Bilgi Yarışması, Ana Sayfa

Ana Sayfa

İkili Yarışmalar

Kelime Yarışmaları

Zeka Yarışmaları

Günlük

Foto Kulüp

Bir Soru

Serbest Kürsü

Dostluk

Üyelik
Ana Sayfa
Seçkin Üyelik
Mesaj Kutusu
Tavsiye Et
Tıkla Kazan
Ödül Listesi
Gruplar / Sıralama
Sohbet Odaları
  Üyelik
Kullanıcı adı
Şifre
Yeni üye
Şifremi unuttum
Tavsiye Edenlere 10,00 Bonus
Tavsiye edeceğiniz e-posta adresi


%50 Daha Hızlı Flash Menü

Aktif soru
27.965
Aktif üye
1.888

Bayrak

KONU SAHİBİ: piruspapirus   -   25 yorum, 9.751 kez okundu

TARİH: 30.05.2008 11:26:00

KONU BAŞLIĞI: Hemşerim Esas Memleket Nire ?

KONU AÇIKLAMASI:
Geçenlerde bir yerde okumuş ya da duymuştum sanırım. İbrahim Şahin'in, TRT ye genel müdürlük görevine başladığından bu yana TRT ye yapılan bazı personel alımı vs.. gibi konularda hemşehrisi Amasyalılara öncelik tanıdığı, TRT de Amasya ile ilgili belgesel programların arttırılması talimatı verdiği konuşuluyor ve eleştiriliyordu..... Bu iddianın doğruluğu ya da yanlışlığı beni çok fazla ilgilendirmiyor. Benim bu kürsü vesilesiyle irdelemek istediğim faktör, hemşehri ve hemşehricilik kavramı. İbrahim Şahin hakkında konuşulan rivayetlerin pek çoğu, pek çok yerde yaşanıyor. Örneğin bir dönem çalıştığım kurumda personel alımlarıyla ilgili yerde yetkili pozisyonda olan kişilerin hemşehrileri olması nedeniyle Artvin ve Sivas lılara öncelik tanıdığı söylentileri ayyuka çıktı. Bunun üzerine çalıştığım kurumda zaman zaman değişik ortamlarda o dönem işe başlayan arkadaşlara "nerelisin ?" diye sorduğumda, büyük çoğunlukla "Artvin" ya da "Sivas" cevabı aldım. :) Bu da rivayetlerin doğru olma ihtimalini benim zihnimde güçlendirdi..... Bu olay pek çok yerde de hemen hemen aynı......... Gelelim kürsü konusuna; hemşehricilik uygulamasını doğru buluyor musunuz ? kendinizi bu konuda nerede hissediyorsunuz ? sizde nerede bir memleketlinizi görseniz "topraammm" diye sarılanlardan mısınız ? kısacası bu konuyla ilgili fikirlerinizi merak ettim. Hemşehricimisiniz ? eğer öyleyseniz nereye kadar hemşehricisiniz ? Beni soracak olursanız; Barış Manço'nun dizeleriyle cevap vereyim. :)))....... kendimi bildim bileli yollarda tükettim koskoca bir ömrü / bir uctan bir uca gezdim su fani dünyayi / okumusu cahili yoksulu zengini hic farki yok hepsi ayni/ sonunda ben de anladim hanyayi konyayi / sanki insanlik pazara cikmis ekmek aslanin agzinda/ bir sicak corba icermisin diyen yok / dört duvari ören catisini kapatip icerden kitlemis kapiyi/ bir dösekte sana serelim buyur diyen yok / tek bir soru / hemserim memleket nire/ bu dünya benim memleket/ hayir anlamadin hemserim esas memleket nire/ bu dünya benim memleket / tövbe tövbe tövbe / kardeslik ve esitlik üstüne uzun uzun nutuklar cekip/ niye senin derin benden daha koyu diyen cok / kasinin altinda gözün var diye silahlanip ölüme kosarken/ kalan dul ve yetim ne yer ne icer soran yok / baris garibim bulamadi cözümü oturdu etti bunca sözü/ gelin hep beraber anlasalim diyen yok / zaten paramparca bölünmüs ve yasanmaz olmus dünyamiz/ daha fazla kesip bölmeye hic gerek yok.../

Yorum yazmak için üye girişi yapmalısınız, üye girişi yapmak için buraya tıklayın


KULLANICIYORUM
bulmalıyımSon yorumum Abi. Hani ilk yorumumda demiştim ya "sürü psikolojisi sivri olmuş biraz" diye, yok, vazgeçtim, sivri falan değil. Şimdi o milletvekilini düşündüm de, hafif bile kalır bu tavrını tanımlamada..
:)) Demiştim sana, mantıklı bir insansın sen, bir parça düşününce her zaman doğruları bulacağından eminim sevgili Güldane. :) Teşekkürler.
ginger2004Özür dilerim Özgür bey...sadece ve sadece 20.olmak için girdim...görüşlerimde herhangi bir değişiklik olmadı..oldukça sabitimdir:)))))))))))))))).
:)))) Hoşgeldiniz, zaman zaman yaptığınız ziyaretlere son derece memnun oluyorum şahsım adına. :) Lütfen sıra beklemeyiniz. :))) Teşekkürler. :)
filizmirSevgili pirus ben de hemşericilik olayına sinir olanlardanım.İnsanın doğduğu yaşadığı yer değil, kafa yapısı ,yüreği önemli.Yaşadığım şehiri hastalık derecesinde seviyorum ve şehrimde çok sevdiğim pek çok dostum var .Ama onlara olan sevgim sadece İzmirli olmaları ile ilgili değil.Karakterlerimizin uyuşması ve uzun yıllara dayalı pek çok paylaşımımız olmasından.Almanyada yaşadığım sürede yoldan geçen 35 plakalı tüm arabalar akrabam gibi gelirdi.Bunun tak sebebi İzmirde bıraktığım ailem sevdiklerimdi.Almanyada Türkiyenin hemen her şehrinden gelmiş pek çok dostum oldu.Onlarla hala ilişkim devam ediyor.Onların hepsi benim hemşehrim olmasa da hemkalbim.Bu konuda sinir olduğum başka bir durum da bazen int.te okey oynuyorum insanların birbirine ilk sorduğu şey "nerelisin "oluyor.Bana da soruyorlar" Türkiyeliyim" diyorum.Nersinden diye sorduklarında da "içinden "diyorum.Çok kızıyorlar.Kamu kuruluşlarında hemşehri kollamaya kimsenin hakkı yok diye düşünüyorum.Sanki babalarının çiftliği.Sonuç Türkiye'nin durumu ortada...
Haklısınız, her nedense sanki böyle bir adet vardır bizde, iki kişi birbiriyle henüz yeni selamlaşmış, isimler yeni sorulmuştur ki, peşinden beylik soru gelir; "memleket nere". :))) Sanırım bizim kadar selamlaştığı kişiyi önemseyip, kökenini araştıran bir başka halk yoktur. :)) Bazen de iş için gidilen yerlerde, işlerin daha kolay yürümesi açısından sorulur bu soru. Örneğin maliyenin veznesine gittiniz, bilmem ne vergisinin son ödeme günüdür. Genelde de hep son güne bırakılır ya o ödemeler. Kapıda bir kuyruk vardır ki sormayın gitsin. Hemen kapıyı tutan güvenlikçiyle "hemşerim memleket nere" muhabbeti başlar. Kapı görevlisi cevap verir; "Çorum-Sungurlu" eğer sıra bekleyen kişide oralıysa olay bitmiş demektir. Kısa bir muhabbetten sonra siz hala sırada beklerken, bir bakmışsınız ki, Çorum-Sungurlu lu mükellef işini bitirmiş gidiyor. :))) Birden doğduğunuz yere isyan edesiniz gelir ama nafile. Çorum Sungurlu yu hayatınızda görmemişsinizdir bile, elden ne gelir ? :)))) Değerli yorumunuz için teşekkür ederim. Saygılarımla.
-persephonebu hemşehricilik,partizanlık olayı eskiden beri vardı.ama benim ilk çalışmaya başladığım yıllarda insanlar böyle bir yolla işe girdiklerini saklar,duyulmasını istemezlerdi.açığa çıkarsa da mahçup olurlardı.ama şimdi bakıyorum böyle bir durum iftihar vesilesi oluyor.bu insanları hangi ana-babalar yetiştirdi,hangi okullarda eğitim gördüler?inanın hergün şaşkınlıktan bir yaşıma daha giriyorum.şimdiden 80'i geçtim:)))
Haklısınız, eskilerin meşhur bir sözü vardır; ibadette, kabahatte gizli derler. Aslında o döneme göre son derece doğrudur. Fakat gelgelelim günümüz şartlarına asla uymaz. Günümüzde artık ibadet gibi kabahatte aleni yapılıyor, hatta birilerinin gözlerine özellikle sokuluyor. Adeta övünç vesilesi oluyor. Sizin dediğiniz gibi hani böyle akla, beyne ziyan derecede acayip işlere şahit olduğumuzda "bir yaşıma daha girdim?" deriz ya, bir an düşündüm hakikaten bu tür olaylarda 1 yaşımıza daha girseydik ne olurdu ? diye sanırım o zaman Türkiye de yaş ortalaması birden yükselirdi. Hükümet emeklilik yaşını 250 ye falan çıkarırdı. :))) siz de 80 yaşında ömrünün baharında, çok genç gözükürdünüz. :))) Değerli yorumunuz için çok teşekkürler. :)
cubi50Selam Pirus...ben de toprakçılıktan nefret edenlerdenim.nerelisiniz?İstanbulluyum.esas memleketiniz neresi?İstanbul.Hıristiyanmısınız?...Kardeşim saçımı başımı yolasım geliyor.Konunuz yarama tuz bastı.Aslında bir avuç kalan İstanbulluları koruma altına almaları gerekir diye düşünüyorum.İnsanın kendi şehrine yabancılaşması ne kadar kötü...TÜRKÇE denilince İstanbul türkçesi akla gelirdi. Ya şimdi..Geliyom gidiyom napıyon... Nekadar güzel değilmi? Ülkemin güzel insanlarının başımın üzerinde yeri var.ama ne olur memleketlerini orda bıraksınlar.birazda geldikleri şehre saygı gösterip uyum sağlasınlar.Aslında söylenecek çok şey var ama bukadar yeter.hoşça kalın.
:) Evet bunlar hakikaten fenalık veren sorular. Neredensin ? içinden mi ? aaa öylemi hangi köyünden ? orada falancalar var tanır mısın ? :)) Hele o sorduğu kişi ya da aileyi tanımıyorsan adam bozuluverir, ille de tanıtma gayreti içerisinde tarifler başlar; ya hani şurada dükkanları var, oğlu fakülte bitirdi mühendis oldu, kızıda öğretmenlik yapıyor gibi.... hemşehriniz olan bir aileyi gıyabında tanırsınız. :) Daha doğrusu tanımak zorunda kalırsınız. :)) Onun haricinde büyükşehirlere göç eden ve göç ettikleri yerin adetlerine ayak uyduramayan, bu yüzden bir nevi kompleks geliştirip "topraaam"cılık yapan insanların durumu sanırım kürsü değil, üniversitelerde doktora tezi konusu bile olabilir. :) Ben işin o yanını sosyologlara bırakıyor, değerli yorumunuz için teşekkür ediyorum. :)
guzin4Çocukluğumda nerelisin gibi bir soru, hemşehricilik yoktu. Ya da vardı da ben mi duymadım bilmiyorum ama son yıllarda çıktı gibi bu. Gerçi çalıştığım yıllarda patronlarımdan biri Antepliydi, çalışan işçilerin hepsi de Malatya-Pötürgeliydi.:))İşçiler kendi aralarında birbirlerini tutarlardı. Ben de özenirdim neden biz de böyle değiliz diye. Birine bir şey olsa, Nuruosmaniye'deki tüm Pötürgeliler o kişiye hücum ederdi.:))Belki tuhaf gelecek ama artık ben seçici oldum. Birden kendimi tanımaya başladım. Bu öyle farklı bir şey ki, nasıl anlatsam kendi şehrimin gerçek yerlisine garip bir sempati duymaya başladım. Sanki onlar ben gibi. Havasından mı suyundan mı bilmem ama birbirimizi daha iyi anladığımızı, geleneklerimizin, yetişme tarzımızın daha iyi uyuştuğunu düşünüyorum. İş hayatında hemşerim olaylarını tabii ki tasvip etmiyorum ama patron olsaydım aynı donanıma sahip iki kişiden biri İstanbullu olsaydı onu tercih ederdim.:))
Sanırım günümüzde hayat şartları ağırlaştıkça, insanlar işsiz kalıp, kendine güvenlerine yitirip, asosyal kişilikler olmaya başlayınca yani kısacası ekmek aslanın midesine inince artık iş bitirecek yerlerde bulunan kilit kişilere her türlü yöntemi deniyorlar. İşte bu hemşericilik olayı da genelde alt kültür seviyesindeki kişiler tarafından kullanılan bir çeşit yöntem bence de. Eskiden ara sıra bu tür şeyleri duyardık ama yaygın değildi. Bu tür hemşerici tavırlar istisnai durumlar olurdu. Günümüzde bunun artmasını, yaşam koşullarının güçleşmesiyle orantılı olarak arttığını düşünüyorum. Onun haricinde, aynı donanımda referansları aynı olan iki kişi bana iş için müracaat etse sanırım ben o zaman hangisinin daha çok çalışmaya, para kazanmaya ihtiyacı olduğunu kestirmeye çalışırdım. :))) Kimbilir belki İstanbullu aday çalışmaya muhtaç birisi, Adanalı adayda tuzu kuru bir ailenin çocuğuysa İstanbullu adayı bende tercih edebilirim. :))) Değerli yorumunuz için teşekkürler.
sedefçelikBen bir Karadenizli hatta bir Laz olarak hemşehriciyim. Memleketimin insanına normal insana duyduğum sempatinin beş katını duyarım. Canan'ın da dediği gibi Doğu Karadeniz tarafının büyük bir kısmı "topraaam"dır, şekil A Canan :) Bütün yorumları okudum. Çoğu kişi "nerelisin?" sorusuna kızıyormuş ama ben sorarım :) Bana sorana da asla kızmam, bilakis büyük bir gururla söylerim. Ben bilmek isterim karşımdaki insanın hangi yörenin, hangi kültürün insanı olduğunu. Bana faydası olur mu bu bilginin? Bazen olur bazen olmaz. Hemşehricilik için "adam kayırma" ve "sürü psikolojisine yatkın, alt kültür düzeyinde bir insan olduğunu düşünürüm hep nedense." demişsin Özgür abi. Bu olayı genellememek lazım bence. (Gerçi biliyorum ki, sende bu kürsüyü "ayrımcı hemşehriciler" için açtın) Mesela ben hemşehrimi kollamaya gelirse onu yapmam. Bunu da şöyle izah edeyim; işveren olduğumu düşünün, karşıma yarım akıllı bir hemşehrimle aklı başında bir Malatya'lı (örnek) gelirse, sırf hemşehrim diye onu kayırmam, işe almam. Sürü psikolojisine yatkın değilim, hele ki alt kültür düzeyinde asla değilim ama ben hemşehriciyim, memleketime bağlıyım, toprağımın insanını severim ama şunu da biliyorum ki, bir elin iki parmağı aynı değildir. Her insan farklı ama hiçbir insan tüm insanlardan farklı değildir.
Aslında aynı şeyleri söylemişiz Sedef. Sonuçta senin bahsettiğin türden bir hemşehriliğe karşı değilim. Örneğin Allah kısmet ederde diyelim ki, bir okul yaptırmam gerekse sanırım yaptırmayı ilk düşüneceğim yer, doğup büyüdüğüm şehir olurdu. Bundan daha doğal bir şey de olmaz. Onun haricinde benim bahsettiğim hemşehricilik, adam kayırma olarak algılanan ve yapılan bir ayrımcılık. Sanırım senin hemşehrilikten algıladığında bu olmasa gerek. Ayrımcılığın her türlüsünü yapanlar bence beyin fonksiyonları fazla gelişmemiş olanlardır. Bu yüzden global değil, lokal düşünürler, bir grup içerisinde yaşamadıkları sürece zarar göreceklerini veya en azından yarar göremeyeceklerini düşünürler. Tüm bunlar da tipik "sürü psikolojisi"nin belirtileridir. Ben bu benzetmemde şahsen ısrarlıyım. :) Değerli yorumun için çok teşekkür ederim Sedef. :)
Sayfa : <<   <  1 2 >  >>


Serbest kürsü nedir? | Yeni konu aç | Açık konular | Biten konular | Konularım



Kelime Cambazı
Kelime Cambazı
Toplam 0 yarışmacı
Kelime Hazinesi
Kelime Hazinesi
Toplam 0 yarışmacı
İkili Bilgi Yarışmaları
İkili Bilgi Yarışmaları
Toplam 0 yarışmacı
Bir günlük hediye (ücretsiz) seçkin üyelik için buraya tıklayın

Ayın Yarışması

Mayıs ayı boyunca her gün Kelime Hazinesi yarışmasına katılabilir ve hergün 48 TL değerinde bir yıllık seçkin üyelik kazanan kişilerden biri siz olabilirsiniz.
Hemen yarışmak için buraya tıklayın

Üye olan herkese
10 BONUS
Üye olmak için tıklayın
Tavsiye edenlere
10 BONUS
Tavsiye için tıklayın
Tıkla Hemen
Bonus Kazan

Bonus için tıklayın
İş ortaklığı | Web Master | Hakkımızda | Sık Sorulanlar | Bize Ulaşın
birmilyon.com bilgi merkezli bir sitedir, bilginin paylaşılması ve çoğaltılması ilkesine dayanarak,
birmilyon.com da yer alan hertürlü soru ve bilgi yarışması tamamen paylaşıma açıktır.
Seçkin üyelik | Bilgi yarışmaları | Kelime ve Zeka Yarışmaları | Günlük | Foto kulüp | Bir sorum var | Serbest kürsü
Normal üyelik | Bilgi yarışması | Çocuk yarışması | Soru gönder | Bir işlem | Bir kelime | Timsah avı
Kullanım Şartları | Güvenlik ve Gizlilik | birmilyon.com V8 turbo

Bilgi Yarışması

1,953125E-02