Bilgi Yarışması, Ana Sayfa

Ana Sayfa

İkili Yarışmalar

Kelime Yarışmaları

Zeka Yarışmaları

Günlük

Foto Kulüp

Bir Soru

Serbest Kürsü

Dostluk

Üyelik
Ana Sayfa
Seçkin Üyelik
Mesaj Kutusu
Tavsiye Et
Tıkla Kazan
Ödül Listesi
Gruplar / Sıralama
Sohbet Odaları
  Üyelik
Kullanıcı adı
Şifre
Yeni üye
Şifremi unuttum
Tavsiye Edenlere 10,00 Bonus
Tavsiye edeceğiniz e-posta adresi


%50 Daha Hızlı Flash Menü

Aktif soru
27.965
Aktif üye
405

Bayrak

KONU SAHİBİ: piruspapirus   -   16 yorum, 4.297 kez okundu

TARİH: 21.03.2008 12:58:00

KONU BAŞLIĞI: Son Gözaltılar

KONU AÇIKLAMASI:
Malumunuz "Ergenekon" adı verilen operasyonda daha önce bir çok ünlü emekli asker, gazeteci, siyasetçi, hukukçu göz altına alınmıştı. Bunlara son olarak gözaltına alınanlar; Kemal Alemdaroğlu, Doğu Perinçek ve İlhan Selçuk gibi tanınmış isimler eklendi. Ümraniye deki bir gecekondudan adeta bir "Ünlüler Çiftliği" yarışmasına taş çıkaracak derecede gözaltılar çıkması epeyce ilginç. Yine bir başka ilginçlikte, iktidar partisine kapatılma davası açıldığı gün bir dönem CHP genel başkanlığına oynamış, şimdilerin sadık AKP li bakanı Ertuğrul Günay kimsenin anlayamadığı bir şekilde AKP nin kapatılma davasıyla, Ergenekon davası arasında bağlantı kurmaya çalıştı. Günay'ın bu tezine ertesi gün başbakan da destek verdi. Yine ilginç bir tesadüf ki, hemen bir iki gün sonra yeniden bu dava ile ilgili seri gözaltılar başladı. Bildiğiniz gibi "gözaltı" olayı bağımsız yargının değil, içişleri bakanlığının tasarrufudur. Bu konuda düşüncelerinizi paylaşırsanız memnun olurum........ Not : Dava şu anda yargıda olduğu için davanın içeriği ile ilgili yorum yapılmaması, sadece bu ilginç zamanlama konusuyla ilgili değerlendirmeler yapılmasını önemle rica ederim.

Yorum yazmak için üye girişi yapmalısınız, üye girişi yapmak için buraya tıklayın


KULLANICIYORUM
quenteÖzgür, hükümetin tarzını kısaca özetlersek. Madem öyle işte böyle.
Haklısınız. Sanırım kısa özeti bu; "sen beni kapatır, dokunulmazlığıma dokundurur, beni adalet karşısına çıkarmaya zemin hazırlarsan, ben de henüz fırsat varken senin gibi düşünenleri adalet karşısına çıkarırım.".... Gerçi bu konuda üzerinden aylar geçmesine rağmen henüz ortada herkesin bildiği bir iddianame yok. İddianame olmadığı için şu anda iddianame üzerine devam eden bir dava da yok. Devam eden dava olmadığı için de henüz ortada suçlu falan da yok. Fakat bu ülkenin bir bakanı ve başbakanı sanki sonuç belliymişçesine neredeyse kalemlerini kırmışlar bile. Ortada bir çeteden bahsediliyor ve adının da "Ergenekon" olduğu iddia konusu. Bir kısım hükümete muhalif ünlüleri bir süre içeri alıp, sonra da salıveriyorlar. Eminim iddianame ortada olmadığı için pek çok zanlı şu anda neyle suçlandığını bile bilmiyor. Yine bildiğim kadarıyla onlarca kişi bu dava nedeniyle içeri alındı ama yine bildiğim kadarıyla bu davadan halen tutuklu olanların sayısı sadece 3. Üç kişiyle çete olmayacağına göre sanırım, o üç kişinin yanına yenileri aranıyor. Bakalım bundan sonra piyango kimin başına vuracak. Bu gidişle kapatma davası açan başsavcıyı da yakında "Ergenekon" diye içeri alırlarsa ben şahsen çokta şaşırmam.
cananyegenDavanın içeriği hakkında bir şey diyemeyeceğim ama bu dava nasıl bitecek nelere bağlanacak çok merak ediyorum....
Ben çok merak etmiyorum. Bir zamanlar 100. Yıl rektörü Yücel Aşkın tutuklandığında ne tahmin etmişsem, yine aynısını tahmin ediyorum. Hükümetin gayeside aslında bu davanın sonucundan çok, bu davayı mümkün olduğunca uzatıp, hükümet muhaliflerine mesaj vermektir.
m_m_c_aylardır hapishanede yatan ergün candaş bir yığın gözaltı var ama bir iddianame bile yok ortada nedense, Ergenekon dedikleri şeyin yayın yasağı var ama sadece neler oluyor diyene o yasak, bir kısım medya o soruşturmayı çeteye çeteyi derin devlete bağlamış gözaltına alınanları suçlu ilan etmekte kimseden çıt yok akp karşıtı her eylemi her düşünceyi o düşünceyi savunan herkesi yakında ergenekoncu diye damgalayıp vatan haini ilan edecekler
Benim de yukarıda quente arkadaşımıza verdiğim cevabi yorum bunun üzerineydi. Şimdi bir çete düşünün; bir gecekondu da silah saklamış ve bu çetenin üyeleri, emekli subay, gazeteci, siyasi parti genel başkanı, rektörlük yapmış akademisyen, hukukçu, hıristiyan cemaatinin temsilcisi vs... Yani tabiri caizse bu kadar kariyerli adamın bir araya gelip, tetikçi falan kullanmadan hükümete karşı ayaklanma planlaması ne kadar mantıklı ? ...... Aslında olay sizin de belirttiğiniz gibi bu ergenekon dosyasını sürünceme de bırakıp, muhaliflerin tepesinde Demokles'in kılıcı gibi sallandırmaktan başka bir şey değil, bence.
*doc35Geçmişte olduğu gibi gazeteci, aydınlara göz dağı verilip susturulmaya çalışılıyor. Birilerinin hizmetinde şakşakçılıktan vazgeçmeyenlerin başına neden birşey gelmiyor bunu düşünmek bile yeterince aydınlatıcı aslında, ama tabi görebilene;)
Eveti az buçuk zekası olan herkes gerçekleri ayan, beyan görüyor. Görmek istemeyene ise yapacak bir şey yok. Benim tek dileğim şu; eğer hükümetin az buçuk hukuka saygısı varsa, şu iddianameyi ortaya koyar, savcılar suçlamasını, sanıklar savunmasını yapar ve hakim de kararı verir. Suçu olan cezasını çeker, suçu olmayan da aklanır. Böylece bir dava sürecini bir siyasi oluşumun istismar etmesinin yolu da kapanmış olur. Fakat iktidar gerçekten hukuka saygılı mı ? bunu yapar mı ? ondan asla emin değilim.
m_m_c_ha bide şu var ilhan selçuk olduğunuzu düşünün yaşamınızın neredeyse tamamında devleti yönetenlerle kavga ederek geçirdiğinizi düşündüklerinizi sürekli yazdığınızı bunun için baskılara maruz kalıp ömrünüzün bir kısmını cezaevlerinde gözaltılarda geçirdiğinizi böyle bir adam nasıl olupta derin devletle için 80ninden çalışmaya başlar fark ettinizmi gözaltına alınanların hepsinin düşünceleri kamuoyunca bilinen hepsinin ayrı ayrı kitlesi olan kişiler ben onların yerinde olsam çeteyle derin devletle uğraşmaz direk parti kurardım harika bir mozaik parti olur akpye rakip olurdu :) ama akıl edememişler işte onüç yaşında çocuk bile akıl ederdi oysa
Bahsettiğiniz gibi neredeyse ömrünü çetelerle, derin devletle mücadele içerisinde geçirmiş bir gazetecinin 80 yaşında "çete, derin devlet" gibi suçlamalarla göz altına alınması son derece trajikomik bir durum.
m_m_c_dünya liderlerinin katıldığı bir toplantıya suikast düzenlenmiş hepsi ölmüş liderler cehennemin kapısı önünde toplantıya devam etmişler abd başkanı benim ülkem benden sonrasını hesaplamıştır dünyanın kanını emmeye devam edeceklerdir demiş rus başkanı orası kolay değil benim ülkem güçlenerek sizi zorlar demiş liderler ülkelerinin geleceğini konuşurlarken gözleri türk başkanına takılmış başbakan başının ellerinin arasına almış ah ah diye inliyormuş yanına gitmişler ne oldu senin ülken çok mu zarar görür bu kadar üzülme demiş başbakan onlara ters bir bakış atmış yarın ihale vardı ne güzel suyu satacaktım keşke ertesi gün ölseydim gitti gitti gitti 15000000$ gitti (birden aklıma geldi)
:)) Hoş bir fıkra ve ne yazık ki gerçek. Babası sıradan bir memur olup, İstanbul'un gecekondularında büyüdükten sonra siyasete (halka ve hakka hizmet) için girip, çocuklarını işadamı burslarıyla ABD de okutan, oğluna 2-3 milyon dolarlık gemi alan başbakanlarımız olduğu sürece ne yazık ki, bu fıkralar hep anlatılacaktır ve biz de ağlanacak halimize hep güleceğiz maalesef. :(
bulmalıyımİki gün önce Vatan Gazetesinde "Normal İnsan Arıyorum" başlıklı köşe yazısı yayınlandı, Zülfü Livaneli'nin. "Battığımız zaman hep beraber batacağımızı idrak edemiyor musunuz?" şeklinde ve sağduyulu bir biçimde endişelerin kaleme alındığı, her cümlesine katıldığım yazının son satırı aynen şöyle "... Ve bu kaos hiç kimsenin işine yaramayacak." Sadece bunu söylemek istedim.
Gerçekten çok güzel bir tespit. Yalnız bir şey var ki; kaosu çıkaranlar çok net belli. Kimin işine yarıyorsa onlar çıkarıyorlar kaosu. Çıkarılan veya çıkarılmaya çalışılan kaosa suskun kalmak elbette çare değildir. Örneğin 99 seçimlerinde %24-25 ile gelen DSP bir sonraki seçimde %1 e düştü. %24-25 te halk iradesiydi, %1 de yine halkın iradesiydi. Kısacası halkın iradesi gelip geçicidir. Kalıcı olan hukuk normlarıdır. İşte bu yüzden hukuk, siyasetten de, gelip geçici halk iradesinden de üstündür. Bu yüzden şu anda ki göreceli çoğunluğuna bakıp, kimsenin halkı kaosa sürükleme hakkı yok. Kendisinde o hakkı görenlere karşı, muhaliflerin "karşı çıkma, muhalefet etme" hakkı mevcuttur. Özgürlük, sadece iktidarda olanlara değil, muhalefette olanlara da lazımdır.
ginger2004İçişlerinin tasarrufu da olsa yargı sürecini başlatmak zorundalar ,yani varsa bişi ,bağımsız yargıya devretmek zorundalar....KISASA KISAS demekle olmuyor....Her iki olayda da yargı sürecinin sonucuna bakmak lazım... KARAR önemli..bekleyip göreceğiz...Şunu diyebilirim sadece "ŞARK ZİHNİYETİ"
83 yaşında, daha önce iki kez kalp krizi geçirmiş adını Atatürk'ün verdiği saygın bir gazetenin, saygın bir gazetecisini gecenin 04 ünde evini basıp, mevcutlu olarak gözaltına almak sanırım bizden başka hiç bir DEMOKRATİK ülkede makul karşılanmaz. Bu tasarruf, polis teşkilatının, dolayısıyla da içişlerinin tasarrufudur. Bizler bu tabloyu daha önce Yücel Aşkın'ın tutuklanmasında da yaşadık. Acaba hakkında açılan davalardan beraat eden Aşkın dan birileri özür dilediler mi ? ... Elbette yaklaşık 10-11 aydır ortaya çıkmayan iddianame eninde sonunda bir şekilde ortaya çıkacak. Umarım tablo Ferhan Şensoy'un "Pardon" filmini aratmaz. Şunu unutmayalım; "Gecikmiş adalet, en büyük adaletsizliktir."...
nisan0606kapatma davasına söz konusu olan iddialara karşı savunma hazırlayıp davanın normal sürecinde işlemesine izin vermek varken, sizinde belirttiğiniz gibi onlarla ifade edilen bir çetenin Türkiye'nin büyük bir çoğunlukla iktidar olmuş bir partisinin kapatma davası ile bağlantı kurulmaya çalışılması bana pek manıklı gelmemekte...
Olay aslında 5-6 yıl öncesine kadar dayanıyor. Sn. Başbakan AKP iktidarının ilk günlerinde bir beyanatında, Türkiye deki yargı sistemine güvenmediğini açıkça belirtmişti. Bu gün yaşadığımız sıkıntıların kökeni de bu güvensizlikten kaynaklanıyor. Bu yüzden başbakan "yargıyı hizaya getirme" planı çerçevesi içerisinde davranıyor ve bunu sezinleyen anayasa mahkemesinden lehine bir sonuç çıkmayacağını düşünüyor. Sanırım bu yüzden de savunma hazırlamak yerine, "en iyi müdafaa hücumdur" taktiğiyle karşı atağa geçiyor. Bence bu yüzden savunmayı değil, hücumu tercih ediyorlar.
m_m_c_habertürkte kendisi pek makbul bir adam olmamakla birlikte yaşanan olayla ilgili fatih altaylının bir yazısı var lütfen okuyun gece saat2 sıralarında operasyon yapılacağı sızdırılıyor kime karşı diye sorulduğunda fehmi korunun yazısını okuması öneriliyor
O yazıyı okudum, gerçekten iddiaların pek çoğu mantıklı. Emniyet içerisinde amerikan merkez üslü bir tarikatin yapılandığı herkes tarafından biliniyor. Hiç unutmuyorum, 10.Cumhurbaşkanımız Sn. A.Necdet Sezer görev süresinin bitimine yakın bir beyanat vermişti ve şöyle bir tespitte bulunmuştu; "Siyasi islamın ılımlısı falan olmaz. Zaman içerisinde radikalleşir." .... İşte bu nokta da bir süre sonra Erdoğan'ın da bu derin tarikat tarafından yeterince aktif bulunamayıp devre dışı bırakılması gündeme gelebilir. Sanırım artık, başbakan ve yakın çevresininde kendi iç hesaplaşmalarını yapma zamanı geldi. Sanıyorum, iktidar partisi içerisinde de yakın süreç içerisinde bir takım gelişmeler olabilir.
bulmalıyımKaosu çıkaranlar çok net belli demişsiniz, peki geçtiğimiz birkaç gün içinde DSP Başkanı Z. Sezer'in "Sağlı sollu çok yanlışlar yaptık. Laiklik zedeleniyor tepkisini abarttık. Ülkenin onca sorunu varken örneğin bazımız türban üzerinden bazımız bunun karşısından siyaset yapmayı siyaset sandık.." şeklindeki değerlendirmesi için ne diyeceksiniz? Konunuz gözaltıların zamanlaması, dışına çıktığımı sanmıyorum. (Siz de böyle düşünmediğiniz için teşekkür ederim.) Özetle, eğer sizin düşündüğünüz gibiyse işte Z. Livaneli'nin kastettiği kaos.. Daha sonra başka olaylar, bu kez karşıdan.. Sonra öbür taraftan, sonra yine karşıdan.. Duruma sizler gibi siyasi açıdan değil, daha çok sosyal açıdan bakıyorum. Ama altını çizerek hukukun üstünlüğünün bir takım yüzdelik oranlarına göre derecelendirilemeyeceği yönündeki fikrinizle elbette ki aynı noktada birleştiğimi de belirtmek isterim.. Başkentimize selamlar..
Z.Sezer'in bu beyanı bence son derece yanlıştır. "Olayı büyüttük" diyen bir kişi bence iktidar partisiyle aynı ağzı kullanıyor demektir. Türban olayı bir kırılma noktasıdır. Bakınız, bir kaç ay öncesine dönelim, türban konusu ne durumdaydı ? üniversitelerde ve her türlü eğitim aşamasında, ayrıca da kamuda hizmet verenlere yasaktı. Üniversitelerde okuyanlar bunu bir şekilde formülize etmişlerdi. Bu yasağı antidemokratik bulanlar, bütün hukuki gerekçeleri kullanarak, gerek Türkiye de gerekse Avrupa da bulunan bütün mahkemelerden "red" yanıtı almışlardı. Dolayısıyla hukuki prosedürü tüketmiş bir konu idi. Fakat Livaneli nin yazısında belirttiği üzere kaostan beslenenler ne yaptılar ? bunu tekrar ısıtıp halkın önüne getirdiler ve bunu daha önce defalarca reddeden anayasa mahkemesine daha önce aldıkları kararları hukuku dolaşarak (tabiri caizse) yedirmek istediler. Kısacası Z.Sezer in olayı bu kadar basite indirgemesi, "ne var canım, bu tavizi de verelim" havasına girmesini son derece yanlış bulurum kendi adıma. Bu gün 17 yaşında üniversiteye giden, henüz reşit olmayan kızlara bu ayrıcalığı tanırsanız, 16 yaşındaki lise öğrencisini engelleyemezsiniz. O zaman 14 yaşındaki liseli çocuklara bu hakkı verirseniz, 13 yaşındaki ilköğretim öğrencisini durduramazsınız. Nihayetinde 6 yaşındaki kız çocuğunun başını bağlayıp okula gönderen ebeveynleri de tasvip etmeniz gerekir. Bu bir silsiledir. Kaldı ki, son zamanlardaki türban mitinglerine bakınız, henüz ilköğretim çağındaki çocukların nasıl alet edildiğini daha iyi görürsünüz. Selamınız için teşekkür eder, bilmukabele bizde Ankara dan selamlarımızı göndeririz.
PISCES5ergenekonun tamamen kurgu olduğu kesin.akp herzamanki gibi hedefi uğruna insanları harcamaya yandaşlarına toz kondurmamaya devam ediyor!!!yazık ülkemize ne çok sorun varken uzun ince bir yoldayız diye nerelere sürükleniyoruz!!
Bir iddianamenin aylardır hazırlanamamış olması, sizin de belirttiğiniz gibi bu olayın "kurgulanmış" olabileceğini düşündürüyor. Üstelik halen soruşturma aşamasında olan bir konuyla ilgili hükümet üyelerinin şimdiden peşin hükümle "derin devleti çökerttik" anlayışı içerisine girmesi son derece ilgi çekici.
odulturk"gündemi saptırma, halkın aklını bulandırma" ve ne diyeyim kısaca "tencere dibin kara senin ki benden kara"dan başka bir şey değil
Kesinlikle, öyle gözüküyor. Öte yandan kapıdaki ekonomik krizi de bir yerlere havale etme çabalarının ürünü bir davranış olarak görürsekte yanlış olmaz sanırım.
kenanyŞöyle biraz geriye doğru gidelim.. Son seçimler; parti ileri gelenleriyle herhangi bir sorunu su yüzüne çıkmamışken AKP' nin güçlü isimlerinden Abdüllatif Şener milletvekilliğine adaylığını koymuyor ve ülkenin büyük çoğunluğu tarafından "adam gibi adam" tanımlamasına mahzar olarak olayları dışarıdan izlemeye başlıyor.. Partinin "şahinlerinden" Arınç ise daha pasif bir konuma getiriliyor -ki bilindiği gibi AKP'nin baş aktörü Arınçtır-. Daha sonra alınan % 47 lik oyun iteklemesiyle AKP asıl hedefine doğru pervasızca adımlar atmaya başlıyor.. Baykalında dediği gibi son seçimler öncesinde sıklıkla başvurduğu "takiyye" yi bir tarafa bırakarak asıl amaçlarını açıklıkla sergilemeye başlıyorlar.. Amaçladıkları hedefe ulaşmalarında engel olarak gördükleri her türlü yapılanmayı da teker teker çeşitli yöntemlerle bertaraf ediyor ve arkalarında olduğunu varsaydıkları güce güvenerek adım adım hedeflerine doğru ilerliyorlar.. Çünkü bir stepneleri var.. Eğer parti kapatılır ve adı edilen 70 küsur kişi siyasetten menedilirse AKP ye oy verenler dışında da sempati toplamış olan Şener; yeni kurulacak partinin başına getirilecek ve AKP zihniyeti kaldığı yerden amacına ulaşmak için yürümesini hızlandıracaktır.. O amaç bellidir; kim ne derse desin.. Şeriat devleti.. Yılların Fetullahçı yapılanması şu anda Devletin polis teşkilatından Milli Eğitimine, Maliyesinden Merkez Bankasına, Üniversitelerden YÖK'e, medyadan spora kadar bütün yapılandırmasını tamamlamak üzeredir.. Gıda sektöründen, kırtasiye sektörüne aklınıza gelebilecek tüm oluşumlar dinci diye nitelendirebileceğimiz kişilerin, grupların tekelindedir.. Önlerinde biraz engel gibi görülen yargı ve ordu yapılanmaları da yavaş yavaş el değiştirmeye başlamıştır bile.. fetullahçı yapılanmanın "saman altından su yürüterek" "kaplumbağa hızı ve sabrı ile" ordu içinde aşama aşama en üst basamağa çıkmaları da uzun sürmeyecektir.. Ergenekon olayı bence ne "kısasa kısastır" ne de tabiri caizse bir "sidik yarışıdır".. Engellerden birini daha ortadan kaldırma uğraşısıdır.. Dilerim "sonumuz" düşündüğüm kadar kötü olmaz ve akıl-sağduyu galip gelerek bir hal çaresi bulunur..
Bahsettiğiniz isimlerden A.Şener, bundan bir süre önce gündemin tozu dumanı içerisinde bir beyanatta bulundu. Dedi ki; "AKP nin bu 2. iktidar döneminde büyükçe bir ekonomik kriz yaşanması kaçınılmaz."... Belki de bu dönem siyasetten uzak durmak istemesinin nedeni de buydu. Şener maliye bakanlığı yapmış iyi bir iktisatçı, bazı şeyleri iyi etüt etti. Örneğin 2002 de 1,5 milyar dolar olan dış borç, AKP döneminde 47 milyar dolara çıkmış durumda yine bir kaç gün önce BM nin yayınladığı rapora göre Türkiye deki çalışma çağında olan 12 milyon gencin 5 milyonu işsiz.... Kısacası bence Şener'in bu dönem siyasetten uzak durmasının amacı muhtemel kriz tablosunu erken sezmesindendir. Yoksa başka bir hesap peşinde olacağını sanmıyorum. Ben şahsen partinin kapatılması durumunda AKP nin Şener li bir arayış içerisinde olacağını, olsa bile Şener'in onlara alet olacağını sanmıyorum. Ayrıca bu tip kaçınılmaz bir ekonomik krizden sonra AKP nin o yüksek oy oranlarını alabilmesini güç bir ihtimal olarak görürüm. Tabii 2001 de ekonomik krizin faturasını Ecevit'e çıkarıp önüne yazar kasa fırlatanlar, şimdilerde çıkacak bir ekonomik krzden sonra Tayyip bey'e yazar kasa yerine sandıklara oy atarlarsa, bu da ayrı bir psikolojik sorun diye düşünüyorum.
piruspapirusYorumlarıyla kürsüye katılan ve değerli fikirlerini paylaşan tüm arkadaşlara çok teşekkür eder, saygılarımı sunarım.


Serbest kürsü nedir? | Yeni konu aç | Açık konular | Biten konular | Konularım



Kelime Cambazı
Kelime Cambazı
Toplam 0 yarışmacı
Kelime Hazinesi
Kelime Hazinesi
Toplam 0 yarışmacı
İkili Bilgi Yarışmaları
İkili Bilgi Yarışmaları
Toplam 0 yarışmacı
Bir günlük hediye (ücretsiz) seçkin üyelik için buraya tıklayın

Ayın Yarışması

Nisan ayı boyunca her gün Kelime Cambazı yarışmasına katılabilir ve hergün 48 TL değerinde bir yıllık seçkin üyelik kazanan kişilerden biri siz olabilirsiniz.
Hemen yarışmak için buraya tıklayın

Günün Yarışması

Sayın kullanıcımız, bugün Kelimetör yarışmamıza ücretsiz üye olarak katılabilirsiniz.

Şimdi Kelimetör yarışmamıza ücretsiz üye olarak katılmak için buraya tıklayın

Bilgi

Üye olan herkese
10 BONUS
Üye olmak için tıklayın
Tavsiye edenlere
10 BONUS
Tavsiye için tıklayın
Tıkla Hemen
Bonus Kazan

Bonus için tıklayın
İş ortaklığı | Web Master | Hakkımızda | Sık Sorulanlar | Bize Ulaşın
birmilyon.com bilgi merkezli bir sitedir, bilginin paylaşılması ve çoğaltılması ilkesine dayanarak,
birmilyon.com da yer alan hertürlü soru ve bilgi yarışması tamamen paylaşıma açıktır.
Seçkin üyelik | Bilgi yarışmaları | Kelime ve Zeka Yarışmaları | Günlük | Foto kulüp | Bir sorum var | Serbest kürsü
Normal üyelik | Bilgi yarışması | Çocuk yarışması | Soru gönder | Bir işlem | Bir kelime | Timsah avı
Kullanım Şartları | Güvenlik ve Gizlilik | birmilyon.com V8 turbo

Bilgi Yarışması

6,640625E-02