçakların oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar, bizim kadınlarımızz... Büyük Şair Nazım ne güzel anlatmış..Ne kadar eşitiz,kadın da bu dünyada var,seçer seçilir diye kendimizi parçalsak da erkek biraz daha eşit.Maalesef gene biz suçluyuz(Nazımın Akrep gibisin şiiri geldi aklıma gene biz suçluyuz deyince..)Bu erkekleri biz doğurmuyor muyuz,biz büyütmüyor muyuz..:(((( ben de sana katılıyorum arkadaşım
marti..	Eşimin bankacı olması dolayısıyla yurdun pek çok bölgesine gittim.Doğuda tezekte(Ardahan'da)yaktım,batıda çıralı zeytin ağacı da(Çine'de).Daha gençken travers de yaktık(Yerköy'de)Sobanın kurulup kaldırılması,külün dökülmesi,evin boya badanası,taşınma,yerleşme işlerini hep tek başıma yaptım.Hiç de kendimi fedakar gibi hissetmedim bunları yaparken.Çoğu zaman eğlenceliydi üstelik.Şimdi olsa yaparmıyım soba yakmayı?Büyük bir zevkle.Üstünde koksun diye bıraktığım portakal,limon kabuklarının kokusu,çıtır çıtır kestane ve külünde pişen patatesin tadı özlenmezmi hiç.Şimdi yeni çıktı kumpir diyorlar adına bi halta benzemiyo içine ne bulurlarsa dolduruyorlar.Bizler külde pişen patatesi yavaşça ortasını açar içine tereyağı,nane,kırmızı biber kor yerdik ımm:)))) valla o sölediklerini ben de çok özledim ne yyalan söyleyeyim.iştihımı açtın bu arada.hahahahah.
emelatam	Martı ne güzel özetlemiş..İşte bu,biz yaptığımız fedakarlıın bile farkında olmayan bir cinsiz..Ben de de durum aynı vehamette..yaptığım özveri bir süre sonra görevim haline gelir,ondan sonrada kimse ne teşekkür eder ne de takdir..:(((Kadınlığın temel düsturlarından biridir,kayıtsız şartsız özveri.... otomatikleşiyoruz da ondan.fedakarlıklar normal ve güncel bi hal alıyo o zaman da kimse anlamıyo fedakarlık mı değil mi diye.
ginger2004	Kadın-Erkek konularını içeren kürsülere çok yazmaktan hoşlanmıyorum..Kürsünüzede yazmayı düşünmüyordum...ama yorum yapanları okuyunca, düşüncemi aktarma gereğini duydum...Kadının bu günkü yapısından bende hoşnut değilim..ancak görüntüye neden olanlar sadece ERKEKLERİN suçları değil....Kadın kadın olmayı bilmiyorsa çok fazla beklentiye girmenin anlamı yok....Genelde kadın kadını kıskanır.... genelde hiç bir erkek, erkeği kıskanmaz...NEDEN?...bana göre UMURSAMAZLIK, onlara göre kendine güven!!!!! yada her neyse....peki neden kadınlar kıskanır?..çünkü her kadın potansiyel olarak kendinden üstün olabilir(gerçekte üstün olup olmasıda fark etmez)..potansiyel olarak erkeğini elinden alabilir....HAYIRRR demeyin bir sürü bahane ile süslensede gerçekteki neden budur....önce KENDİMİZE GÜVENMEYİ ÖĞRENMELİYİZ.....NE KADAR GÜÇLÜ BİR VARLIK OLDUĞUMUZA ÖNCE KENDİMİZ İNANMALIYIZ....Kimse bunları bize vermez...BİZ ALMALIYIZ...daha önceleri geleneksel Türk kadınının yapısını defalarca anlattım..şimdi yinelemeye gerek yok...mademki bu sistemden memnun değiliz, bize bir sürü lakap,ad,sıfat,zamir veriliyorsa HAYIRRRRRRRRRR demediğimiz sürecede bunlar yinelenecektir.....aaa birde en çok karıştırılan: bir dönem olanlarla, bugünü karşılaştırmanın anlamsızlığında yaşanıyor..o dönem öyleydi ama bugün öyle olmamalı diyorsak SAHİP ÇIKMAYI BİLMEMİZ GEREKLİ....Erkek ve kadın birlikte yaşamak için yaratılmıştır....birlikte paylaşarak , yaşamak istiyorsak öyle davranalım....saatlik, saniyelik bencilliklerimize göre davranış sergilemeleyim....bugün nee ise yarında nee olmalı....bizler statik olmadığımızdan ,yapılanlara EVET demek zorunda kalıyoruz....lütfen bahaneler üreterek, GERÇEKLERDEN kaçmayarak, GÜCÜMÜZE SAHİP ÇIKARAK ,boşluklar yaratmayalım...çünkü her yarattığımız boşluktan içeri birileri MUTLAKA girecektir.....ÖZVERİLİYİZ EVET..(bununlada gurur duyarım)...AMMAAAAAA ÖZVERİ=MÜTEVAZİLİK ile karıştırıldığında HAYIR demeyi bilmeliyiz....Çünkü hiç bir kadın: KENDİNE MÜTEVAZİLİK YAPACAK KADAR KÜÇÜLTMEZ...bir adım attığımızda: ondan sonraki adımıda düşünmüyorsak , sakın o adımı atmayalım....hep yapılan yanlışlıklardan biri: bir adım atayımda sonra neee olur bakarız....HAYIRRRRRRRRRRRR YAAAAAAAAAAAA...BAKILMAZ GÖRÜLMELİ.....sürekli yinelediğim bir söz var...BAKMAKLA GÖRMEK...lütfen sadece bakmayalım görelimde....çünkü erkeklerin göreceği bir şey yok....bakarlarrrrrr...ama kadınlar baktığı gibi GÖRMEK ZORUNDALAR.....bunun içinde KENDİMİZİ AŞMAK LAZIM....ilk öncede birbirimizi kıskanmayı bırakalım....kadınlar birbirinin düşmanı değildir....dostları olması gerekir....bırakın erkekler şunnnuuuu demişleri....derler..çünkü biz izin veriyoruz....İZİN VERMEYELİM.....izin vermezkende alınan kararda da statik duralım.... size katılıyorum bizler yapıyoruz bu durumlara bizler getiriyooruz ama hep erkeklerin güdümünde yaşadığımız için eksik etek de oluruz kaşıkkıran da.haklısınız düşüncelerinizde.teşekkürler
benjaminuk	ABARTMANIN ALEMİ YOK. BENCE ÇOK GÜZEL Bİ TANIMLAMA. KELİMENİN DERİNİNE İNMEK LAZIM. CİNDERALLA YA DA KÜL KEDİSİ DİYORLARDI. AMA BİLMİYORLARDAKİ ASLINDA O BİR PRENSESTİ. ANALARIMIZ DA BİZİM PRENSESLERİMİZ VARSIN HALK ARASINDA ADI KÜLDÖKEN OLSUN... vayyyyy selçuk bravo.tebrik ettim seni.güzel bi yorum.saolasın
Sesu66	Konu çok hoş sevgili Bambola, arkadaşlarda güzel yorumlarda bulunmuşlar ama itiraf ediyorum en güzel yorum sevgili benjaminuk'a ait olan. O yorumu çok beğendim, benim yorumum olarak da onu kabul etmeni rica ediyorum. :) Sevgilerimle BEN DE AYNI FİKİRDEYİM SESU SELÇUK NOKTAYI KOYMUŞ.SAOL SESUCUM EŞİNE SELAMLAR..BEN DE SELÇUĞUN YORUMUNDA HEMFİKİRİM.ÖPTÜM SENİ
piruspapirus	Bu evlatları sizlerin yetiştirmesine biz erkekler izin vermedik sevgili Yasemin. Tıpkı kadınları okutmayıp evlere hapsettiğimiz gibi yıllarca. Bazen kül döktürdük, bazen tarlaya koştuk, bazen de sırtınızdan sopayı eksik etmedik. "Birey" olabilmenize izin vermedik, işimize gelmedi. Çünkü biliniyordu ki, sosyalleşen kadın başkaldırıcıdır. Oysa bizler başkaldıran değil, itaatkar kadınları sevdik, istedik hep. Kısacası bu evlatları analar doğurdu ama babalar, ağabeyler büyüttü. Yani biz erkekler, "küldöken"ler değil "kıldöken"ler. :) İşte bu derslerden yola çıkarak, biri kız biri erkek iki çocuğuma cinsiyet farklılıklarını mümkün olduğunca hissettirmemeye çalışıyorum. Çünkü onların sadece bağımsız birer "birey" olarak yetişmelerini arzu ediyorum. Kürsü 2 gündür burada duruyor ama malum "derinliği" olan bir konu olduğu için bir türlü kafamı toplayıp yazamamıştım. Kısmet şimdiyeymiş. :) Bu nitelikli kürsü için teşekkür ederim sana. YA ÇOK GÜZEL YAZMIŞSIN ÖZGÜR.ÇOK İYİ ÖZETLEMİŞSİN.BEN DE ONU DÜŞÜNÜYODUM NİYE ERKEKLERE SORDLDUĞUNDA EVLENMEK İÇİN GÜZEL VE AKILLI Bİ DE DUYGULU KADIN ARARLAR FAKAT HEP SAF KADINLARI TERCİH EDERLER.FAZLA SESİ ÇIKMASIN .ANLAMASIN DİYE Mİ.HANİ KADIN AKILLI OLACAKTI?AYNEN %100 KATILIYORUM ÖZGÜR SANA

Serbest kürsü nedir? | Yeni konu aç | Açık konular | Biten konular | Konularım

İş ortaklığı | Web Master | Hakkımızda | Sık Sorulanlar | Bize Ulaşın

Bilgi Yarışması

4,003906E-02