Bilgi Yarışması, Ana Sayfa

Ana Sayfa

İkili Yarışmalar

Kelime Yarışmaları

Zeka Yarışmaları

Günlük

Foto Kulüp

Bir Soru

Serbest Kürsü

Dostluk

Üyelik
Ana Sayfa
Seçkin Üyelik
Mesaj Kutusu
Tavsiye Et
Tıkla Kazan
Ödül Listesi
Gruplar / Sıralama
Sohbet Odaları
  Üyelik
Kullanıcı adı
Şifre
Yeni üye
Şifremi unuttum
Tavsiye Edenlere 10,00 Bonus
Tavsiye edeceğiniz e-posta adresi


%50 Daha Hızlı Flash Menü

Aktif soru
27.965
Aktif üye
760

Bayrak

GÜNLÜK ÖZELLİKLERİ
Günlük sahibisığınak - Y. Mimar
Günlük adışiir - Herkese açık günlük
Toplam okunma sayısı115057
Son güncelleme / Toplam kayıt29.05.2015 18:19:00 / Toplam kayıt: 13
şiir severleri sayfama bekliyorum http://nurtenaltinok.azbuz.com www.antoloji.com/nurten_altinok

GÜNLÜK KAYITLARI
Niyazi / HikayeYeni yorum girAç/Kapa

Niyazi 01 - Hoş geldin

Bugün sigarayı bırakmaya karar verdim.
Kaç yıl önce kıyılmıştı nikâhımız seninle, Çemberlitaş Kız Yurdunda, bilmiyorum. Önceleri güzeldi. Ufak ufak kaçamaklarla başlamıştık buluşmaya. Cep yok, cepken yok... Cepte para yok ki cep olsa ne olacak? En ucuzundan alıyordum, maddiyata fazla dokunmasın diye.

Filtresiz Bafra sigarasıydı ya da Birinci o zaman içtiğim. Galiba Birinciydi. 20 kuruştu. Sonra zam geldi 25 oldu. Zamla tanışmamın da ilkiydi. Amma kızmıştım. Bafra biraz daha iyiydi ama pahalıydı. Samsun filtreliydi güzeldi de o da bize uymazdı. Ağzım burnum tütün içinde kalıyordu etütte sabahladığım çizim masasında.

Bugün büyük gün. Sigarayı bırakmaya karar verdim.
Şimdilik dakikaları sayıyorum.
Nefesimi kontrol ettim, düzelmeye başlamış bile. Şöyle bir öksürdüm, boğazımı temizledim. Gerçekten bir ilerleme var. Bak öksürmem bile değişti.

Kocaman bir kupa kahve yaptım kendime. Öyle bir çekmişim ki ilk yudumu, bademciklerime kadar yandım. Su aradım içmek için, ofiste su yok. Hay aksi! Bitmiş. Çalışma masamın çekmecesini açtım, bir şeyler karıştırdım. El alışkanlığı belki. Eksik bir şeyler var kahvenin yanında, gitmiyor mübarek tek başına.

Açtım, kapadım, yeniden açtım çekmeceyi. Neden açtığımı unuttum, neden kapattığımı da. Çantamı karıştırdım sonra kaldırdım kenara koydum. Orda da aradığım şey yok.
Fincanı elime aldım, kahve soğumuştu.
Çekmeceyi tekrar açtım, sonra bilgisayarı.

Çizim yapmam lazım.

Gözlerim ekranda. Proje bana bakıyor ben projeye. Bakışıyoruz şimdilik ama bir türlü cesaret edip tanışamıyoruz.
Bir sürü demir para var masanın üstünde. Üşenmedim saymaya başladım tek tek. Yüz, iki yüz, üç yüz, dört yüz...
Çekmece geldi aklıma, paraların sayısını unuttum. Yeniden başladım saymaya.

Kahve bir türlü geçmiyor boğazımdan.
Niyetliyim ya bu gün sigarayı bırakmaya, elma getirdim yanımda. Bir tane aldım. Yıkamaya üşendim şöyle elimle öteberi sildim, kocaman bir ısırık aldım...

İşte, ne olduysa 0ndan sonra oldu!

Niyazi düştü aklıma.

İlkokula gidiyordum 0nu tanıdığımda. Benden bir iki yaş büyük olmalıydı. Medresede okuyordu. Dağ köylerinden gelmişti. Yurttan okuluna gitmek için her gün kapımızın önünden geçiyordu. İncecik dal gibi bir çocuk. Yüzü kızarıyordu beni görünce. Bakışlarını kaçırıyordu.

Şimdi Niyazinin ne var işi burada?
Bana, 0nun adı ne, o kim,  diye sorsalardı 5 dakika önce 10 yıl düşünsem aklıma gelmezdi.

Peşime düşmüştü bir gün, aklınca konuşacak.
Babam çıktı geldi.
Niyazi korktu, gitti.
Gidiş o gidiş.
Bari sesini duysaydım be Niyazi.

Şu çekmeceyi bir daha karıştırmam lazım. Galiba bir yerlerde bir sigara olacaktı, şimdi aklıma geldi. Sonuna kadar çektim çekmeceyi, rayından çıktı, elimde kaldı. Olsun. Çekmecenin en dibinde küçük, kapalı, kırmızı bir kutu var. Gün gelir lazım olur diye, elime geçen ufak tefek şeyleri içine atıyordum. Aldım, açtım. İçinde, ortasından kırılmış tek bir sigara duruyor.
Kenarda her zaman bir iki kırık sigaram vardır.
— Allaaahhhhhh! Diye bağırdım sevinçten.
Kırılan yerinden bir güzel bantladım.
Çakmak aramaya başladım.

— Niyazi sen dur şimdi. Çık aradan.

Çekmecede benden başka ne ararsan var.
Mavi saplı bir falçata gördüm. Biraz ötede de ucu kırılmış bir kurşun kalem. Bir güzel kalemi açtım, ucu sipsivri oldu. Koca bir tüp de yapıştırıcı var. Bana lazım değil de Niyaziye lazım olabilir. Atmayayım kalsın. Kâğıt mendiller, makas, ayna, cımbız, ne ararsan... Çıfıt çarşısına dönmüş burası.

Bir elimde cımbız bir elimde ayna.
Dünya umurumda değil ama işin içinde Niyazi var şimdi. Güzel görünmem lazım. Yüzümü ışığa verip aynaya baktım. Kaşlarım hoşuma gitmedi. Gözlüğümü düzeltim, bir iki kıl çektim, canım yandı, bıraktım.

— Amaaannn, sendeeeeeeee...

Yarım sigaramdan bir nefes çektim, duman yok. Bizim Niyazide de kibarlık. Adam kalkar yakar işte bir hanımın sigarasını. Aksilik bu ya çakmakların ikisi de yanmıyor.
Bir yerlerde kibrit olması lazım.
Küçük, kâğıt bir poşete takıldı elim benim çıfıt çarşısında, yırtıldı. Lokantadan gelen yemeğin yanına koydukları tuz poşetiymiş.
Bir bu eksikti. Her taraf tuz oldu.

— Niyazi uyudun mu ne yaptın? Sesin soluğun çıksın biraz.

Bir başka poşette de kolonyalı mendil vardı. Açtım, gözlüğümün camlarını sildim. Sen misin silen?
— Her yeeeer karanlııııık, pür nuuuuur o mevkiiiii... Gülme Niyazi. Bak zaten canım sıkılıyor. Ver şuradan bir peçete de temizleyeyim şu gözlükleri. Önümü göremiyorum.

Üç paket kibrit çıktı disketlerin altından, bir de zımba. Sahi, ben geçen gün ne kadar çok aramıştım bu zımbayı da bulamamıştım.

Sağ tarafımdaki dolabın rafından üstü şeffaf mavi bir dosyayı çektim aldım. Üç beş dosya da peşinden intihar eti raftan aşağıya. Görünen ilk sayfasında küçük mavi gömlekli bir resim vardı ve birkaç sıra yazı, hayatını anlatan.

Resimli kâğıdı, içi şiirlerle dolu dosyanın şeffaf kapağına zımbaladım. Bilmem kaçıncı kez okuduğum şiirlere şöyle bir göz attım. Kapattım.
Niyazi başımda pür dikkat resmi inceliyor.
 Mavi mavi masmavi, şarkısını söylemeye başladı.

Bizim Niyazi keyfe geldi, dedim içimden, Baksana, şarkılara bile başladı. Bırak şakısın. Dedim de gözlerine bakınca işin aslını anladım. Niyazinin bakışları değişti.

— Kıskanma Niyazi.

Şansa bak, kibrit kutuları ağzına kadar dolu.
Birini açtım, bir kibrit çöpü çıkardım, tam yakacağım, ofisin telefonu romantik romantik çalmaya başladı.

— Allah Allah! Bu telefonun sesi ne zaman değişti? Hiç böyle çalmıyordu.

Tamam dedim, şimdi proje ne durumda diye soracaklar. Adamlara da söz vermiştim. Bu gün bitirecektim sözde.
Bak şu Niyazinin yaptığı işe. Gelmenin sırası mıydı şimdi?

Ahizeyi kaldırdım:
— Alo, dedim, buyurun, Niyazi ben.
— Ne yapıyorsun, dedi, Niyazi.  Biraz şaşkın. Nurten desene, Nurten. Adını söylesene.
— Sus, dedim, kafamı karıştırma daha fazla Niyazi.
Ses gitmedi sandım, bu sefer sesimi daha da yükselterek:
— Alo, buyurun efendim Niyazi ben, Niyazi. Siz kimi aramıştınız?
Niyazi şaşkın. Yırtınıyor karşımda.
— Şey, dedi, kekeledi ahizenin karşısındaki ses. Siz, adımın Niyazi olduğunu nereden biliyorsunuz?
(Hayda bre efeler)  
— Anlamadım? Dedim, Kimsiniz beyefendi? Ben sizin adınızı nereden bileyim?
— Niyazi Bey dediniz ya hanımefendi biraz önce. Teknoloji o kadar gelişti mi? Allah, Allah! Biz uyuyoruz galiba hala. Kayıtlı olmayan kişilerin adlarını da mı gösteriyor artık telefonlar? Nerede satılıyor o telefonlar? Kaça satılıyor? Birkaç tane alsak indirim yaparlar mı? Kredi kartına kaç taksit yapıyorlar? Şimdi bizim hanım tutturur illa da kırmızı telefon isterim diye. Kırmızı renklisini bulabilir miyim? Aman canım boş ver sen de, mavisi de olsa olur. Kırmızı renklisi yokmuş derim.
Normal katta kaç oda var? Diye devam etti konuşmasına. Zemine dükkân da koyalım. Bizim hanım yatak odasında illa da banyo istiyor, dedi.
— Çattık, dedim, içimden. Bu da kimin nesi?

Benim Niyaziyi aradım yardımıma yetişsin diye, arkada keyif çatıyor.
— Niyazi, tam lazım olacağın zamanda kayboluyorsun. Elma yemenin sırası mı şimdi? Koy o dosyayı yerine, karıştırma. Çek elini resimden, zımbaladım dokunma.
Bak, o tarayıcıya, sabahtan beri 10 kere elini koydun, tarattın. Kaçak maçak olur makinede çarpılırsın sonra. Başıma iş çıkar

Kayıt tarihi : 29.05.2015 - Toplam yorum : 0


Bizim Ev Çok Kalabalık - 2 -Yeni yorum girAç/Kapa


Kayıt tarihi : 24.04.2015 - Toplam yorum : 0


HasatYeni yorum girAç/Kapa

Hasat

 


En büyük dramın son perdesi oynanan
Sahne: Tekil gecelerin özlemlere diyeti
Bir çift yürek başrolde, sevinci bayramdan
Bu gece uzun olmalı
Her şey yaşanmalı yeni baştan

Satır sonunda nokta gibi durdu zaman
Gözlerde başladı şölen: Trakya Karşılamasından
Bursa kılıç kalkan, Adana'nın yolları taştan
Bu gece uzun olmalı
Her şey yaşanmalı yeni baştan

Parmak uçlarında telaş, tohum gibi çatlayanı
Çorak yüreklerde nadasa kalmış sevgilerin isyanı
Bir ateş deryası hasat sonu, bir kıvılcımdan başlayan
Bu gece uzun olmalı
Her şey yaşanmalı yeni baştan

Gözkapaklarında eridi zaman, sessiz
Süzüldü dudaklardan şimşekler alevsiz
Bir yüreğin iki yarısıydı bütünü oluşturan
Bu gece uzun olmalı
Her şey yaşanmalı yeni baştan




Nurten Altınok



Kayıt tarihi : 1.07.2013 - Toplam yorum : 0


Sesinizi DuydukçaYeni yorum girAç/Kapa

sesinizi duydukça... günün serbesti



Sulu gözlüm benim
Ö z l e m ’im, kızım
O n u r’um, oğlum
Şanlı askerim

Yük olmak istemem hiç birinize
Sevinçlerimi paylaşın yeter
Ne düşüyorsa alın kıssadan hisse
Dertlerim
Kalsın benimle


Bir hatır sorun aradabir
Bayramdan bayrama olsa da
İyi olduğunuzu bileyim
Ben hep iyiyim merak etmeyin
Geceleri korkmuyorum artık karanlıktan
Sabaha kadar açık evin tüm ışıkları
Tanımadığım kişilere kapıyı açmıyorum
Merak etmeyin ekmeksiz de kalmıyorum
Geceleri korkmuyorum artık yalnızlıktan
Dört duvar resimlerinizle konuşuyorum


Sulu gözlüm benim
Ö z l e m’ im, kızım
İyiyim merak etme güzeller güzelim
Sardunyalarım çiçek açtı
Biliyor musun
Elim takıldı
Birinin kırıldı dalı
Sesimdeki hüzün 0ndandır
Dün yolda rastladım
Seni sordular
Selamı var arkadaşlarının
Boynuma sarıldılar
Tatilde yine gelecek dedim
Senden için
Gelirsin değil mi
Gel/irsin tabi


İşlerim iyi merak etme
Sağlığım da
O n u r’ um, oğlum
Şanlı askerim
Yakışıklım benim, delikanlım
Ne de yakışmış üstüne askeri forma
Allah nazarlardan koruya
Ne zaman büyüdünüz siz
Ne zaman
Yok be oğlum ağlamıyorum
Muhabbet kuşumuzun bir teleği
Düşmüş de kanadından
Hüzünlendim işte
Sen ananı bilmez misin
Sesimdeki gariplik 0ndan
İlk fırsatta geleceğim sana
İ y i B a k C a n ı n a
İzinlerinde yanıma
Gelirsin değil mi
Gel/irsin tabi


Ben hep iyiyim
Ben
H e p
İyi
Olacağım


Sesinizi duydukça...






Nurten Altınok
02.05.2005



Bugün 28.06.2013
Çok şükür oğlum sağ salim askerden evine döndü. Evlendi, iki de oğlu oldu. O da mimar ve beraber çalışıyoruz.
Kızım Endüstri mühendisi. Londra'ya yerleşti. Evlendi.
Bir kızı var. Sık sık geliyor ve teknoloji sayesinde nerdeyse her gün birbirimizi görüyor ve konuşuyoruz.

Allah herkesin yavrusunu korusun ve acılarını göstermesin. Amin.





Kayıt tarihi : 1.07.2013 - Toplam yorum : 0


**Sus..!Yeni yorum girAç/Kapa

 

şiiri sesli dinlemek için:

 

http://www.antoloji.com/siir/siir/siir_SQL.asp?ts23=27.03.2007%2018:12:56&sair=4008&siir=375097&order=oto

 

 

**Sus..!



Hoşgeldiniz






Bu gece yanımda olabilmeliydin
Gölgeni seyredebilmeliydim holde gezinen
Mutfaktan bir şeyler aramalıydın ve
Kırılmadıydı bir bardak mermerde, en kıymetlisinden
-Canın sağ olsun, seslenebilmeliydim, - boş ver aldırma
Yüreğinin atışını duyabilmeliydim bu gece, dalga dalga
Şekerini karıştıran bir kaşığın bardak sesine karışmalıydı sesin
–Sen de ister misin?
Bu gece yanımda olabilmeliydin
Demleyebilmeliydik zamanı seninle
Demlenebilmeliydik

Korumasızdır yavruları kumruların / biraz saf, uçmaya hevesli
Taşıyamaz kanatları oysa acemi uçuşları

En uslu dokunuşlarım gezinebilmeliydi saçlarında / düşmeden önce
Çenenden tutup yüzünü bana doğru kaldırabilmeliydim
Körkuyu gözlerinde dibe vurabilmeliydim özlediğim
Kozasında büyümeliydi mavi şafak renginde ipekten bir sevgi
Ayrılık nedir bilmemeliydi ve öğrenmemeliydi
Ölüme bir türlü sonsuzluk dendiğini


İbadetine diz çökmüş bir bekleyişin dualarında
Kokun dokunuyor önce bam teline sızımın / pan flüt eşliğinde
Arka fonda gözü kan çanağı yarasa geceler bekçim
Resimlerinde flu bir bulut / kir beyazı, pamuk duman
Çalmayın mavimi diyorum gözlerimin mayasından
Acıtıyor dudaklarımı filtresinden yanan ateş
Bu kaçıncı bilmem
Bu kaçıncı sigaram


Bu gece yanımda olabilmeliydin, çırılçıplak soyunup geçmişinden
Harman yeri savrulmuş duygularıma yenik düşmüşlüğümde
Küfürlerin binini bir paraya savurduğum bu yazgıya
Öpebilmeliydin dudaklarımdan
- Sus..!
Bu gece yanımda olabilmeliydin


İmansız bir acının terkisinde kırbaç ıslığı sesim
..........Sus / tura
....................bilmeliydin
..........Sus / a
....................bilmeliydim

Bu gece yanımda olabilmeliydin...







Nurten Altınok













Seslendiren: NEG
 

Nurten Altınok



Kayıt tarihi : 27.03.2007 - Toplam yorum : 1

Siteyi not aldım kardeşim.Çok teşekkürler  güzel bir çalışma :))))))
Kayıt tarihi : 27.03.2007 21:08:00 - Yorum sahibi: gulorgun


AnamYeni yorum girAç/Kapa

 

Öksüzlüğüm ağır basıyor
Kutlamalar
Kurşun gibi
Zehir zıkkım
Dokunuyor yüreğime
Anam

Geçmiş
En acıyan yanlarımda
Sızım sızım
Hasret kaynıyor yürekkazanımda
Elim
Hiç varmadı bu yüzden yazmaya

Biraz daha
Birazcık daha
Yaşasaydın
Olmaz mıydı
Olamaz mıydı
Anam

Unutuyorum analığımı
Öksüzlüğüm ağır basıyor
Ellerin saçlarımı özlemez mi
Dizlerin başımı
Ben hiç büyümedim ki
Büyüyemedim ki

Ben hiç büyümedim ki
Dert sektiriyor sadece
Top yerine
İçimdeki
Koca çocuk
Anam!..

 

 

Nurten Altınok



Kayıt tarihi : 27.03.2007 - Toplam yorum : 2

Analar ağlamasın :(  Allah annelerimize uzun, sağlıklı bir ömür versin. 0nları çok seviyorum :(((((
İçim cız etti birden ben bi annemi arayayım :(((

 


Kayıt tarihi : 27.03.2007 12:18:00 - Yorum sahibi: aysenur
Okurken gözlerim doldu.Ne kadar güzel duygular.Annemi özledim,Oğluşumu özledim.Hemen ikisini de arayayım.:))
Kayıt tarihi : 27.03.2007 13:58:00 - Yorum sahibi: marti..


Analar AğlamasınYeni yorum girAç/Kapa






......................Diyarbakır - Ankara seferini yaparken Malatya 'da şehit düşen
......................................................................34 şehidimizin anısına...

Analar ağlamasın da kimler ağlasın
Davullu zurnalı
Asker uğurlama alaylarında
...........-enbüyük asker bizim asker.....
...........-asker gidecek geri gelecek.....
Nasılda çöküvermişti gözlerinden
Bir kor ateş
Ta bağrının ortasına
Kor alev
Yangın
Acı feryatlar gibiydi
Suskun
Son defa sarılırken boynuna:

- Aman ha oğul
Sakın üşütme
Sırtın açık kalmasın
Ayağın yalın -

Fısıldayıvermişti kulağına
Sarılıvermişti sımsıcak
Kucak dolusu
Genizlerine kadar çektiği hala
Dünkü bebeğinin kokusu
Mis kokusu
İçi titredi
Avuçları terledi
-Yiğidim- dedi
-Canım -dedi
Dudaklarından dökülen dua
Vatan içindi

Yapma anam dedi
Üzme kendini
Gider gelirim
Vatan borcu
Şunun şurası ne ki

Sen değil miydin şarkılarında çoğu zaman
Asker yolu beklediğin
Günü güne eklediğin
Sen değil miydin
Vatan borcu can borcu dediğin
Sen değil miydin ta ninnilerimde
Asker oğlum diye sevdiğin
Hudut kapılarını sen öğretmedin mi bana
Sen öğretmedin mi bana
Şehit düşecek kadar bu vatanı sevmeyi

Bilirim hasret yakıyor içini
Resimler gönderirim anam
Selama durmuş askerin
Çakı gibi
Gururla duvarına asacağın
Bağrına basacağın

Gider gelirim tasalanma ana
Kader bu ya
Gazi olursam vatan uğruna
Şehit düşersem
Akarsa canım toprağa
Sakın ağlama
Hakkını helal et ana
Helal et
Gövdemi siper ettim
Geçit vermem ne haine ne düşmana

Anam
Nöbetteyim şimdi kışlamda
Nöbetteyim bir dağ başında
Nöbetteyim bir sınır kapısında
Nöbetteyim bir denizin kıyısında
Bir bulutun buğusunda
Gövdemi siper ettim
Mayın tarlalarında
Geçit yok düşmana
Rahat uyu diye sen
Rahat ol diye ana

Anam
Son mektupta kendimi postaladım sana
Terhis oldu oğlun baksana
Geliyor
Boynuna sarılmaya
Bir tas sıcacık çorbana kaşık sallamaya
Sen bir çorbayla kalmazsın bilmez miyim
Yorma be anam kendini
Bu kadar yorma

Babama söyle iki kadeh bir şeyler hazırlasın
Şöyle oturup karşı karşıya
Karşılıklı
Erkek erkeğe
Erkekçe
Ne güzel olur be anam

Haber sal kardeşler yeğenler de gelsin
Anam
Haber sal
Nazlım da gelsin / çok özledim...
Bu gün kalabalık olmalı evimiz
Bu gün çok kalabalık anam
Özlemlerimle düştüm yollara
Özlemlerimi yükledim de demir kanatlara

Son mektupta kendimi postaladım sana
Çivilenmiş bir tabutta
Bedenim
Özlemlerim
Söyleyemediğim şarkılarımla
Çivilediler beni ana
Sonra al bir bayrağa sardılar

Allı pullu bir yazma almıştım sana
Her saçını bağladığında
Her özlem çöktüğünde bağrına
Silersin diye gözyaşını bir ucuyla
Bugün 0nu bağla saçına ana

Kusura bakma
Nerden bilirdim ben olacağımı yazmana
İlk düşecek acı damla

Ağlama anam
Anam ağlama
Özlemlerim bulutlara takıldı
Ellerim yıldızlara
Yüreğim
Ah
Yüreğim
Yüreğim rüzgarlara

Haber Sal
Kardeşler yeğenler de gelsin
Haber Sal
Nazlım da gelsin
Elinde bahar çiçekleri
Bu gün kalabalık olmalı evimiz
Bu gün çok kalabalık anam
Özlemlerimle düştüm yollara
Özlemlerimi yükledim de demir kanatlara
Taşımadılar be anam
Anam
Taşıyamadılar
Bulutlar kıskandı

Analar ağlamasında kimler ağlasın
Ağlama desem
Ağlamaz mısın
Anam
Canım anam
Ağlama!

Analar ağlamasın!..

 

 

Nurten Altınok



 

 



Kayıt tarihi : 27.03.2007 - Toplam yorum : 0


Ah O SesYeni yorum girAç/Kapa

 

Sen hiç sokak sokak aradın mı bir sesi
İçinde bir yangın kor alev
İçinde bir ateş edepsiz

Bilmediğin şehirlerin peşinden koşup
Bilmediğin sevgilere kucak açtın mı

Günaha sarılıp
Ayıbı örttün mü göz kapaklarında

Gönül dolusu kapıldın mı
Yürek dolusu bağlandın mı bir sese

Bir ses
Ah o ses
Neydi o ses!..

 

 

Nurten Altınok



Kayıt tarihi : 27.03.2007 - Toplam yorum : 0


Acının RengiYeni yorum girAç/Kapa

 

Olsa da farklı
Dinlerimiz
Dillerimiz
Rengimiz
İnsanız hepimiz

Aşkın rengi ayni
Acının rengi ayni
Gözyaşının rengi ayni
Duanın rengi ayni
Ölüm renksiz !..

Neye bunca kavga
Bunca gürültü
Bu savaşlar neye

Çekiliyorsan köşene
Kapatıyorsan duygularını
Bin bir felakete
Bir iğne batır eline
Tutuver nefesini birkaç saniye
İftarsız sahursuz oruçlara niyetlen
Çık balkonunda yat bir gece
Kar kış kıyamet olsun
Hadi
Hadi

Sen yaşıyor musun
Başını yastığa gömdüğünde
Uyuyabiliyor musun

Düştüğü yeri yakan ateş
Sana uğramaz mı sanıyorsun

Acının rengi ayni
Gözyaşının rengi ayni
Ölüm renksiz !..

 

Nurten Altınok

 

 

Nurten Altınok



Kayıt tarihi : 27.03.2007 - Toplam yorum : 0


Adam GibiYeni yorum girAç/Kapa

 

Ya adamakıllı gir hayatıma
Ya adam gibi
Bil gitmesini

Karanlıkta göz kırpmak
Seninkisi...
 

Nurten Altınok



Kayıt tarihi : 27.03.2007 - Toplam yorum : 0


**Anason Kokulu Sevdalar Yeni yorum girAç/Kapa

-I-

Zehir zıkkım bir kahve içeceğim
İçeceğim ya
Korkuyorum!
Ayılır da,
Seni bulamazsam yanımda!

Sarhoşsam deli divane
Hasretinden
Sebebimsin
Yangınlardayım

Ayyaşa vurmuşsa yüreğim
Sek gecelerimde
Kadehimsin
Bulutlardayım

Toz pembe rüyasındaysam esrarın
Örüyorsam karanlıklardan nefesimi
Yüreğimsin
Yalnızlardayım

Yaşıyorsam / paslı kırık çarkımda
Başım hoşsa aşktan yana
Yaşamdan yana
Benden yana
Dokunma yalanıma!

Dokunma anason kokulu sevdalarıma
Mutluysam kendi kandırmalarımda
Dokunma!
Gücüm kalmadı ayrılığa

Zehir zıkkım bir panzehir içeceğim
Bir başka sevdanın elinden
İçeceğim de
Korkuyorum!
Ya ayılır da,
Seni bulamazsam yüreğimde!
Ya ayılır da
Yüreğimi bulamazsam yüreğimde!

Kahveler sizin olsun
En tatlısından panzehir aşklar da
Zehir zıkkım sevdalar bana

Zehir bana
Zıkkım bana
Sevdalar bana...

-II-

Hadi anlat bana
Zamanın durduğu o takvimleri anlat
Hadi anlat bana gidişini
Hiç mi sevmedin di
Hiç mi
Hiç mi beni

Neden yanıyor hala içim
İçimde gençliğim
Gençliğimde sen
Sende sevdalarım
Sevdalarımda ilklerim
İlklerimde
Söyleyemediklerim

Hadi anlat bana
Hiç mi sızlamadı için

Sevdayı sevdaya sattım kaç kere
Olmadı
Yangını yangınla söndürdüm kaç gece
Olmadı
Hep senden yana bir tarafım eksik
Hep senden yana bir tarafım öksüz kaldı

-III-

Hadi sor bana
‘’Zehir bana
Zıkkım bana
Sevdalar bana’’
Hadi sor bana
Neden?

Hangi ağaç arkasındasın
Ağaç kapmacalarda
Hani, çok küçüktü ya dünya
Hani, gidenler unutulurdu ya
Hani, yıllar yaraları kapatırdı ya

Bu kanayan ne mısralarda?

-IV-

Beni, kan tuttu yine
Susuz içtiğim anılarda / dize dize
Dize geldi şiir
Dile geliyor ayyaş kalemimde
Kıyamıyorum!

Kahveler sizin olsun
En tatlısından panzehir aşklar da
Zehir zıkkım sevdalar bana

Zehir bana
Zıkkım bana
Sevdalar bana...


Nurten Altınok



Kayıt tarihi : 27.03.2007 - Toplam yorum : 0


Adliye Koridorlarında Yeni yorum girAç/Kapa
 

‘‘ Oy kaşına gözüne kurban olduğum
Oy yüreğimin dört kapısı oğlum ’’

Mübaşirin sesi duyuldu
Adı Hasan’dı birinin
Diğerinin Hüseyin
Çağırdığı.
Soyadları yankılandı
Adliye koridorlarında Bakırköy’ün
Duyulmadı
Duyamadım
Sis kaplamıştı ayak seslerini

Takım elbise altında gizlenmişti sanki
İki gencecik fidan
İki delikanlı yüreği
Belliydi,
Yüzlerine vurmuştu ayıbı
İki demir kelepçenin
Bileklerini hapsettiği
Duyacaktım belki
Kalp atışlarını
Biraz daha yakınımdan geçselerdi

Soramadım neydi suçları

İki asker sağlı sollu
İki asker
İkisi de silahlı
Görevleriydi...
Görevliydiler besbelli
Kaçmasın diye uçurtmalar umuda
Tutmuşlardı iplerini

Bakışları birleşti ürkek
Bakıştılar
Kimbilir kaçıncı bin kez
Sorularına yanıt aradılar
Dipfrizde unuttukları
Canlarında / yarınlarına

Soramadım neydi suçları

Hafiften öksürdü birisi
Diğeri sendeledi
Ha düştü ha düşecek!

Elim havada kaldı!

Güneşi aradım
Rüzgarı, bulutları
Betondu adliye duvarları
Karanlıktı koridorları
Kokunun acıydı rengi
İçim acıdı
Yandı

‘’Oy kaşına gözüne kurban olduğum
Oy yüreğimin dört kapısı oğlum’’

Bakışlar, ok gibi ayni yöne fırladı
Bir kadın!
Nasıl toplanır bir gözde
Ayni anda bu kadar nefret
Kin özlem sevgi
Kimeydi hıncı sesinde hapsettiği
Koşmak istedi düzeltip başındaki tülbendi
Elinin tersiyle silip gözlerini

‘’Oy kaşına gözüne kurban.......!
......................................!

Bitiremedi
Yığılıp kalıverdi

Kelepçeler açılmadı!

Mübaşirin sesi duyuldu:
Hasan
Hüseyin
Duruşma başladı
Haydi içeri...

Nurten Altınok



Kayıt tarihi : 27.03.2007 - Toplam yorum : 0


AyrılıkYeni yorum girAç/Kapa



-I-

Bazen, hiç sebepsiz, düşüveriyorsun aklıma birden, kor gibi
Gecenin en umulmadık bir yerinde, uyku kaçıran firari

Saatlerin sere serpe kuluçkaya yattığı, sevdanın koynunda
Yalnızlığın başkaldırısında, isyanında, işte tam o anda

Çatlatıverip yüreğimi Perperişan, o en hassas yerinden
Oturuyorsun beynimin hasret kıvrımlarına, yangın yeniden

Konfeti yıldızlar dökülüyor teninden, hınzır duygularıma
Boşalıveriyor renkarenk bir ışık, körmavi bakışlarıma

Ilık bir su gibi akıp giriyorsun duyguların haramına
İnce bir sızı oluyorsun da süzülüveriyorsun kasıklarıma

Usulca, tenimde dolaşıyor, bir türkünün nağmesinde ellerin
Ellerin titrek, ellerin ürkek, ellerinde kocaman bir yürek

Bir çift kumru süzülüyor avuçlarımıza yırtıp karanlığı
Ürperiyorum, ürperiyor ta saç diplerim, gözlerim kapalı

-II-

Bir masal gibi başlamıştı her şey
Hiç beklemediğim bir anda
Sağanak bir yağmurdu altında ıslandığım duygular
Çoktan kapatmıştım oysa yarına ait sayfaları
Aralamasaydın
Umut olmasaydın
Cevap olmasaydın
Ses olmasaydın
İnkar eden olmasaydın
Bir ucu yanık asker mektubu gibiyim şimdi
Sağ üst köşesinde adın yazılı, yıldızlı __________Senin için *
Hiçbir zaman postalanmayacak ve hiç haberin olmayacak bendeki senden
Özlemlerim, insanca zaaflarım olacaksın belki zaman zaman tekelimde
Şimdi olduğu gibi, şiirlerimin öznesi
Büsbütünüm
Seninleyim
Ya sonra!


-III-

Toz pembe oluyor dudağımda açan gülümseme
Gözlerin gözlerime değdiğinde
Gözlerim büyür gözlerinde
Nefesin nefesime değdiğinde
Nefesim kesilir nefesinde
Gitme!
Canıma can ektiğinde
Kal!
Kızıl bir gül kanıyorsa da düşlerimde


Kızıl bir gül kanıyorsa da düşlerimde rüya bozan
Prematüre sevdaların küvezinde bir umuttur kan
Cana can katan
Umut


-IV-

Bazen hiç sebepsiz düşüveriyorsun aklıma bir kor gibi
Beynim göç ediyor o zaman sınır dışı bakışlarına kaçak
Matematikler altüst oluyor hesaplarım tutarsız
Çalışmıyor hiç bir fizik kuralı hepsi mantıksız
İsyanlarındayım
Sözüm geçmiyor duygularıma

Yapışıp yakamdan silkelemek gelir seni içimden
Ellerimin düğümünü çözemem
Seni düşünmek seni istemek seninle olmak
Suç sa! ..
Neden
Dönüp dolaşıp hep sana çıkıyor bütün yollar kayıtsız şartsız
Sürgün edilmiş imge fakiri şiirlerin kanayan dizelerinde

Bu şiir biter mi dersin
Tutuklu bulunduğum sürgün mavilerde
Ya da bu şarkı
Ya da! ..

-V-

Hangi şiiri kim bitirebildi
Hangi şarkıyı kim susturabildi, gönülden bestelenen
Kurşun yarası gibidir aşk yüreğe saplandığında
İlk şoku atlatınca başlar ağrısı sızısı
Kurşun çıkar izi kalır bir yerlerde
Kabuk bağlar yaralar
Küle dönüşür içindeki yangın
Yağmur öncesi romatizma sancısı gibidir a y r ı l ı k l a r
Lodoslarda kendini ele verir
Tırnaklanır işte o zaman bilmem kaçıncı kez
Kabuklar kopartılır yenibaştan
Sil baştan kurşun yağar yüreğine
Alır götürür yağmurlar seni bir papatya falına
Hani hep ‘seviyor’ çıkıyordu ya sonunda
Ortasına bir türlü M koyamadığımız, yakıştıramadığımız
S e v - M - i y o r

Beynim göç ediyor yine bir yerlere
Kime ne
Bütün suç
Papatya fallarındaki M de


______ Rüzgara verdim küllerimi şimdi
Estikçe, kor alevleniyor___

 

Nurten Altınok



Kayıt tarihi : 27.03.2007 - Toplam yorum : 0




Günlük yazmak için üye girişi yapmalısınız, üye girişi yapmak için buraya tıklayın.




Günlük nedir? | Günlüklerim | Yeni kayıt | Günlük ara

Kelime Cambazı
Kelime Cambazı
Toplam 0 yarışmacı
Kelime Hazinesi
Kelime Hazinesi
Toplam 0 yarışmacı
İkili Bilgi Yarışmaları
İkili Bilgi Yarışmaları
Toplam 0 yarışmacı
Bir günlük hediye (ücretsiz) seçkin üyelik için buraya tıklayın

Ayın Yarışması

Aralık ayı boyunca her gün İnteraktif yarışmasına katılabilir ve hergün 48 TL değerinde bir yıllık seçkin üyelik kazanan kişilerden biri siz olabilirsiniz.
Hemen yarışmak için buraya tıklayın

Üye olan herkese
10 BONUS
Üye olmak için tıklayın
Tavsiye edenlere
10 BONUS
Tavsiye için tıklayın
Tıkla Hemen
Bonus Kazan

Bonus için tıklayın
İş ortaklığı | Web Master | Hakkımızda | Sık Sorulanlar | Bize Ulaşın
birmilyon.com bilgi merkezli bir sitedir, bilginin paylaşılması ve çoğaltılması ilkesine dayanarak,
birmilyon.com da yer alan hertürlü soru ve bilgi yarışması tamamen paylaşıma açıktır.
Seçkin üyelik | Bilgi yarışmaları | Kelime ve Zeka Yarışmaları | Günlük | Foto kulüp | Bir sorum var | Serbest kürsü
Normal üyelik | Bilgi yarışması | Çocuk yarışması | Soru gönder | Bir işlem | Bir kelime | Timsah avı
Kullanım Şartları | Güvenlik ve Gizlilik | birmilyon.com V8 turbo

Bilgi Yarışması

6,640625E-02