Psikoloğa başvuran adam ; -geceleri uyuyamıyorum efendim ,sürekli yatağın altında biri varmış gibi geliyor yatağın altına iniyorum bu seferde sanki yatağın üzerinde birileri varmış gibi geliyor . Doktorda ; - altı aylık bir çalışma sonucu bu sorunu hallederiz. - peki vizite ücreti ne kadar ? - seans başı 500 dolar haftada üç seans. Tabi adamın gidiş o gidiş . Doktor bir kaç ay sonra hastaya sokakta rastlamış gıcık bir şekilde gülerek ; - ne oldu ?hastalıktan kurtulabildin mi? Adam da gülerek; --evet hem de bir şişe şaraba hallettim. Doktor çok şaşırmış ; --nasıl yani ? --sizden çıktıktan sonra birahaneye uğradım, biramı içerken yanımdaki berduşla dertleştik ,ona bir şişe şarap ısmarladım o da bana karyolanın bacaklarını kesmemi tavsiye etti .
Seni Seviyorum : Teoride mi, pratikte mi? Seni Seviyorum : Anlaşıldı. Tamam... Seni Seviyorum : Ne güzel... Seninle beraber beni seven iki kişi olduk böylece... Seni Seviyorum : Havalardandır, bana da oluyor bazen... Seni Seviyorum : Et olarak mı, ruh olarak mı? Seni Seviyorum : Neden? Bende benim bilmediğim bir şeyler mi var? Seni Seviyorum : Çok hoş... Peki başka ne gibi hünerlerin var? Seni Seviyorum : Beni bu işlere karıştırma ne olur... Seni Seviyorum : Ben de senin, beni sevişini seviyorum. Seni Seviyorum : Üzülme, zamanla geçer. Seni Seviyorum : Hadi ya, çok ilginç... Eee sonra... Seni Seviyorum : Ben de seni seviyorum. Eee, şimdi ne olacak? Seni Seviyorum : Hayır izin vermiyorum! Bugün beni seven yarın kediyi köpeği de sever. Olmaz, ben ciddi biriyim Seni Seviyorum : Teşekkür ederim... Bu benim için büyük bir şeref... Sevgine layık olmaya çalışacağım. Büyüklerimi sevip küçüklerimi koruyacağım. Seni Seviyorum : Gücün bana mı yetiyor? Akranlarını sevsene! Seni Seviyorum : Bu neye cevap olacak, neyi çözecek peki? Seni Seviyorum : Allah razı olsun... Seni Seviyorum : Sen aşmışsın, ben artık ne desem boş... Seni Seviyorum : Olur paket mi olsun, burada mı seveceksin? Seni Seviyorum : Seni seviyorumunda ekleyeceğin bir şey yoksa evlere dağılalım. Seni Seviyorum : Beni sevmek demek, beni görmek demek değildir. Bu fani vücudum elbet bir gün toprak olacaktır fakat sevgin ilelebet payidar kalacaktır. Seni Seviyorum : İyi de bunun sosyal güvencesi, sigortası filan var mı? Seni Seviyorum : O vakit ağaç dik Türkiye çöl olmasın, güler yüzün gül yanağın solmasın, ben öleyim sana bir şey olmasın. (TEMA Vakfı) Seni Seviyorum : Ömrünü, enerjini daha faydalı işlere harcasana canım... Yazık ediyorsun vallaha... Seni Seviyorum : Elinden başka bir halt gelmez ki zaten... Seni Seviyorum : Utanmadan bir de bunu yüzüme karşı söylüyorsun ha... Yıkıl karşımdan... Veee Tabi ki... Seni Seviyorum : Ben de seni seviyorum aşkım...
-Şuan Üzerinde Ne Var Hayatım? -paçalı don -oooww deme ne kadar seksapel olduğunu hayal edebiliyorum -Şu an üzerinde ne var hayatım? -Boğazlı kazak,kotum,montum.Niye ki? -Çıkarsana 0nları. -Niye ya?Deli misin...Anladım ben ,anladım.Sen ben hasta oliim evde yatıyım istiyosun.Sen dışarda kızlarla geziceksin dimi -Ee pes valla...Hayalgücüne hayranım canım -şu anda üzerinde ne var -hiçbişey yok bebegım ama keske sen olsaydın -ayyy aşkııımm -üst rafa boyum yetmıo bılıomusun..kitabımı alacamda o bakımdan -hayvansınnnn -biliyorum -şu anda üzerinde ne var? -sarı tulum,beyaz göynek,kafamdada baret vardır.nıe sordunki? -ay yanlış numara.. -şu anda üzerinde ne var? -bi üzerimde bölüm şefi var 0nunda uzerınde genel mudur var aşkım.niye sordunki -sormadım bişi ben. -nası ya? -şu an üzerinde ne var hayatım -bir sürü adam var necdet,belgrat ormanlarındayım.kurtar beni necdeeeet! -su an üserinde ne var hayatim? -ne önemi var üserimdekilerin içimdekiler dururken -sabret lam oraya da gelecez herhaldee... -yok biz seninle saadet dolu yolumuzda yüreyemecegiz fikret biliyorudum zaten beni sadece dis görünüsüm için sevdiiniiii nelvedaaaa -yok bee nerden cikartiosunn nalannnnnnnnnnn gitmeee.... +Şu an üzerinde ne var hayatım??? -Hayri beyler +Ne hayrisi ya!!!!??? -Çocuklarıda çok tepiniyo +Ne mustafada mı orda????!!! -Ya tatil için gelmiş bide arkadaşı var +Oha be kadın -Ahhh ben napayım üsteki ev alır mı hiç 0nları dedim dinlemediler, bana ne bağırıyosun +Ev mi ohhhh ben de başka bişey zannettim +Şu an üzernde ne var hayatım? -Bi armani gömlek bi adidas ayakkabı....... +Ne nası aldın bunları -Kredi kartını evde unutmuşsun bende kaç günden beri istiyodum aldım ama bi ortu alamamıştım noldu acaba... +Limiti mi aştın yoksa oha be kadın 2 milyar limiti nasıl aştın -Amaaaann, aldığım iki-üç poşet şey sende +Şu anda üstünde ne var hayatim? -hilmi eve gel saat kaç oldu!!! +suanda üstünde ne var..hadi hayatim! -zıkkımın kökü var hilmi! allah bildiği gibi yapsin seni, iktidarsiz herif!
Şu anda üzerinde ne var hayatım *-Çıplağım canım banyodan çıktımda -Lan iki dakka fantazi yapacaktim içine ettin be.!!!
Bu ilk kez olacak. Çok heyecanlısınız ve gerginsiniz. Uzandığınızda kaslarınızın gerilmiş oldugunu hissediyorsunuz. Bir bahane uydurup 0nu bu isten vazgecirmek geçiyor içinizden. Ama size yaklaşırken cok kararlı görünüyor. Size korkup korkmadıgınızı soruyor ve cesur olmanız gerektigini söylüyor, Korkulacak hicbir sey olmadıgını. Cok tecrubeli gorunuyor. Fakat parmaklarının sizde doğru yeri buldugu ilk an bu sizin için. Dikkatlice daha derine girerken vucudunuz cok gergin. Fakat söz verdigi gibi çok yumuşak davranıyor. Gözlerinizin ta içine bakarak 0na güvenmenizi söylüyor. Bunu daha önce çok kez yaptığını. Rahatlatıcı gülumsemesi ile siz de kendinizi daha rahat bırakıyorsunuz. Ve daha cok açıyorsunuz girişini kolaylaştırmak icin. Acele etmesi icin yalvarıyorsunuz. Ama o canınızın fazla yanmaması icin yavaş ve dikkatli. Daha derine girdikçe 0nu her bir hücrenizde hissediyorsunuz. Acı tüm vücudunuza yayılıyor ve o devam ettikçe Bir kaç damla kanın akısını hissediyorsunuz. İlgiyle size bakıyor ve çok acıyıp acımadıgını soruyor. Gozlerinize yaslar dolmus ama basınızı sallayarak devam etmesini soyluyorsunuz. Tekrar hareket etmeye başlıyor becerikli bir şekilde. Fakat artık acıyı hissedemeyecek kadar duyarsız hale gelmişsiniz. Bir kaç hızlı hareketten sonra, İcinizden birşeylerin koptuğunu hissediyorsunuz. Ve o içinizden çıkarıyor. Bittigi icin mutlu uzanıp kalıyorsunuz. Size sıcak bir gülümsemeyle bakıyor ve muzip bir biçimde size Cok inatçı olduğunuzu ama yine de en ödullendirici deneyimi olduğunuzu söylüyor. Gülumsüyor ve dişçinize teşekkur ediyorsunuz. Herseyden ote bu ilk diş çektirme deneyiminizdi, Siz ne olduğunu düşünmüştünüz ki?
Polise bir ihbar gelir. Temel ile Dursun kaza yapmıştır. Polis olay yerine geldiğinde görür ki, arabalar sapa sağlam, Temel ile Dursun'un agzı burnu dağılmış. Polis sorar:-Anlat Temel. Olay nasıl oldu?-Komserum. Hava sisli olduğundan kafami pencereden çikarmiş öyle gideydum. Meğersem Tursun da karşidan öyle geleyirmuş.
İşsizdi, parasızdı, kalacak yeri, yiyecek ekmeği, iki satır muhabbet edebileceği bir arkadaşı da yoktu. Nerden geldiği bilinmez "Türk Ceza Kanunu" diye bir kitap geçmişti eline. Bir gün 0nu okuyarak vakit geçiriyordu ki "ülke başbakanına hakaret etmenin cezası 6 ay" maddesini gördü. Kitabı ve gözlerini kapattı. "Hem bütün hırsımı 0ndan alırım, hem bütün gazeteler, televizyonlar benden söz eder meşhur olurum, hem de 6 ay ekmek elden su gölden yiyecek, yatacak derdim olmadan çiçek gibi kışı geçiririm." diye düşündü... Ertesi gün mitinge gitti, Türk Başbakanı konuşurken milletin arasından fırlayıp bütün gücüyle bağırmaya başladı: -"iiibn.. başbakan! iiibn.. başbakan! iiibn..başbakan!!" Güvenlik kuvvetleri hemen müdahale edip yaka paça götürdüler.Ertesi gün mahkemeye çıktı, şahitler dinlendi, savunması alındı.Hakim kararı açıkladı: -"Sanığın suçu sabit görüldüğünden 20 sene 6 ay hapsine karar verilmiştir!." Birden bizimkinin gözleri karardı. Sendeledi, sonra kendini toparladı ve haykırdı: -"itiraz ediyorum hakim bey!. Türk Ceza Kanunu'nun filanca maddesinin filanca bendine göre, başbakana hakaret sadece 6 aydır.Bir yanlışlık var bu işte!!!" Hakim acıyan gözlerle adama baktı. Ve cevapladı: -"Haklısın oğlum, Başbakana hakaret 6 ay. Fakat devlet sırrını açığa vurmak 20 sene..."
Üzülme sevgilim, Dikkat etsene yahu!! Amma da sakarsın
Leke yapmaz.. be kadın!!
Ben pek bu BU konuda yanlış Saçma sapan konuşma
Fikirde değilim. düşünüyorsun.. Allahını seversen!!
Yaptigin yemeklere Bu akşam ne Genemi makarna.!!!
de bayılıyorum. yiyoruz.!!
Bir şey içermisin? Bir martini içerim.. Gene buz koymayı unutmuşsun
Bu elbise sana Bir elbise daha mı Kaç para verdin buna????
Çok yakışmış. aldın???
Özür dileyecek bir Biraz dikkat etsene Hay senin eline!!!
Şey yapmadınki.!! Be kızım!!!!!
EVLILIKTE ERKEGIN EVRIMI
6. HAFTADA 6. AYDA 6. YILDA
Seni seviyorum Tabii ki, seni seviyorum Seni sevmesem çoktan çeker giderdim
Askim, ben geldim Selam! Annen ne yemek yapmis?
Zahmet etme, Ben açayim mi kapiyi? Yahu su kapiya baksaniza!
Ben açarım.
Sevgilim, Ayşe Seni arıyorlar! Telefooooon!!
telefonda.
Zor bir çocukluk Senin anan da cins ha ulan tamda anana çekmişsin
geçirmişsin.
Bu yaz seni Venedik Tatilde Ankara'ya gitsek ne olur? Niye evin suyumu çıktı??
götüreceğim.
Bu yüzügü insallah Resim çerçevesi aldım, Şu parayla kendine birşey
Seversin her zaman lazım al.
Hangi filmi Evitaya gidelim mi? Evitayı gör ben çok
Görmek istersin beğendim…
Bir ülkede bir bakan, kendisini gazetecilere hiç sevdirememişti.Ne yapsa makbule geçmiyor,basın her gün kendisiyle uğraşıyordu.Nihayet :-Öyle bir şey yapayım ki,gazeteciler mat olsun, diye düşündü ve ilan etti :-Pazar günü saat 10`da bakan denizin üzerinden yürüyerek geçeceğim.Pazar sabahı saat 10`da tüm basın mensupları toplandılar orada.Bakan geldi ve elinde bastonuyla denizin üzerinde yürümeye başladı.Karşı kıyıya kadar da yürüdü geçti.Herkesin gözleri dehşetle açılmıştı.Fakat ertesi günü tüm gazetelerde şu başlık okundu :-Bakan yüzme bilmiyor!
Amerika da bir asker, arkadaşı ile yolda giderken elindeki çakısı ile oynarken parmağını kesti.Az ötede bir dispanser vardı. Asker ;“- Ben şurada pansuman yaptırayım.” dedi.İçeri girince karşısına iki kapı çıktı.Birinde “Hastalıklar”, ötekinde ”Yaralar” yazılı idi.“Yaralar” kapısından girdi.Yine önünde iki kapı.Birinde “Kemik”, ötekinde “Yumuşak Doku” yazıyordu.“Yumuşak Doku” kapısından girdi.Yine iki kapı. Birinde “Önemli”, ötekinde “Önemsiz” yazıları vardı. “Önemsiz” kapısından girince kendini sokakta buldu.Dışarı çıkınca arkadaşı sordu ;“- Nasıl, iyi baktılar mı?”“- Hayır; ama teşkilat mükemmel!..”
Aşağıdaki yazı milattan 2000 yıl önce HITITLERE ait kalıntılar içerisinde bulunan bir Taş üzerinde kazılı durumdadır.
Tanrım beni yavaşlat, Aklımı sakinleştirerek kalbimi dinlendir...Zamanın sonsuzluğunu göstererek bu telaşlı hızımı dengele...Günün karmaşası içinde bana sonsuza kadar yasayacak tepelerin sükunetini ver. Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginliği, belleğimde yasayan akarsuların melodisiyle yıka, götür.Uykunun o büyüleyici ve iyileştirici gücünü duymama yardımcı ol...Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret; bir çiçeğe bakmak için yavaşlamayı, güzel bir köpek yada kediyi okşamak için durmayı, güzel bir kitaptan birkaç satir okumayı, balık avlayabilmeyi, hülyalara dalabilmeyi öğret...Her gün bana kaplumbağa ve tavşanın masalını hatırlat. Hatırlat ki yarışı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini,yaşamda hızı arttırmaktan çok daha önemli şeyler olduğunu bileyim... Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla.Bakıp göreyim ki, 0nun böyle güçlü ve büyük olması yavaş ve iyi büyümesine bağlıdır...Beni yavaşlat Tanrım ve köklerimi yaşam toprağının kalıcı değerlerine doğru göndermeme yardim et. Yardim et ki, kaderimin yıldızlarına doğru daha olgun ve daha sağlıklı olarak yükseleyim.Ve hepsinden önemlisi...Tanrım,Bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek içinCESARET,
Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SABIR,İkisi arasındaki farkı bilmek için AKIL veBeni aşkın körlüğünden ve yalanlarından koruyacak DOSTLAR ver.......
Barda uzun süre tek başına içki içen adam bir süre sonra barmene "Biliyor musun, ben sol gözümü ısırabilirim" demiş Doğal olarak barmen buna inanmamış. 1000 dolarına iddiaya girmişler. Adam, takma olan sol gözünü çıkarmış; ısırmış ve barmenin hayret dolu bakışları arasında parayı cebine atmış. Bir kaç kadeh daha içtikten sonra adam gene barmene dönmüş ve "Biliyor musun" demiş; "ben sağ gözümü de ısırırım!" Adamın tavırlarından kör olmadığını; dolayısıyla öbür gözünün de takma olamayacağını düşünen barmen, parasını kurtarabilmek umuduyla hemen 2000 dolarına iddiaya girmiş. Adam sakin sakin takma dişlerini çıkarıp sağlam olan sağ gözünü de ısırmış. Aradan bir kaç saat geçince, müşteri barmene "üç bin dolarını kurtarmak için sana bir fırsat vermek istiyorum" demiş. "3 bin dolarına iddiaya girerim ki bu oturduğum yerden taaa öbür köşeye yerleştireceğin bir bira şişesinin içine, bir damla bile etrafa sıçratmadan işeyebilirim." Barmen uzun uzun bu işin altında nasıl bir üç kağıt olabileceğini düşünmüş; bulamamış ve iddiayı kabul etmiş. Salonun en uzak köşesine bir şişe yerleştirmişler ve adam işemeye başlamış. Değil etrafa bir damla damlatmamak; ortalığı tam anlamıyla berbat etmiş. Barmen paralını kurtarmanın sevinciyle olduğu yerde zıplamaya başlamış. Biraz sakinleşince adama dönüp "Kesinlikle kaybedeceğini bile bile neden böyle bir iddiaya girdin?" diye sormuş. "Kaybettiğimi de nerden çıkardınız?" demiş adam; "Şu karşı masada oturan iki asık suratlı adamı görüyor musunuz? İşte 0nlarla ""barın orta yerine işerim, barmen de sevinçten zıplar"" diye 5'er bin doları’na iddiaya girdim".
Adamın biri bir gün yolda giderken otostop yapan bir kedigörür, durur ve arabaya alır. Kedi ön koltuğa geçer ve dile gelir:- Ben aslında bir insanım, eğer benim başımı bir kere okşarsan çok güzel bir prenses haline gelirim, der.Adam güler ve arabayı sürmeye devam eder. Kedi tekrar dilegelir :- Eğer benim başımı okşarsan çok güzel bir prenses olacağım ve seninle 1 hafta kalmaya razıyım, der. Adam tekrar güler ve ikielini de direksiyondan ayırmayarak sürmeye devam eder.Kedi sıkılmaya baslar ve der ki; - Eğer benim başımı okşar ve güzel bir prenses halineçevirirsen seninle bir hafta kalırım ve istediğin her şeyi yaparım.Adam yine güler. Sonunda kedi dayanamaz: - Senin neyin var? Sana çok güzel bir prenses olduğumu vebeni öpersen 1 hafta seninle kalıp istediğin her şeyi yapacağımısöyledim.Neden beni öpmüyorsun? Sonunda adam konuşur:- Bak, ben bir mühendisim. Konuşan bir kedi, bir prensesten daha ilginç geliyor.