Bilgi Yarışması, Ana Sayfa

Ana Sayfa

İkili Yarışmalar

Kelime Yarışmaları

Zeka Yarışmaları

Günlük

Foto Kulüp

Bir Soru

Serbest Kürsü

Dostluk

Üyelik
Ana Sayfa
Seçkin Üyelik
Mesaj Kutusu
Tavsiye Et
Tıkla Kazan
Ödül Listesi
Gruplar / Sıralama
Sohbet Odaları
  Üyelik
Kullanıcı adı
Şifre
Yeni üye
Şifremi unuttum
Tavsiye Edenlere 10,00 Bonus
Tavsiye edeceğiniz e-posta adresi


%50 Daha Hızlı Flash Menü

Aktif soru
27.965
Aktif üye
930

Bayrak

KONU SAHİBİ: murat_mutlu21   -   60 yorum, 14.675 kez okundu

TARİH: 5.01.2009 00:33:00

KONU BAŞLIĞI: İSRAİLOĞULLARI'NIN KİBİRLİ YÜKSELİŞLERİ

KONU AÇIKLAMASI:
Kitapta İsrailoğulları'na şu hükmü verdik: "Muhakkak siz yer(yüzün) de iki defa bozgunculuk çıkaracaksınız ve muhakkak büyük bir kibirleniş-yükselişle kibirlenecek-yükseleceksiniz. Nitekim o ikiden ilk-vaid geldiği zaman, oldukça zorlu olan kullarımızı üzerinize gönderdik de (sizi) evlerin aralarına kadar girip araştırdılar. Bu yerine getirilmesi gereken bir sözdü. Sonra onlara karşı size tekrar 'güç ve kuvvet verdik', size mallar ve çocuklarla yardım ettik ve topluluk olarak sizi sayıca çok kıldık. (İsra Suresi, 4-6) İsra Suresi'ndeki bu ayetlerde bildirildiği gibi, İsrailoğulları yeryüzünde iki kez bozgunculuk çıkaracaklardır. Bunlardan ilk "bozgun ve kibirli yükseliş"lerinin ardından, Allah onların üzerine güçlü bir ordu gönderdiğini bildirmektedir. Gerçekten de İsrailoğulları, Hz. Yahya'yı öldürdükleri ve Hz. İsa'yı öldürmek için tuzak kurdukları dönemin, yani kibirli yükselişlerinin ve bozgunculuklarının hemen ardından, MS 70 yılında, Romalılar tarafından Kudüs'ten çıkarılmış ve tüm dünyaya yayılmışlardır. Peygamber Efendimize bu ayet vahyedildiği zaman da, Yahudiler çeşitli ülkelerde dağınık şekilde yaşamaktaydılar ve bir devletleri bulunmamaktaydı. Oysa Allah ayetlerde İsrailoğulları'na tekrar güç vereceğini haber vermiştir. Ancak o dönemde bu haberin gerçekleşmesi oldukça uzak ve zor bir ihtimal olarak görünüyordu. Allah'ın ayetlerde haber verdiği bu olay asırlar sonra tam olarak gerçekleşti. Yahudiler, Filistin'e geri döndüler ve 1948 yılında İsrail Devleti'ni kurdular. Bundan sonra İsrail Devleti'nde yaşayan, ırkçı görüşlere sahip bir kısım siyonistlerin tutumları Ortadoğu'da karışıklığa sebep olmuştur. Halen de bu tutumları devam eden terör olaylarına ortam hazırlamaktadır. İşte bu mevcut durum da İsrailoğulları'nın çıkardığı ikinci "bozgunculuğa" işaret etmektedir. Ancak şunu da önemle belirtmek gerekir ki, bu bozguncu tavır kesinlikle tüm Yahudi halkını kapsamamaktadır. Yahudi halkı arasında da, söz konusu bozguncu tavrın son bulması gerektiğini savunan çok sayıda vicdan ve sağduyu sahibi insan bulunmaktadır. Bozgunculuğu teşvik eden bir kısım ırkçı, radikal siyonistlerin de Kuran'da Rabbimiz'in tavsiye ettiği gibi "af (veya kolaylık) yolunu benimse"meleri (Araf Suresi, 199) gerekmektedir. Böyle davranıldığı takdirde, Fussilet Suresi'nde bildirildiği gibi barış, kardeşlik ortamı Allah'ın izniyle yeniden sağlanacağı açıktır: "İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir." (Fussilet Suresi, 34) İsrailoğulları ile ilgili olan İsra Suresi'ndeki bu ayetlerde önemli olan noktalardan biri, o dönemde imkansız görünen ve olmasına dair hiçbir gelişme veya ipucu bulunmayan olayların, ileride gerçekleşeceğinin haber verilmesidir. Elbette tüm bunlar, Kuran'ın bir mucizesidir.

Yorum yazmak için üye girişi yapmalısınız, üye girişi yapmak için buraya tıklayın


KULLANICIYORUM
ginger2004oluyor.....olmuyor olacak tabiki...
kafkas.muratBakıyorum sayın daytug ne kadar siyonizm karşıtı düşünce varsa, hepsini bertaraf etmek gayretkeşliğine soyunmuşsunuz. Bize kapitalist ticaret erbabı CEO ların, hippi gençlerin, vatansız aydınların, vs.nin abuk subuk düşüncelerini aşılamaya kalkmayın. Kim Türkiye yi bekleyen tehlikeler karşısında tepki gösterse, sizin gibi neye hizmet ettiği belli olmayan birisi çıkarak, gerçekleri manipüle etmeye kalkar. İsrail bayrağı konusunda yalan söylemişim! Bak bak bak! Kaynağım kim miş: Müslüman Yaser Arafat. Kendisinin kaynağı kim? Yahudi Bünyamin Netenyahu..Bu kadar ölçülü bir objektiviteye(!)şapka çıkartılır :) Mezopotamya demişim: Bu gün Irak kimler tarafından yönetiliyor? Amerikan kuklası talabani ve yahudi barzani tarafından yönetilmiyor mu? Tabi bu da size komik gelebilir ve barzani nin de avukatlığına soyunursunuz. Irak size göre mezepotamyanın ne tarafına düşüyor? Benim aklım eriyor trt nin ilk zamanları...İsrail askerleri yakaladıkları bir Filistinli çocuğun, bağırta bağırta taşlarla kollarını kırıyorlardı. Sadece bu enstantane bile müslüman olan herkesin, yahudilere karşı nefretini kamçılamaya yeter. Filistinli demişken; ne zaman ev sahibinin hakkını savunacaksınız merak ediyorum.
kafkas.muratRakik kelimesini de yufka yürekli olaqrak alıyorum. Sık yaptığınız üzere, İnşallah diğer anlamlarını kastetmemişsinizdir.İşinize gelince milliyetçi işineze gelince Türkçü kesiliyorsunuz. Ama bu mevzuyu sizin gibi olmayan başka birisi dillendirdiğin de, onu demogoji yapmakla suçluyorsunuz. Gözü dönmüş, şerefsiz, yobaz arap teröristlerin ne kadar melaneti varsa, hepsini bir bir sayıp, neredeyse üç beş yorumun tamamını, münferit arap terörizmine fatura ettikten sonra: Hz İsa yı çarmıha geren yahudilerin yaptıklarını sadece kınayıp iki cümle ile geçiştiriyorsunuz. Bu rada gözardı ettiğiniz; kıçının korkusundan bütün teknolojisini silahlanmaya vakfetmiş bir milletin üstün teknolojisine karşı, kıçı kırık zavallı filistinlilerin çektiği zulümdür. Camileri, hastaneleri, ambulansları hedef alan israil in iki cümle ile kınanacak kadar masum olmadığıdır. Hamas fkö hizbullah vs diğer Allahın belası örgütler adına da söyleyecek epey sözüm var ama kürsünün adabına mugayır davranmak istemiyorum.
kafkas.muratValla ben sizin aksini iddia ettiğiniz kaynakların hangi tarafsız sosyolog, tarihçi, coğrafyacı veya strateji uzmanı tarafından ortaya konulduğunu merak etmiyor değilim. Olaya tek yönden bakarsanız ilgi kuramaya bilirsiniz. Neki: Barzani ye ırak ın teslim edilip, türkmen şehirlerinin birer birer peşmergelrin emrine verilip, nüfus kayıtlarından tutunda tapuların tahrif edilmesine kadar yaşanan olayları gözardı edemezsiniz. Irak taki Türk-Arap nüfusun bilinçli bir şekilde azaltılıp, yerine kürt peşmergelerin ikame edildiğini de inkar edemezsiniz. Tüm bunları toplarsak, baştan söylediğim teorinin yani; vaad edilmiş topraklar kapsamında, dedesi gizli bir yahudi olan barzani zevatının da büyük israil projesinin önemli bir ayağını teşkil ettiği, su götürmez bir gerçektir. Siz hala iki mavi çizginin bilmem hangi nehri işaret ettiğini tartışırken, atı alan üsküdarı geçiyor. Sizin hiç ihtimal vermediğini başka bir hususa gelince: Mısır da arkadaşım yok ama Urfa da polislik yapan arkadaşlarım var. Görev yaptığı yıl itibarı ile (2004) 38 israilli kadının urfa ve ilçelerinde doğum yaptığının tespit edildiğini söyledi. Tabi bu sadece Urfa ile sınırlı bir bilgi. Allah bilir diğer illerimizdeki durumun vehameti hangi noktadadır.? Milli ve vicdani meselelere karşı göstermiş olduğunuz bu tavrı anlamak da güçlük çekiyorum.
guzin4Tarih konusunda uzman ya da bilgili biri değilim, bildiklerim az biraz okuduklarımdan ve tv tartışmalarındandır. Kimse sütten çıkmış ak kaşık değil, ne yahudiler, ne araplar, ne sırplar, ne de diğer milletler. Kimisi alenen kimsisi sinsice, vahşice yaptı, yapıyor. Kim güçlüyse postasını koymuş, koyuyor, koyacak. Bir insan, bir anne olarak izledikçe gözyaşlarımı tutamadım. En acısı da bana ne geldi biliyor musunuz? Hamas'ın halkın arasında karargah kurması. Kendi hedefleri için masum olan halkının arasında saklanarak, onların ölmelerine sebep olmaları. Bunu hangi vicdan kabul edebilir? Mertlik mi bu? Mücadele mi bu? Bunu bir Türk yapar mıydı? Ya da biz tarihte böyle şeyler yaptık mı? Hiç sanmıyorum.
guzin4Demir Bey siz benim demek istediğimi çok güzel ifade etmişsiniz. Bizim milletimiz daha doğrusu erkeklerimiz kadınların, çocukların eteklerinin altından erkeklik taslamaz. Savaşmak bu değildir. Bu sadece ödlekliktir, karaktersizliktir. Allah hepsine akıl fikir ve vicdan versin, ne diyeyim. İyi ki Türk'üm, gurur duyuyorum milletimle.
kafkas.muratVehamet tam da sizin inanmadığınız ve önemsemediğiniz yerden başlıyor. Adamlar davalarını güdüyor. Hepsi ideolojik bir beyin yıkaması ile büyüyor. Biz toplum olarak milli hassasiyetler konusaunda yeterli, bilince sahip olmadığımız için; herkesi kendimiz gibi hümanist sanıyoruz. İsrail li çocuklar Türkiye de doğmuş olmakla tc kimliği alarak, doğrudan Türk vatandaşı oluyorlar.Güzel örnek vermişsiniz. senede 3500 israilli çocuk 10 senede 35 000 yapar. 0 sene sonra üreyerek :) nüfuslarını dörde katlamaları içten bile değil. 1948 de şuursuz arapların ellerinden aldıkları topraklarla devlet kurdukları zaman nüfusları kaçtı acaba? Bir de3 bunların son derece iyi eğitim almış, idealist ve yayılmacı olduklarını düşünürsek, devletin çeşitli kademeleri, meclisin sağlam köşeleri, çıkaracakları kanunlarla, ordunun yargının, medyanın hakimiyetini ele geçirmeyeceklerinin garantisini kim verebilir. Türk toplumun başına gelen felaketlerin nerdeyse tamamı, tehlikelere karşı erken önlem alamadığından kaynaklanmıştır. Şu an türkiye de yaşayan ve ünlü firmaların gazete ve televizyonların, siyasetçilerin, aydınların, gazete ve tvlerin malum bir kısmını ele geçi,rmiş bir kaç yüz yahudi ile bile başedemezken, bir de bunların 100 000 lercesiyle nasıl bir sevgi yumağı oluştururz varın siz hesap edin. Eee nederler olmaz olmaz deme olmaz olmaz :)
kafkas.muratBen adamların meclisten orduya kadar ne kadar stratejik kurum varsa ele geçirebileceği ihtimalinden dem vururken, siz hala kıytırık yasalarla devleti koruyabileceğiniz gibi basit bir yaklaşımda bulunuyorsunuz. Yasa dediğiniz şey meclisteki milletvekillerinin oyları ile değişmiyor mu. Basit bir örnek : Daha düne kadar memlekette resmi kurumların içerisinde kürtçe konuşmak yasaktı. Bu gün bizzat başbaknın eliyle kürtçe televizyon açıldı. Düne kadar askeri mahkemeler vardı bu gün paşaları tutuklamak için lojmandaki evinden alıyorlar. Düne kadar terörle mücadele yasası vardı, idam vardı bu gün hepsi sırra kadem bastı. Neymiş efendim....TÜRK VATANDAŞLIĞI KANUNU ______ peh peh peh.
kafkas.muratKıytırık güdümsüz yasalarımıza verebilecek nice örnek varken, sadece ilk aklıma gelen bir kaçını yazdım.Büyük bir sabırla ben sizi, söylediklerinizin çoğuna katılmamama rağmen, ciddiye almak gafletinde bulundum. Hemde amacınızın tribüne oynamak olduğunu bildiğim halde. Tribün değince aklıma birden Mehmet Aurelio geldi. Mehmet in konumuzla alakalı durumu; hem brezilyalı oluşu, hem siyahi oluşu, hem dilimizi bilmeyişi fakat tüm bu olumsuzluklara rağmen Türk Milli takımında, Ayyıldızlı formayı şerefle taşıyor olması. Ne yapacak kanunlar şimdi bunu engelleyecek mi.? Üç beş yıl öncesine kadar böyle bir durum söz konusu bile değildi. Demek ki sizin yasa diye ortaya koyduğunuz şeyler, değişmez nas lar değil.Eğer bana gol atıp kaçtığınızı sanıyorsanız komik olur. ha bu arada aklıma gelmişken ben de fenerbahçeliyim her ne kadar siz benden hazetmesiniz de , ben size sadece gülüyorum. Biraz futbollu bir yorum oldu. Bu saatte bu kadar olur. Ben de kaçar.
milkman74Dinler tarihini iyi bilmeme rağmen,kuran konusunda yorum yapamayacak kadar bilgisizim,sadece dinlediklerim beni araştırmaya itiyor.Sevgili arkadaşlar son günlerde hepimiz çok gerginiz,sebebide son günlerde yaşanan insanlık dışı katliam,israil kadar tabikide hamasta suçlu.Dünya kamuoyunu arkasına alabilmek için kendilerine sivil halkı kalkan ediyor,arap dünyası bizler kadar duyarlı değil konuya,İşte benim anladığım kadarı ile demir beyi kızdıran konularda bunlar,çok haklı'da.Bi şey anlatacağım,kıbrıs savaşının ilk günleri idi,İstanbulda bizim aile dahil birçok kişi Karısını ve çocuklarını memlekete gönderdi,olabilecek bi yunan saldırısına karşı,güvende olmaları için.Sadece istanbulda erkekler kaldı diyebilirim,en azından benim tanıdığım aileler öyle yaptı biliyorum çünkü.Vatan savunmasında İllaki top yekün hareket etmek lazım,ama eli silah tutamayanların bundan muhaf tutulması lazım.İnşallah yürek sızlatan bu görüntüler son bulur...
milkman74Muaf olacaktı,klavyenin hatasını çektim...
murat_mutlu21Bakın sayın Daytuğ sizin arap düşmanı olmanız, onlardan hazetmemeniz, aşağı bir millet sınıfına sokmanız bizler için hiç ama hiç bir şey ifade edemeyecektir ne yazıkki. Milkman beyin geçen günlerde açmış olduğu gazzeye kara hareketi başladı konulu kürsüde bu araplara iyi oluyor ama çocuklar ölmeseydi keşke dediniz. Bu ancak timsah gözyaşı örneğine emsal olabilir. Haşa isra suresi yazılırken ben orada değildim ancak Rabbimiz bakınız bu lanetli kavmi ne güzelde anlatıyor; İsra suresi 4- Tevrat'ta yahudiler hakkında "Yeryüzünde iki kez kargaşa çıkaracaksınız ve bu arada parlak bir yükseliş dönemi yaşayacaksınız" diye hüküm verdik. 5- Birinci kargaşaya ilişkin ilahi cezanın vadesi gelince üzerinize son derece atılgan ve acımasız kullarımızı saldık. Bunlar evlerinizin köşe bucaklarını arayarak sizi yakalamaya giriştiler. Bu, Allah'ın yerine gelmesi kaçınılmaz bir sözü idi. 6- Sonra eski iktidarınızı size geri vererek bu düşmanlarınıza karşı üstün konuma gelmenizi sağladık. Sizi mal ve evlâd artışı ile destekledik ve sizi güçlü orduya sahip kıldık. 7- Eğer, iyilik ederseniz, kendiniz için iyilik edersiniz, eğer kötülük ederseniz, o da kendiniz içindir. Çıkaracağınız ikinci kargaşaya ilişkin cezanın vadesi gelince üzerinize salacağımız başka saldırganlar acınızın yüzlerinize yansımasına yol açarlar. İlk seferinde gelenlerin yaptıkları gibi Mescid-ı Aksa'ya girerler ve yükselttiğiniz her şeyi yerle bir ederler. 8- Bundan sonra rabbiniz size merhametli davranır. Fakat eğer kargaşaya dönerseniz, biz de sizi tekrar cezalandırırız. Biz cehennemi kâfirler için içinden çıkılmaz bir kale yaptık.
murat_mutlu21Yüce Allah Hz. Musa'ya gönderdiği kitapta İsrailoğulları'nın yeryüzünde iki kere bozgunculuk yapacaklarını, kutsal yurdu ele geçireceklerini ve ona egemen olacaklarını ve haber vererek yükselişlerini bozgunculuk yolunda kullandıklarında onları perişan edecek, onların kutsal değerlerini ayakları altına alacak ve onları yerle bir edecek kullarını başlarına musallat edeceğini hükmetmiştir. "Birinci kargaşaya ilişkin ilahi cezanın vadesi gelince üzerimize son derece saldırgan ve acımasız kullarımızı saldık. Bunlar evlerinizin köşe-bucaklarım arayarak sizi yakalamaya giriştiler. Bu, Allah'ın yerine gelmesi kaçınılmaz bir sözü idi." İşte bu birincisidir. Kutsal yurda hakim olurlar. Orada bir güç ve iktidar elde ederler. Ve orada bozgunculuğa başlarlar. Yüce Allah da çetin, savaşçı ve tuttuğunu koparan pek güçlü kullarından bir kısmını onların üzerine gönderir. Ocaklarını darmadağın ederler. Sabah-akşam onları yıldırtıcı bir otoriteyle yüzyüze getirirler. Orada bulunan her şeyi ve herkesi korkusuzca ezer geçerler: "Bu Allah'ın yerine gelmesi kaçınılmaz bir sözü idi." Bu söz değiştirilemez. Yalanlanamaz. İsrailoğulları mağlûbiyetin, baskının ve aşağılanmanın acısını çektikten sonra Rabbleri olan Allah'a dönerler. Hallerini düzeltirler. Başlarına gelen belâdan ders alırlar. Fetihlerle üstünlüğü ellerine geçirip güçleri kendilerini aldatıncaya, onlar da azgınlığa başlayıp yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya başlayıncaya kadar... Bundan sonra yüce Allah mağlûp olanlara galiplerin imkânlarını verir mustaza'fları müstekbirlerin yerine geçirir. "Sonra eski iktidarınızı size geri vererek bu düşmanlarınıza karşı üstün konuma gelmenizi sağladık. Sizi mal ve evlât artışı ile destekledik ve sizi güçlü orduya sahip kıldık." Sonra kıssa yeniden tekrar ediliyor! Surenin akışı içinde geri kalan doğru haberlere ve eksiksiz gerçekleşen sözlere geçilmeden önce çalışmanın karşılığını almanın ilkesi yerleştiriliyor: "Eğer iyilik ederseniz, kendiniz için iyilik edersiniz. Eğer kötülük ederseniz o da kendiniz içindir." Ne dünyada ne de ahirette değişir bu ilke. Bu ilkeye göre insanın tüm çalışması, bütün ürünleri ve bütün sonuçları ile kendisinindir. Verilen karşılık çalışmanın doğal sonucudur. Ondan elde edilir ve onunla şekillenir. Artık her insan kendisinden sorumludur. Dilerse kendisine iyilik yapar, dilerse kötülük... Cezaya çarptırıldığında artık kendisinden başkasını suçlamaya hakkı yoktur. Bu ilkeyi güzelce yerleştirdikten sonra surenin akışı devam ediyor ve tarihi hakikatler tamamlanıyor. "Çıkaracağınız ikinci kargaşaya ilişkin cezanın vadesi gelince üzerinize salacağımız başka saldırganlar acınızın yüzlerinize yansımasına yol açarlar. İlk seferinde gelenlerin yaptıkları gibi Mescid-i Aksa'ya girerler ve yükselttiğiniz her şeyi yerlebir ederler." Burada İsrailoğulları'nın yeryüzünde ikinci kez nasıl bir bozgunculuk yaptıkları belirtilmiyor. Daha önceki açıklama ile yetiniliyor. "Yeryüzünde iki kez kargaşa çıkaracaksınız." Daha sonra Allah'ın başlarına neyi musallat edeceği belirtiliyor: "İkinci kargaşaya ilişkin cezanın vadesi gelince üzerinize salacağımız başka saldırganlar acınızın yüzlerinize yansımasına yol açarlar." Başlarına musallat olanlar kendilerine o kadar katı cezalar veriyorlar ki, bu yüzden içlerini kaplayan kötülük yüzlerine kadar yansıyor. Yahutta karşılaştıkları kötülük ve aşağılanma yüzlerinde ifadesini buluyor. Bütün kutsal değerleri ayak altına alınıp çiğneniyor: "İlk seferde gelenlerin yaptıkları gibi Mescid-i Aksa'ya girerler." Ellerine geçirdikleri malları ve yurtları yerlebir ediyorlar. "Ve yükselttiğiniz her şeyi yerle bir ederler." Bu her şeyi darmadağın eden ve taş üstüne taş bırakmayan kapsamlı, büyük bir yıkılışın çizilen tablosudur. Verilen haberler doğru çıkmış ve vaad yerini bulmuştur. Yüce Allah birinci seferinde İsrailoğulları'na zorla kendilerine egemen olacak bir millet göndermiştir. Sonra onları yurtlarından sürecek ve oradaki mallarını ve mülklerini y
murat_mutlu21Yüce Allah birinci seferinde İsrailoğulları'na zorla kendilerine egemen olacak bir millet göndermiştir. Sonra onları yurtlarından sürecek ve oradaki mallarını ve mülklerini yerle bir edecek bir millet başlarına musallat etmiştir. Kur'an, İsrailoğulları'nın başlarına musallat edilen bu milletin hangi millet olduğunu belirtmiyor. Zira bu milletin adını vermek ondan alınacak derse bir katkıda bulunmuyor. Burada önemli olan ibret alınmasıdır. Amaç, yüce Allah'ın tüm insanlar için belirlediği yasanın açıklanmasıdır. Surenin akışı içinde bu doğru haberden ve gerçekleşen sözden sonra bu yıkılışın bir rahmet kapısına yol açabileceği belirtiliyor: "Bundan sonra belki Rabbiniz size merhametli davranır." Eğer olup-bitenlerden ibret alabilirseniz... Ama İsrailoğulları, tekrar yeryüzünde bozgunculuğa kalkışacak olurlarsa, ceza yine hazırdır ve yasa yine yürürlüktedir: "Fakat, eğer kargaşaya dönerseniz, biz de tekrar cezalandırırız." Nitekim İsrailoğulları tekrar bozgunculuğa başlamışlardı. Yüce Allah da ceza olarak müslümanları onların başlarına musallat etti. Onları bütün Arap Yarımadası'nın dışına sürdüler. Bundan sonra yine bozgunculuk yaptılar. Bu sefer de başka kulları başlarına musallat etti. Böylece günümüze kadar geldiler. Bu asırda ise "Hitler" başlarına musallat oldu. Bugün de "İsrail" olarak tekrar bozgunculuğa başladılar. İsrail, oranın sahibi olan Araplar'a işkencenin binbir çeşidini tattırdı. Yüce Allah kesin olan vaadini doğrulamak ve değişmeyen yasasını yürürlüğe koymak için onlara azabın en acısını tattıracak bir milleti gönderecektir. Hiç şüphesiz yarın, bekleyeni için çok yakındır!.. Surenin akışı, ayeti kerimeyi kâfirlerin ahiretteki akıbetlerini bildirerek tamamlıyor. Zira kâfirlerin sonu ile bozguncuların sonu arasında bir benzerlik bulunuyor: "Biz cehennemi kâfirler için içinden çıkılmaz bir kale yaptık." Kendilerini kuşatır, artık ondan kurtulamazlar. Hepsine yetecek genişliktedir. Hiç kimse dışarda kalmaz.
murat_mutlu21İsra suresi o kadar açık ve netki yazılırken orada olmaya hacet bırakmıyor yıl 1948 devlet kuyrdular ve ikinci kez güçlendiler ikinci bozgunculukları başladı. Rabbimiz ne diyor "Biz cehennemi kâfirler için içinden çıkılmaz bir kale yaptık." Kendilerini kuşatır, artık ondan kurtulamazlar. Hepsine yetecek genişliktedir. Hiç kimse dışarda kalmaz. Rabbimizin adaleti o kadar güzelki Cennet ucuz değil cehennem dahi luzumsuz değil anlayışını ortaya çıkarıyor.
Sayfa : <<   <  1 2 3  >   >>


Serbest kürsü nedir? | Yeni konu aç | Açık konular | Biten konular | Konularım



Kelime Cambazı
Kelime Cambazı
Toplam 0 yarışmacı
Kelime Hazinesi
Kelime Hazinesi
Toplam 0 yarışmacı
İkili Bilgi Yarışmaları
İkili Bilgi Yarışmaları
Toplam 0 yarışmacı
Bir günlük hediye (ücretsiz) seçkin üyelik için buraya tıklayın

Ayın Yarışması

Mayıs ayı boyunca her gün Kelime Hazinesi yarışmasına katılabilir ve hergün 48 TL değerinde bir yıllık seçkin üyelik kazanan kişilerden biri siz olabilirsiniz.
Hemen yarışmak için buraya tıklayın

Üye olan herkese
10 BONUS
Üye olmak için tıklayın
Tavsiye edenlere
10 BONUS
Tavsiye için tıklayın
Tıkla Hemen
Bonus Kazan

Bonus için tıklayın
İş ortaklığı | Web Master | Hakkımızda | Sık Sorulanlar | Bize Ulaşın
birmilyon.com bilgi merkezli bir sitedir, bilginin paylaşılması ve çoğaltılması ilkesine dayanarak,
birmilyon.com da yer alan hertürlü soru ve bilgi yarışması tamamen paylaşıma açıktır.
Seçkin üyelik | Bilgi yarışmaları | Kelime ve Zeka Yarışmaları | Günlük | Foto kulüp | Bir sorum var | Serbest kürsü
Normal üyelik | Bilgi yarışması | Çocuk yarışması | Soru gönder | Bir işlem | Bir kelime | Timsah avı
Kullanım Şartları | Güvenlik ve Gizlilik | birmilyon.com V8 turbo

Bilgi Yarışması

0,015625