Bilgi Yarışması, Ana Sayfa

Ana Sayfa

İkili Yarışmalar

Kelime Yarışmaları

Zeka Yarışmaları

Günlük

Foto Kulüp

Bir Soru

Serbest Kürsü

Dostluk

Üyelik
Ana Sayfa
Seçkin Üyelik
Mesaj Kutusu
Tavsiye Et
Tıkla Kazan
Ödül Listesi
Gruplar / Sıralama
Sohbet Odaları
  Üyelik
Kullanıcı adı
Şifre
Yeni üye
Şifremi unuttum
Tavsiye Edenlere 10,00 Bonus
Tavsiye edeceğiniz e-posta adresi


%50 Daha Hızlı Flash Menü

Aktif soru
27.965
Aktif üye
552

Bayrak

GÜNLÜK ÖZELLİKLERİ
Günlük sahibialeyra - NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
Günlük adıbir tutam kahkaha - Herkese açık günlük
Toplam okunma sayısı3153823
Son güncelleme / Toplam kayıt26.06.2016 07:04:00 / Toplam kayıt: 618
ilginç bulduğum şeyleri paylaşmak istiyorum

GÜNLÜK KAYITLARI
Pontiac araba ve vanilyalı dondurmaYeni yorum girAç/Kapa
Pontiac araba ve vanilyalı dondurma
> >
> > Vanilyalı Dondurma Aldığımda Otomobilimi Çalıştıramıyorum
> > General Motors şirketinin Pontiac marka otomobil departmanına
gelen bir şikayet mektubu şu satırlardan oluşuyordu:
> >
> > "Her akşam yemekten sonra ailecek dondurma yeme alışkanlığına
sahibiz. Fakat bir çok dondurma çeşidi olduğu için her yemekten sonra ne
çeşit dondurma yiyeceğimize hep karar veririz. Ben de markete gider
alırım.
> Geçen
> > ay otomobilimi değiştirip yeni bir pontiac aldım ve o günden beri
markete
> > gidip gelmek benim için sorun olmaya başladı. Çünkü ne zaman
vanilyalı dondurma alsam market çıkışında otomobilimi çalıştıramıyorum.
Fakat
başka
> > çeşit bir dondurma aldığımda arabam gayet güzel çalışıyor. Bu
sorun size çok saçma bile gelse, benim çok ciddi olduğumu bilmenizi
isterim.
> Vanilyalı
> > dondurma aldığımda arabam çalışmazken, neden başka dondurma
aldığımda arabam çalışıyor?"
> >
> > Kolaylıkla buruşturulup atılacak bir şikayet mektubu gibi
görünüyor,
değil
> > mi? Öyle de olabilirdi. General Motors yetkilileri bu şikayet
mektubunu
> bir
> > kenara atabilirdi, müşterinin sorusuda sonsuza dek yanıtsız
kalabilirdi. Ancak General Motors şirketi olayı araştırması için bir
mühendisi görevlendirdi.
> >
> > Mühendis, nezih bir muhitte oturan, iyi eğitim almış Pontiac
sahibiyle karşılaşınca biraz şaşırmıştı, böyle bir konuda dalga geçecek
birine benzemiyordu. Akşam yemekten sonra yapılan dondurma alışverişine
birlikte
> > çıktılar. Vanilyalı dondurma alıp geri döndüklerinde, gerçekten de
> otomobil
> > çalışmıyordu. Ertesi akşam çikolatalı dondurma aldılar ve araba
çalıştı. Üçüncü akşam sıra çilekli dondurmadaydı ve araba yine
çalışıyordu. Son deneme turunda vanilyalı dondurma alındı ve maalesef
araba yine
çalışmadı.
> >
> > General Motors yetkilisi şaşkındı. Bir mühendis olarak, arabanın
vanilyalı
> > dondurmaya alerjisi olduğunu düşünmek pek akıllıca gelmiyordu.
Bunun üzerine ziyaretlerine bir süre daha devam etti. Olayın günün hangi
> saatinde
> > olduğunu, hangi tip benzin kullanıldığını, gidip gelme süresini
ve daha
> pek
> > çok ayrıntıyı incledi. Kısa bir süre içinde de ilk ipucunu elde
etti. Vanilyalı dondurma almak diğer çeşitlere oranla çok daha kısa
sürüyordu. Çünkü en çok aranılan ürün olan vanilyalı dondurma marketin
hemen girişindeki dolapta satılıyordu. Diğer dondurma çeşitleri ise
marketin
en
> > arka kısmında kurulu bir tezgahtan seçiliyordu. Herhangi değişik
bir
> çeşidi
> > almak bu yüzden çok daha uzun sürüyordu. Şimdi mühendisin karşı
karşıya kaldığı soru şuydu? Otomobil neden daha kısa süre içinde geri
dönünce çalışmıyordu? Zaman faktörü işin içine girince mühendis sorunun
cevabını bulmakta zorlanmadı. Sorun, motor soğuduğunda devreye giren buhar
kilidinden kaynaklanıyordu. Bu kilit, normal şartlarda motor durduktan
hemen sonra devreye girip çalışıyordu ve çikolatalı yada çilekli
dondurma
> > alana dek geçen süre, motorun tekrar çalışması için yeterli
soğumaya
imkan
> > tanıyordu. Vanilyalı dondurma gecelerinde ise süre çok kısa
olduğu için motor soğuyacak vakit bulamıyor ve buhar kilidi devreye
girmiyordu.
> >
> > Bu öyküden de anlaşılacağı gibi, komik hatta asılsız gibi
görünen bir müşteri şikayeti bir şirketin ürün geliştirmesinde
kullanabileceği
değerli
> > bir veri haline dönüşebiliyor. Müşteri şikayetlerinin
değerlendirildiği zamanlarda bir kurum için hediye niteliği taşıdığı
bilinir. Bu gerçek
> öykü,
> > garip bile olsa müşteri sorunlarının ve şikayetlerinin ürün ve
hizmet geliştirmeye olan katkısının önemini gösteriyor.
> > Her şeyi akılla çözümlemeye kalkışmak,
> > Alevi maşayla tutmaya benzer.

-->  



Kayıt tarihi : 8.04.2006 - Toplam yorum : 0


EN AĞIR BEŞ SUÇYeni yorum girAç/Kapa

EN AĞIR BEŞ SUÇ

Konfüçyüs, Hükümdar'ın isteği üzerine bir süre için şehrin yönetiminde
olmayı kabul etti. Yedi gün izledi. Yedinci gün yüksek memur Şao-Çeng'i
idam ettirdi, cesedin üç gün açıkta kalmasını emretti.

Öğrencileri çok şaşırdılar, yanına gittiler, sordular: "Şao-Çeng bu şehirde
hatırlı ve kuvvetli bir adamdı. Şimdi şehrin yönetimini aldıktan sonra ilk
işiniz 0nu astırmak oldu. Bu yaptığınız doğru mudur? Bildiğimiz kadarıyla bu
adam haydutluk, hırsızlık yapmamıştı..."

Konfüçyüs "yaptığımın nedenlerini size anlatayım" dedi ve anlattı:

"Dünyada beş ağır suç vardır. Haydutluk ve hırsızlık bunların arasında
değildir, daha sonra gelirler. Bu beş suç şunlardır:

Birincisi uyumsuz ve asi bir tabiatla birlikte gözüpeklik;

İkincisi aşağı bir hayat tarzıyla birlikte inatçılık;

Üçüncüsü çenesinin kuvvetli olmasıyla birlikte yalancılık;

Dördüncüsü herkesin ayıbını, kusurunu aklında tutmakla birlikte

herkesle dost geçinmek;

Beşincisi hak ve adalet duygusu olmamakla birlikte yaptığı haksızlıkları
süslü ve parlak gerekçeler arkasına gizlemek.

Şao-Çeng'de bunların beşi de vardı. Nereye gitse taraftar topluyor, hizipler
yaratabiliyordu; aldatıcı fikirlerini parlak konuşmaların arkasına
gizleyebiliyordu; zulmüyle adaleti tersine çevirebiliyordu.

Aşağılıklar birleştiği zaman ortaya çok güçlü bir kötülük çıkar.
Ben de şehir halkı için tasalanmak yerine bu adamı idam ettirmeyi

tercih ettim."

Konfüçyus



Kayıt tarihi : 8.04.2006 - Toplam yorum : 0


HAYATYeni yorum girAç/Kapa

Hayat çetele tutmak değildir...

Hayat;
Seni kaç kişinin aradığı,kiminle çıktığın,çıkıyor olduğun veya çıkacağın
demek de değildir.
Kimi öptüğün,hangi sporu yaptığın,
kimlerin seni sevdiği de değildir.
Hayat, ayakkabıların,saçın,derinin rengi de değildir.
Nerede yaşadığın veya hangi okula gittiğin de değildir.
Aslında hayat; notlar,para,giysiler,
girmeyi başardığın ya da başaramadığın okullar da değildir.

Hayat;
Kimi sevdiğin ve kimi incittiğindir.
Kendin için neler hissettiğindir.
Güven ,mutluluk,şefkattir.
Arkadaşlarına destek olmak ve nefretin yerine sevgiyi koymaktır.

Hayat;
Kıskançlığı yenmek,önemsemeyi öğrenmek ve güven geliştirmektir.
Ne dediğin ve ne demek istediğindir.
İnsanların sahip olduklarını değil,kendilerini olduğu gibi görmektir.
Her şeyden önemlisi hayatı,başkalarının hayatını olumlu yönde etkilemek
için kullanmayı seçmektir.

İşte hayat bu seçimden ibarettir.

İnsanların en acizi dost edinemeyen,
ondan daha acizi ise dost kaybedendir.

Yazan:Charles Eguone



Kayıt tarihi : 8.04.2006 - Toplam yorum : 0


HAYATYeni yorum girAç/Kapa

HAYAT...

 - AŞIK OLMAK.
- İLK ÖPÜŞME.
- YÜZ KASLARINIZ AĞRIYANA DEK GÜLMEK.
- SICAK BiR DUŞ.
- ÖZEL BiR BAKIŞ.
- MAiL ALMAK.
- MANZARALI BiR YOLDA ARABA KULLANMAK.
- RADYODA EN SEVDiĞiNiZ KiŞiNiN ŞARKISININ ÇALMASI.
- YATAĞINIZA UZANIP YAĞMURUN SESiNi DiNLEMEK.
- YENİ ÇIKMIŞ SICAK BiR HAVLU.
- SATIN ALMAK iSTEDiĞiNiZ KAZAĞIN %50 iNDiRiME GiRDiĞiNi GÖRMEK.
- UZAKTAKi BiR ARKADAŞINIZLA TELEFONDA KONUŞMAK.
- KÖPÜK BANYOSU.
- KIKIR KIKIR GÜLMEK.
- GÜZEL BiR SOHBET.
- KUMSAL.
- GEÇEN KIŞ GiYDiĞiNiZ MONTUN CEBiNDEN 0n MiLYON ÇIKMASI.
- KENDiNiZE GÜLMEK.
- GECE YARISI SAATLERCE TELEFONDA KONUŞMAK. -->
- SU FISKIYELERiNiN ARASINDA KOŞMAK.
- DURUP DURURKEN GÜLMEK.
- YANINIZDA SiZE GÜZEL OLDUĞUNUZU SÖYLEYEN BiRiNiN OLMASI.
- HAKKINIZDA GÜZEL SÖZLER SÖYLENDiĞiNE KULAK MiSAFiRi   OLMAK.
- UYANIP DAHA UYUYACAK BiRKAÇ SAATiNiZ OLDUĞUNU FARKETMEK.
- YENi ARKADAŞLAR EDiNMEK.
- ESKi ARKADAŞLARINIZLA ZAMAN GEÇiRMEK.
- YAVRU BiR KÖPEKLE OYNAMAK.
- ODA ARKADAŞINIZLA GECE YARISI SOHBETLERi.
- GÜZEL DÜŞLER.
- ARKADAŞLARINIZLA ARABA YOLCULUĞU YAPMAK.
- SEVGiLiNiZLE YORGANA SARILIP iYi BiR FiLM SEYRETMEK.
- ÇOK GÜZEL BiR KONSERE GiTMEK.
- ÇiKOLATALI KURABiYE YAPMAK.
- SEVDiĞiN iNSANA SIKICA SARILMAK.
- İSTEDiGi ARMAĞANI AÇAN KiŞiNiN YÜZÜNDEKi iFADEYi GÖRMEK.
- GÜNEŞİN DOĞUŞUNU SEYRETMEK...
- VE BİR SÖZ;

"ALDIGIN HER NEFESI FIRSAT BIL, OT DEĞİLSİN YENİDEN BİTMEZSİN..."

CAN DÜNDAR...

 



Kayıt tarihi : 8.04.2006 - Toplam yorum : 0


SANAL ERKEK ÇAPKINYeni yorum girAç/Kapa
>SANAL ERKEK ÇAPKIN
>(Gerek gerçek hayatta gerekse bilgisayarın tanıdığı imkanlarla 
internet
>dünyasında çapkınlık yapan ulu şahsiyetlere adanmış bir yazıdır. 
Görünen
>odur ki, gerçek ya da sanal, çapkın her yerde çapkındır)
>1- Sanal çapkın, bir çıkmada 25 kızla(veya kadınla) çıkar
>2- Sanal çapkın, bir yatmada 45 tane kızla( or kadın or travesti or
>general) yatar
>3- Sanal çapkın, taocu seksin gerektirdiği bütün donanımlara doğuştan
>sahiptir
>4- Sanal çapkının yattığı tüm partnerler mahvolmuştur da, kendisi 
zerre
>kadar yorulmamış, terlememiştir bile
>5- Sanal çapkın, hiç boşalmadan 150 kere partnerini memnun eden
>çapkındır
>6- Sanal çapkın günde 25 hatun kişiyle çıkarken, aynı gün 45 tane 
talebi
>de geri çeviren adamdır
>7- Sanal çapkın, zeki, çevik ve akıllıdır; kendisine cumhuriyet emanet
>edilmiştir
>8- Sanal çapkın, her yaz sezonunda dişi turistik kuşlardan bir 
taburunun
>kanatlarını yolar, üstlerine tüner
>9- Sanal çapkın, bar ortamında bir "clark" ile olayı bitiren(!) 
adamdır
> 
>10- Sanal çapkın, 70 yaşında günlük(!) sayıyı 30' dan 10' a düşürür
>11- Sanal çapkın, grekoromenden haz etmez, serbest güreşir
>12- Sanal çapkın; Don Juan, Kazanova, Aydemir Akbaş, Kazım Kartal, 
Erkek
>Sinek karışımı harikulade bir yaratıktır; mitolojideki yeri Apollon' a
>denktir
>13- Sanal çapkın, duruma göre her renk çorabı çekinmeden giyer(beyaz
>dahil)
>14- Sanal çapkın, at biner, kılıç kuşanır
>15- Sanal çapkının küçüğüne yarıçap- kın denir
>16- Sanal çapkın, uzayın her noktasında ve zamanın her anında vazifeye
>hazırdır
>17- Sanal çapkın, varoşların fedaisi, aşkların enayisi, kentlerin
>serserisi ve yatak odalarının demirbaşıdır
>18- Sanal çapkın sanmaz, emindir!
>19- Sanal çapkının maddi açıdan durumu iyi olanına Yalı Çapkını denir.
>20- Sanal çapkın evlenmez her sene bekar gezer.
>21- Sanal çapkın kapsama alanı dışına çıkmaz.
>22- Sanal çapkının telefon defteri, yaklaşık olarak yedi ortalı harita
>metot defteri hacmindedir.
>23- Sanal çapkın, interneti ancak durumu netleştirmek için kulllanır.
>24- Sanal çapkın "tombul tombul memeler" türküsünü yolda yürürken
>çekinmeden mırıldanır.
>25- Sanal çapkın var ya üüüüüüf!..
>26- (SON)- SANAL ÇAPKIN NİHAYET CHATACAK YERİ KALMAYINCA, EVLENİR VE
>BAŞINA ÜÇ ELMA DÜŞER!..


Kayıt tarihi : 7.04.2006 - Toplam yorum : 0


SANAL KADIN ÇAPKINYeni yorum girAç/Kapa
SANAL KADIN ÇAPKIN
>SANAL KADIN ÇAPKININ BELLİ BAŞLI HUSUSİYETLERİ
>1- Sanal Kadın Çapkın, aynı anda 150 kişiyle chat yapabilir.
>2- Sanal Kadın Çapkın, gerçek dünyadaki Cosmo Kadını'nın sanal 
dünyadaki
>yansımasıdır. Yer yer Duygu Asenasal özellikler arzeder.
>3- Sanal Kadın Çapkın, 333 değişik rumuzla ve 333 değişik tiple sanal
>dünyada antreman yapar.
>4- Sanal Kadın Çapkın, bütün rumuzlarında 90-60-90 ölçülerinde ve çok
>şuhtur.
>5- Sanal Kadın Çapkın, chat odasına partnerlerini 50'şer  50'şer alır 
ve
>o geceki sayı 1000'e tamamlandığında doyar ve uyumaya odasına gider. O
>mışıl mışıl uyurken chat yaptığı sanal erkek çapkınlar hala
>bilgisayarlarının başında, kedinin ciğer beklediği  gibi
>beklemektedirler.
>6- Sanal Kadın Çapkın, Pamela Anderson, Ebru Şallı, Demet Şener 
karışımı
>muhteşem bir yaratıktır(en azından erkekler 0nu öyle sanmaktadır).
>7- Sanal Kadın Çapkın, yılda 365 kere evlenir 365 kere boşanır. 
Geçimini
>nafakalardan sağlar.
>8- Sanal Kadın Çapkın, evlenmeye ikna ettiği erkeğe, hiç farkında
>değilmiş gibi, mail adresini, ev-iş ve cep telefonlarının 
numaralarını,
>oturduğu ilin mahalle-cadde ve sokak ismini ve son olarak da daire
>numarasını verir.
>9- Sanal Kadın Çapkının chat yaptığı gecelerde ülke genelinde, salya
>üretiminde belirgin bir artış olur.
>10- Sanal Kadın Çapkın, chat esnasında, kış ortasında bile olsun
>soyunuktur(en azından erkekler 0nu öyle sanmaktadır)
>11- Sanal Kadın Çapkın, chat esnasında tatlı tatlı ensesini kaşısa 
bile,
>ekrandaki partnerini, o anda orgazm olduğuna rahatlıkla ikna eder. 
Erkek
>mutlu olur.
>12- Sanal Kadın Çapkın 150 saat chat bile yapsa kullandığı kelimeler 
üçü
>geçmez: Slm- ooohhh- bye! Aynı süre içinde partneri, bir romana 
yetecek
>cümleler sarfetmiştir.
>13- Sanal Kadın Çapkının telefon defteri arşivi, yaklaşık olarak 
Beyazıt
>Devlet Kütüphanesi hacmindedir.
>14- Sanal Kadın Çapkın, gerçek hayatta görücü usulüyle evlenir!


Kayıt tarihi : 7.04.2006 - Toplam yorum : 1

bence serbest kürsü konusu olucak bir yazı bu... :)
Kayıt tarihi : 7.04.2006 11:29:00 - Yorum sahibi: beterbilge


>PATATES, YUMURTA VE KAHVE ÇEKIRDEKLERIYeni yorum girAç/Kapa
>PATATES, YUMURTA VE KAHVE ÇEKIRDEKLERI
Bir zamanlar, her seyden sürekli sikayet eden; her gün 
hayatinin ne
kadar berbat oldugundan yakinin bir kiz vardi. Hayat, 0na göre, çok
kötüydü ve sürekli savasmaktan, mücadele etmekten yorulmustu! 
Bir problemi çözer çözmez, bir yenisi çikiyordu karsisina.
Genç kizin bu yakinmalari karsisinda, meslegi asçilik olan babası 0na
bir hayat dersi vermeye niyetlendi. Bir gün 0nu mutfağa götürdü.
Üç ayri
cezveyi suyla doldurdu ve atesin üzerine koydu. Cezvelerdeki sular
kaynamaya baslayinca, bir cezveye bir patates, digerine bir yumurta,
>> > > >sonuncusuna da kahve çekirdeklerini koydu.
Daha sonra kizina tek kelime etmeden, beklemeye basladi. Kızı da 
hiçbir sey anlamadigi bu faaliyeti seyrediyor ve sonunda karsilasacagi
seyi
görmeyi bekliyordu. Ama o kadar sabirsizdi ki, sizlanmaya ve daha ne
kadar bekleyeceklerini sormaya basladi. Babasi 0nun bu israrli
sorularina cevap vermedi.
Yirmi dakika sonra, adam, cezvelerin altindaki atesi kapatti.
Birinci cezveden patatesi çikardi ve bir tabaga koydu. Ikincisinden
Yumurtayı çikardi, 0nu da bir tabaga koydu. Daha sonra son cezvedeki 
kahveyi Bir fincana bosaltti. Kizina dönerek sordu:
Ne görüyorsun??
Patates, yumurta ve kahve? diye alayli bir cevap verdi kizi.
Daha yakindan bak bir de? dedi baba, ?patatese dokun.?
Kiz denileni yapti ve patatesin yumusamis oldugunu söyledi.
Ayni sekilde, yumurtayi da incele.?
Kiz, kabugunu soydugu yumurtanin katilastigini gördü.
En sonunda, kizinin kahveden bir yudum almasini söyledi.
Söylenileni
yapan kizin yüzüne, kahvenin nefis tadiyla bir gülümseme yayıldı.
Ama yine de bütün bunlardan bir sey anlamamisti:
>> > > >?Bütün bunlar ne anlama geliyor baba??
>> > > >Babasi, patatesin de, yumurtanin da, kahve çekirdeklerinin de 
aynı sikintiyi yasadiklarini, yani kaynar suyun içinde kaldiklarini
>>anlatti.
>> > > >Ama her biri bu sikinti karsisinda farli farkli tepkiler
>>vermislerdi.
>> > > >Patates daha önce sert, güçlü ve tavizsiz görünürken, kaynar 
Suyun içine girince yumusamis ve güçten düsmüstü.
>> > > >Yumurta ise çok kirilgandi; disindaki ince kabugun içindeki 
  sıvıyı koruyordu. Ama kaynar suda kalinca, yumurtanin için sertlesmis
>> > > >katilasmisti.
>> > > >Ancak, kahve çekirdekleri bambaskaydi. Kaynar suyun içinde 
kalinca,
>> > > >kendileri degistigi gibi suyu da degistirmislerdi ve ortaya 
tamamen
>>yeni
>> > > >bir sey çikmisti.
>> > > >?Sen hangisisin?? diye sordu kizina. ?Bir sikinti kapini 
çaldiginda
>> > > >nasil tepki vereceksin? Patates gibi yumusayip ezilecek misin?
>>Yumurta
>> > > >gibi, kalbini mi katilastiracaksin? Yoksa, kahve çekirdekleri 
gibi,
>> > > >basina gelen her olayin duygularini olgunlastirmasina ve 
hayatina
>>ayri
>> > > >bir tat katmasina izin mi vereceksin??


Kayıt tarihi : 7.04.2006 - Toplam yorum : 0


ÖLÜMYeni yorum girAç/Kapa
>ÖLÜM
> >Ahirette sorgu sirasini bekleyen iki adam birbirleriyle
> >konusmaya baslar. "Sen nasil öldün?" diye sorar birinci adam 
ötekine.
>"Donarak öldüm.."
> >"Kötü bir ölüm olsa gerek..." der birinci adam " donarak ölmek
> >nasil bir sey?"
> >"Sey, baslangicta cok rahatsiz edici.." diye anlatmaya baslar
> >ikinci adam. "titremeye basliyorsun, bütün el ve ayak
> >parmaklarin agrimaya basliyor. Ama sonrasi, ölmek için çok sakin bir
>yol. Vücudun uyusuyor, adeta bosluga sürükleniyorsun,
>tipki uykuya dalmak
>gibi..
> >
> >
> >Peki ya sen? sen nasil öldün bakalim?"
> >"Kalp krizi geçirdim" der birinci adam. "karimin beni
> >aldattigindan  emindim.
> >Bir gün beklenmedik bir saatte eve döndüm, yatak odasina
> >kostum.. Karimi orada yapayalniz örgü örerken buldum.Sonra bodruma
>kostum ama kimseyi bulamadim. Ikinci katta da kimse
>yoktu.Sonra hizlaçati
>katina vardigimda kalp krizi beni buldu..Oraciga yigildim
>ve
> >öldüm.. Aynen böyle.." Ikinci adam basini sallar "Berbat
> >birsey bu..." der"..
> >
> >sadece bir an mutfakta durup buzdolabina bakmayi akil
> >edebilseydin simdi ikimiz
> >de hayatta olacaktik.."


Kayıt tarihi : 7.04.2006 - Toplam yorum : 0


OLAY: Bir piliç bir yolda karşıdan karşıya geçerYeni yorum girAç/Kapa
OLAY: Bir piliç bir yolda karşıdan karşıya geçer.
SORU: Piliç niçin karşıdan karşıya geçer?
> >YANITLAR:
> >
Rene DESCARTES: Yolun öbür tarafına geçmek için.
> >EFLATUN: İyiliği için. Gerçek, öteki taraftadır.
> >ARİSTOTELES: Karşıdan karşıya geçmek pilicin doğasıdır.
> >Karl MARX: Tarihsel olarak kaçınılmazdı.
> >HİPOKRATES: Pankreasının aşırı salgısı yüzünden.
Martin Luther KİNG JR.: Tüm piliçlerin nedenini açıklamak zorunda 
>kalmadan
özgürce karşıdan karşıya geçtikleri bir dünya düşlüyorum.
Richard M. NİXON: Piliç karşıdan karşıya geçmedi, tekrar ediyorum, PİLİÇ
asla yolun karşısına geçmedi.
Sigmund FREUD: Pilicin karşıdan karşıya geçmesiyle ilgilenmeniz, sizde
güçlü ve latant bir cinsel güvensizlik duygusunu ele vermektedir.
BUDA: Bu soruyu sormak, sizin kendi piliç doğanızı inkâr etmektir.
GALILEI: Oysa piliç karşıdan karşıya geçiyor...
Charles DE GAULLE: Piliç belki yolun karşısına geçti, ama otoyolun
karşısına henüz geçmedi.
EINSTEIN: Pilicin yolun karşısına geçmesi ya da yolun pilicin ayakları
altında yer değiştirmesi, tümüyle sizin gösterdiğiniz referansa bağlıdır.
Bill CLINTON: Anayasa üzerine yemin ederim ki bu piliçle aramda hiç 
bir şey geçmemiştir.
Süleyman DEMİREL: Piliç geçmişse geçmiş, geçmemişse geçmemiştir.
Tansu ÇİLLER: Bu memleket için karşıdan karşıya geçen piliç de bizimdir,
üstünden geçen traktör de bizimdir.
R.Tayyip ERDOĞAN: Ben tavuklu sandviç de satmıştım.
Abdullah GÜL: Hayır, bana böyle bir bilgi verilmedi ama karşıdan karşıya
geçtiyse hükümet gereğini yapar.
George W. BUSH: Pilicin bu yolda BM kararlarına rağmen cezalandırılmadan
karşıdan karşıya geçmesi, demokrasiye, özgürlüğe ve adalete kafa 
tutmaktır.
Bu durum, o yolu bizim çoktan bombalamış olmamız gerektiğini
göstermektedir. Bölgede barışı sağlamak amacıyla ve savunduğumuz 
>değerlerin
tavuk türü teröristler tarafından bir kez daha ayaklar altına 
alınmaması
için Amerika Birleşik Devletleri oraya karadan 243 bin GI, havadan 846
bombardıman uçağıyla desteklenen 17 uçak gemisi, 46 firkateyn ve 154
kruvazör göndermeye karar ve bu güçlerine özgürlük ve demokrasi adına
5 bin
> >kilometre çapındaki bir alanda bulunan tüm kümesleri yerle bir etmek 
>görevi
vermiştir. Bu kutsal görev, ülkede uzaktan yakından kümese benzeyen her
şeyi bir avuç kül haline getirinceye kadar sürecek ve küstah kümes
efradının milletimize kafa tutması önlenecektir. Hükümetimiz, 0ndan sonra
> >ülkedeki kümeslerin standartlara uygun biçimde yeniden inşasına ve
> >başlarına ABD Büyükelçisi tarafından demokratik olarak seçilecek
bir horoz geçirmeye karar vermiştir. Kümeslerin yeniden inşası finansmana
karşılık olarak, bölgedeki tüm yem üretimine 30 yıl süreyle el koymakla
yetineceğiz. Yerel canlıların, bizimle işbirliği yaptıkları takdirde yem
üretiminin bir miktarından özel fiatlarla istifade ettirilmesi
öngörülmüştür. Bu yeni adalet, özgürlük ve barış kümesleri ülkesinde,size
temin ederiz ki bir daha asla bir piliç bir yoldan karşı karşıya geçmeye
> >kalkmayacak, çünkü yol kalmayacak ve piliçlerin de yürüyecekleri 
>bacakları
> >olmayacaktır. Tanrı Amerika'yı takdis etsin        :-)))


Kayıt tarihi : 5.04.2006 - Toplam yorum : 0


NEDEN ?NEDEN ?NEDEN?Yeni yorum girAç/Kapa

NEDENNNNN? :-))   Neden bozulan otobüsün yolculari bizim otobüsümüze  aktarildiginda 0nlara  mülteciymisler gibi bakariz?   Neden lokantalarda, "Sabahlari sicak çorba bulunur"  yazar?  Çorba aslinda soguk mu içilir, sicak çorba bir  farklilik midir?   Neden otobüste falan insanlar bir siren sesi duyunca  toplu halde sesin  geldigi yere bakarlar?   Giden aracin ambulans, itfaiye ya da polis araci  oldugunu ögrenmek insana ne  kazandirir?   Neden netteki anket sorularinda "Fikrim yok" diye bir  sik vardir?  Fikri olmayan adam niye fikir belirterek fikri  olmadigina dair sikki  isaretler?  Neden her gördügümüz dünya haritasinda hemen  Türkiye'yi bulmaya çalisiriz?  Millet olarak Dünya'da kaybolma kompleksimiz mi  vardir?   Neden insanlar birbirlerine sarilinca saga-sola  sallarlar birbirlerini?    Neden ögrenciler ilkögretimin besinci sinifina kadar  ögretmene "ögretmenim"  diye seslenirken   altinci sinifta bir anda "hocam" diye seslenmeye  baslarlar?   Neden sinavlarda "4 yanlis bir dogruyu götürür"  seklinde bir uygulama ile  ögrenciler cezalandirilirlar da   "4 dogru bil, bir dogru da bizden" seklinde bir  kampanya baslatilip zekaya  ve riske girme cesaretine  ödül verilmez?   Neden insanlar kapali bir alandan yagmur yagan alana  çikinca kafalarini  egerler? Yagmura duyulan saygidan midir yoksa 0ndan  tirstigimiz için midir?    Neden dükkanini kapatip giden esnaf, kapiya "10 dakika  sonra dönücem" yazar  da,   ne zaman gittigini neden yazmaz?    Televizyona çikan insanlar neden kendilerini  Türkiye'deki bütün insanlarin  izledigini sanirlar ?   Örn: Su anda 70 milyon kisi bizi izliyor...   Neden gözlerinden öperim denir? Insan vücudunda  öpülecek daha uygunsuz bir  yer var midir?   Kimse kimseyi gözünden öpmüs müdür?    "Bir avci vurdu beni, bin avci beni yedi" gibi sözler  esliginde kendinden  geçen baska milletler var midir?    Neden bazi kadinlar hem beyaz pantolon giyip hem de  olayi örtbas! etmek için bir çaba harcarlar?   Mini etek olayi da buna dahildir...   Neden insallah bir seyim yoktur korkusuyla hastaneye  gideriz de,   doktor ilac bile vermeden gonderince sevinmeyip aksine  bozuluruz. (en çok merak ettigim nedenlerden biri de  budur:-))    Neden bazi kizlarimiz sirin bir hayvancagiz  gördüklerinde "inanmiyorum!"  derler, inanilmayacak olan nedir?    Cumartesi ve Pazartesi'nin neden kendi isimleri  yoktur?    Ibo'yla yatan neden topal kalkar?       



Kayıt tarihi : 5.04.2006 - Toplam yorum : 0


ŞOKYeni yorum girAç/Kapa
Mutluydum. Kiz arkadasimla bir yildan beri  nisanliydik ve
Evlenmeye karar verdik.
Ailem bize her türlü yardimi yapti,  arkadaslarim cesaretlendirdiler.
ve kiz arkadasim rüya gibiydi!! Fakat beni  rahatsiz eden bir şey vardı;
nisanlimin küçük kiz kardesi. Müstakbel baldizim açik-saçik giyinen
Yirmi yasinda bir afetti. Ne zaman yakinima gelse öne egilip  
>>çamasir şovu
yapardi. Bunu baskalarinin yaninda yapmadigi için temkinli olmalıydım.
Bir gün baldiz dügün davetiyelerini kontrol etmek için beni  yanına 
çagirdi.
Yanina vardigimda yalnizdi; yakinda evlenecegimi, bana  karşı
engelleyemedigi ve engellemek istemedigi duygu ve arzularının
olduğunu kulagima fisildadi. Kendimi ablasina adamami ve evlenmeden 
önce benimle yatmak  istedigini söyledi. Söyleyecek bir kelime bulamadim.
Tamamen şoke olmustum.  "Yukari yatak odama çikiyorum ve eger beni  
istiyorsan
>> >>yukari
gel" dedi.  Afallayip kalmistim, merdivenleri çikarken  
>>arkasindan
>> >>Şok
içinde bakiyordum.  Merdivenlerin sonuna vardiginda  
pantalonunu çıkartıp
>> >>   > >asagiya bana dogru  firlatti. Bir kaç dakika öylece  
kalakaldim.
>> >>Sonra
Sonra arkami dönüp ön kapiya dogru  yürüdüm.
Kapiyi açtim ve  evden çikarak arabama dogru yürümeye 
basladim 
>>ki,
Müstakbel
kayinpederim  disarida bekliyordu. Gözyaslari içinde 
sevgiyle 
>>bana
sarilarak, "Küçük  sinavimizi basariyla geçtigin için 
hepimiz çok
mutluyuz,
kizimiza senden  iyi bir damat bulamazmisiz. Ailemize 
hosgeldin."
>> >>   > >
>> >>   > >Not:  Hikayenin ana  fikri... Siz siz olun, prezervatifiniz 
daima
>> >>   > arabanizda DURSUN…..


Kayıt tarihi : 5.04.2006 - Toplam yorum : 0


İDAM EDİLECEK ADAMYeni yorum girAç/Kapa

Memleketin birinde 3 kere camiye gitmeyeni idam ediyorlarmis. Usulen idam edilmeden önce 3 dilegini yerine getiriyorlarmis. Adamin teki 3 kere gitmemis ve tabii yakalanmis. Idam edilmeden önce sormuslar: - Ilk dilegin ne? 

Vezirin karisiyla beraber olmak istiyorum! 

Vezir "olmaz" dese de padisah "mecbur" demis ve adam vezirin karisiyla beraber olmus. Adam ikinci dilegi olarak padisahin karisiyla beraber olmayi seçmis. Bu sefer padisah "hayir" dese de herkes itiraz edince mecbur kalmis. 

Son dilegin ne? 

Adam, bir vezire, bir padisaha bakmaya baslamis. Aradan 5 dakika geçtikten sonra vezir bakmis namus elden gidecek: Ben bunu sanki camide gördüm gibi geldi, diyince padisah da: Ne gibisi lan !YANIMDA KILIYORDU



Kayıt tarihi : 5.04.2006 - Toplam yorum : 0


KUVEYTLİ KADINLARYeni yorum girAç/Kapa
Körfez Savaşı'ndan önceki yıllarda, Amerikalı bir bayan gazeteci,
>kadınlarla
> > erkeklerin toplumdaki yeri hakkında bir yazı dizisi hazırlamak 
üzere
> > Kuveyt'e gitmiş..
> >
> > Gözlemleri sırasında ilk dikkatini çeken, kadınların kocalarının 
beş
> > adım gerisinden yürüdükleriymiş.
> >
> > Yıllar sonra aynı Gazeteci tekrar bir yazı dizisi için Kuveyt'e
> > gittiğinde bu sefer bir de bakmış kadınlar önden gidiyor. Kocaları 
beş
> 
> > adım arkalarından geliyor.
> >
> > Bu işe çok şaşırmış, hemen bir kadına yaklaşıp sormuş:
> >
> > "Bu gördüğüm inanılmaz bir gelişme. Peki ama bu değişikliğin sebebi
>nedir??"
> > Kuveyt'li kadın cevap vermiş: "Mayınlar..."


Kayıt tarihi : 5.04.2006 - Toplam yorum : 0


KIZLAR VE BABALARIYeni yorum girAç/Kapa

KIZLAR VE BABALAR (DİYALOG)

0 yaşında
Baba : Ne kadar da güzel. Şimdi bu küçücük şey benim kızım mı? Gözleri de bana ne kadar çok benziyor.
Kızı : Bu gözlerini benden hiç ayıramayan adam babam olsa gerek.

5 yaşında
Baba : Prensesim benim, güzel kızım. Söyle bakalım baban sana ne alsın?
Kızı : En çok babamı seviyorum.Babam, niye annemle uyuyor? Hep benimle
uyusun, başkasını sevmesin.

10 yaşında
Baba : Gittikçe yaramaz oluyor, kime çekti bu kız?
Kızı : Ben babama aşığım. Büyüyünce babam gibi erkekle evleneceğim.Babam bu
ay harçlığımı arttırır mı?

15 yaşında
Baba : Ne kadar da çabuk büyüdü. Eve de gittikçe geç kalmaya başladı, bu gidişle başına kötü bir şey gelecek. Sanırım daha sert konuşmalıyım.
Kızı : Babam yüzünden arkadaşlarımla istediğim
kadar vakit geçiremiyorum. Bana baskı uygulamasından nefret ediyorum. Ne
zaman özgür olacağım?

20 yaşında
Baba : Artık sözümü dinlemiyor. Benden giderek uzaklaşıyor. Kendi parasını
da kazanmaya başladı ya, bana ihtiyacı kalmadı tabii. Uzun
zamandır tatlı bir-iki laf geçmedi aramızda zaten. Evi de sürekli erkekler
arıyor. Galiba kızım elden gidiyor.
Kızı : Her dediğime alınıyor, beni bir türlü anlamıyor.Hele geçen gün
giydiğim mini eteğe karışmasına ne demeli? Evden ayrılıp, kendi hayatımı
kurmalıyım.Çocuk muamelesi görmekten bıktım artık!

25 yaşında
Baba : Birgün bunun olacağını biliyordum. İşte evleniyor. Zaten aramız
eskisi gibi değildi. Şimdi bir de kocası var. Prensesim beni terkediyor.
Kızı : Böyle bir günde bile o mutsuz ifadeyi takınmasının ne lüzumu var ki? Biliyorum, 0nu bir türlü içine sindiremedi. Bu yüzden yapıyor.
Kendi hayalindeki damat değil ya! Sanki birlikte yaşayacak olan o.

30 yaşında
Baba : Çok az görüşüyoruz. Daha sık biraraya gelsek ne iyi olur. Hem
torunlarımı da özlüyorum. Kendi arkadaş çevrelerinden fırsat bulup da bize
gelemiyorlar ki...
Kızı : Babamları da çok ihmal ediyorum galiba.
Yine telefonda çok üzgün geldi sesi.Haftasonu 0nlara süpriz yapmak en iyisi.

40 yaşında
Baba : Kızım, benim entellektüel düzeyimi yeterli bulmuyor. 0na göre çağın gerisinde düşünüyormuşum. Oysa küçükken derslerine hep ben yardım ederdim.
Anlayamadığı bütün problemleri bana sorardı. Şimdi beni beğenmiyor. Bir daha
onunla asla politik tartışmalara girmeyeceğim.
Kızı : Babam giderek daha da çocuk gibi davranıyor.Sürekli bir şeylerden
yakınıyor. Gerçi son zamanlarda sağlığı da iyi değil ama.
Ya 0na bir şey olursa? Zaten hiçbir zaman
dilediği gibi bir evlat da olamadım.

45 yaşında
Baba : Kızımın mutlu bir yuvası olması ne güzel. Gözüm arkada gitmeyeceğim. Her şeyi kendi başardı. 0nunla gurur duyuyorum.
Kızı : Babam için çok endişeleniyorum. 0nu kaybetmeye hazır değilim. İlaçlarını da hep ihmal ediyor zaten. Allah'ım 0nu benden alma!

50 yaşında
Baba : Dünyada mutlu kal kızım!
Kızı : Seni çok özleyeceğim ve arayacağım babacığım. Şimdi ben kime
danışacağım, kim yardım edecek bana? Ne olur gittiğin yerde çok mutlu ol. Ve
hep yanımda olduğunu hissettir, ne bileyim ben,arada sırada işaretler yolla
mesela. Ah babacığım! Sensiz nasıl yaşayacağım?

55 yaşında
Kadın : Sen gideli, seni daha iyi anlıyorum babacığım. Keşke seni hiç
üzmeseydim demeyeceğim, çünkü "keşke"lerin hiçbir şeyi değiştiremeyeceğini
biliyorum. Yine de beni duyuyorsan, lütfen seni üzdüğüm hergün için çok ama
çok pişman olduğumu bil olur mu?

Seni çok özlüyorum, dertleşeceğim,danışacağım kimsem kalmadı baba... Seni
kaybettikten birkaç ay sonra bir oğlum oldu. Sana olan sevgimi oğluma
verdim. 0nda seni yaşıyorum, rahat uyu babacığım...



Kayıt tarihi : 5.04.2006 - Toplam yorum : 0


KOVBOY VE KIZILDERİLİYeni yorum girAç/Kapa
>Kızılderilinin teki keçilerini otlatıyormuş. Derken bir cow-boy gelmiş
>ve
>sormuş:
>- Senin köpeğin mi?
>- O köpek benim olmak!
>- 0nunla konuşabilir miyim?
>- Köpek konuşamamak! Cow-boy köpeğe yaklaşır.
>- Nasılsın?
>- Fena değil! (Kızılderili şaşkın...)
>- Bu Kızılderili senin sahibin mi?
>- Evet.
>- Sana iyi davranıyor mu?
>- Evet, çok iyi. Günde iki kez tuvalet için dolaştırıyor, bana yemek
>veriyor ve benimle oynuyor. (Kızılderili bu arada kafayı yemektedir.)
>Cow-Boy kızılderiliye sorar.
>- Senin atın mı?
>- O at benim olmak!
>- 0nunla konuşabilir miyim?
>- At konuşamamak! Cow-boy ata yaklaşır.
>- Nasılsın?
>- Fena değil! (Kızılderili daha da şaşkın...)
>- Bu Kızılderili senin sahibin mi?
>- Evet.
>- Sana nasıl davranıyor?
>- İyi. Bana hergün gerekli yürüyüşleri yaptırıyor, fazla yük
>bindirmiyor, günde 2 kere ve her terlememden sonra terimi siliyor, ve
>içinde yiyecek ve yataklık olan ufak bir ahır inşa ediyor. 
(Kızılderili
>ne gözlerine ne de kulaklarına inanamamaktadır.) Cow-Boy tekrar
>kızılderilinin yanına gelir.
>- Bu dişi eşşek senin mi?
>- Eşşek benim olmak, konuşmak ama çok yalan söylemek


Kayıt tarihi : 5.04.2006 - Toplam yorum : 0


Sayfa : <<   <  28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42  >   >>

Günlük yazmak için üye girişi yapmalısınız, üye girişi yapmak için buraya tıklayın.




Günlük nedir? | Günlüklerim | Yeni kayıt | Günlük ara

100% Güvenli Bölge
İş ortaklığı | Web Master | Hakkımızda | Sık Sorulanlar | Bize Ulaşın
birmilyon.com bilgi merkezli bir sitedir, bilginin paylaşılması ve çoğaltılması ilkesine dayanarak,
birmilyon.com da yer alan hertürlü soru ve bilgi yarışması tamamen paylaşıma açıktır.
Seçkin üyelik | Bilgi yarışmaları | Kelime ve Zeka Yarışmaları | Günlük | Foto kulüp | Bir sorum var | Serbest kürsü
Normal üyelik | Bilgi yarışması | Çocuk yarışması | Soru gönder | Bir işlem | Bir kelime | Timsah avı
Kullanım Şartları | Güvenlik ve Gizlilik | birmilyon.com V8 turbo

Bilgi Yarışması

0,2480469