|
Cevap sahibi : pacino0101 - Cevap : Cümle örnekle açıklanırsa, bu tezin hemen antitezi gelir. Sonrasında ise tez ve antitezden uygun kısımlarla bir sentez oluşturur. Tez ile anti tezi sayı doğrusunda birbirinin zıttı iki nokta olarak alırsak sentez bir ilerleme değil ikisinin arasındaki şeydir. (Tez: 4, Antitez: -4, Sentez: 0) Zıtlık hayatta her zaman taban tabana (Siyah-Beyaz) değildir. Sayı doğrusunda bir noktanın antitezi bir diğer nokta iken hayatta çok daha fazla noktalar olabilir. Eskilerden aklımda kalan bir örneği ele alırsak: Kameranın icadını düşünelim. Görüntüleri sesli olarak kaydedebiliyoruz ve de aynı anda verilerin dalgalar aracılığıyla bir yerden bir yere taşınmasının ilk bulunuşunu düşünelim. Bu ikisi temelde birbirinden bağımsızken birleşimi televizyonun icadı oluyor. Televizyon bu ikisi arasında bir yerde değil, ikisinden bağımsız değil ama ikisinin toplamının yarısı da değil, bir ilerlemedir. Zıttın olması ise dereceleri ortaya çıkarır: Sıcak suya biraz soğuk su kattığımızda az sıcak su olur. Biraz da
|
|
Cevap sahibi : mavimelek35 - Cevap : Ağustosta öğlen sıcağında güneşi göremezsin ama yaydığı ısıyı hissedebilirsin ve şubatta soğukta güneşin olmadığını yada etkilemediğini anlarsın. Sanırım yazar bu sözü söylerken görülenlerle ilgili değil görmeden hissettiklerimizle ilgili söylemiş. YAni Allah' ı göremeyiz ama onun varlığını hissederiz. Onun iyilik ve ihsanlarını anlayabilmemiz içinde şeytan vardır gibi.... teşekkür ederim. |
|
Cevap sahibi : gnh64 - ticaret Cevap : bence türev/integral gıbı türev ve integrali bilmiyorum.Edebiyat bölümü mezunuyum... |
|
Cevap sahibi : susutas - Pazarlama Cevap : Doğduğundan itibaren kapalı bir odada yaşayan bir insan düşün. Bu insan "dışarısı" diye bir kavramdan habersiz. O yüzden de "içeride" ya da "kapalı yerde" olduğunun farkında değil... Ancak "dışarı"yı bilirse "içeri"de olduğunun farkında olur. peki farkındaysam? kitapta şöyle bir örnek geçiyor:Ağustosta öğlen sıcağında güneşi baksak da göremeyiz. |
|
Cevap sahibi : mavimelek35 - Cevap : Tamam renk aynı satı ama madde başka biri duvar diğeri tablo ikisi birbirinden farklı duvarı anlayabilmen için açıklığa çıkman lazım duvarın olmadığı bir yere. Düşünüyorum...olmadı ama teşekkür ederim.. |
|
Cevap sahibi : mavimelek35 - Cevap : Birde şöyle düşün sana cennetin ne kadar güzel olduğunu anlatsamda bir acaba dersin ama karşısında cehennem olunca cennetin güzelliğini anlarsın. Bir iyiye karşı bir kötü beyaza karşı siyah gibi bir şey bu aradaki farkı anlayabilmen için zıddının olması lazım. Sana birinin iyilik yaptığını anlayabilmen için kötülüğün ne demek olduğunuda bilmen gerekir. Ying ve yangı incele bence biraz o zaman daha fazla aydınlanabilirsin bu konuda... Yalnız okuduğum kitap somut nesnelerden bahsediyor.Burada görerek anlaşılabilme var.O halde söz konusu olan bir nesne.Beyaz renge karşı siyah renk denilebilir ama sarı boyalı bir duvarın üstünde sarı boyalı bir tabloyuda görebiliyoruz.bunların zıddı ne??? |
|
Cevap sahibi : susutas - Pazarlama Cevap : Bir şeyin "yok" olduğunu bilebilmek için önce "var"lığını görmek, bilmek sindirmek gerekir.
Mesela siz televizyon gibi bir eşyanın varlığını bilmeseniz, böyle bir aletten haberiniz olmasa bir eve girdiğinizde televizyon olmamasının farkına varmazsınız.
Yani özet olarak "yok"u anlamak için "var"ı bilmek gerekir.
Benim aklıma gelen tek örnek bu:) Burada şöyle bir sorun var bana göre:televizyonun varlığını bilmesem bile baktığımda onu görebilirim.Biraz kurcalar ve sorarsam ne olduğunu da anlayabilirim.Televizyonun zıddına ihtiyaç yok bu durumda gibi geldi... |
|