Bilgi Yarışması, Ana Sayfa

Ana Sayfa

İkili Yarışmalar

Kelime Yarışmaları

Zeka Yarışmaları

Günlük

Foto Kulüp

Bir Soru

Serbest Kürsü

Dostluk

Üyelik
Ana Sayfa
Seçkin Üyelik
Mesaj Kutusu
Tavsiye Et
Tıkla Kazan
Ödül Listesi
Gruplar / Sıralama
Sohbet Odaları
  Üyelik
Kullanıcı adı
Şifre
Yeni üye
Şifremi unuttum
Tavsiye Edenlere 10,00 Bonus
Tavsiye edeceğiniz e-posta adresi


%50 Daha Hızlı Flash Menü

Toplam üye
2.056.727
Aktif soru
27.965
Aktif üye
779

Bayrak

GÜNLÜK ÖZELLİKLERİ
Günlük sahibimakro3002 -
Günlük adıBirşeyler. - Herkese açık günlük
Toplam okunma sayısı226729
Son güncelleme / Toplam kayıt6.08.2013 15:07:00 / Toplam kayıt: 36

GÜNLÜK KAYITLARI
Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa

Bu ayrılık süresince Mevlana tekrar eski haline gelmek, halka ve derslerine dönmek şöyle dursun, kimseyle görüşmez konuşmaz, medresesini büsbütün bırakır, keder içinde yalnızlığa çekilir. Hastalanır. Artık neredeyse can verecekken, Şam’dan gelen mektupla canlanır. Şems ikinci kez Konya’ya gelir. Birkaç ay süren sohbetler, görüşmeler neticesinde yine fitneler düşmanlıklar baş gösterir. Bunun üzerine Şems, tekrar kayıplara karışır...

Mevlana için yine ayrılık başlamıştır, coşkun bir aşk ve cezbe halinde aylarca gözyaşı döker gazeller söyler, her gelenden o nu sorar, yalan haber getirenlere bile üstünde ne varsa verir, doğru haberi verene canını teslim edeceğini söyleyerek...

Bu arada fesat ve dedikodu çıkaranların çoğu, bu yolla Mevlana’yı kendilerini döndüremeyeceklerini anlar, bazıları da Şems’in kıymetini fark ederek pişmanlık içinde özür dilerler.
Birkaç ay sonra Şems-i Tebrizi’nin Şam’da olduğu haberi gelince Mevlana halini anlatan mektuplar gönderir, yalvarır, dualar eder. Nihayet üçüncü mektuba aylar süren bekleyişten sonra karşılık gelir. Şems de aynı coşkunlukla o na cevap gönderir.

Mektubu alan Mevlana, hemen oğlu Sultan Veledi çağırıp eline dördüncü mektubu vererek şunları söyler:

“Birkaç arkadaşınla Mevlana Şems’i aramaya git. Giderken şu kadar gümüş ve altın parayı da beraberinde götür. Bu paraları Şam’da O Tebriz Sultanının ayakkabısı içine dök ve o nun mübarek ayakkabısını Rum tarafına çevir. Benim selamımı ilet ve âşıklara yaraşır secdemi O’na arz et. Şam’a ulaştığın vakit,Cebel-i Salihiye’de meşhur bir han vardır, doğru oraya git. Orada Mevlana Şemseddin’in güzel bir Frenk çocuğuyla satranç oynadığını görürsün. Sonunda oyunu Şems kazanırsa, Frengin malını alır. Frenk çocuğu kazanırsa, Şems’e bir tokat vurur. Sen o nun vurduğunu görünce hata edip kızmayasın. Çünkü o çocuk kutuplardandır. Fakat o kendini iyi tanımıyor. Şems’in sohbetinin bereketi ve inayeti ile halinin olgunlaşması lazımdır.”

Sultan Veled, babasının dediklerini aynen yaparak yanındaki adamlarla birlikte yola çıkar. Şam’a varınca hemen hana gider. Şems, Mevlana’nın söylediği gibi bir frenk çocuğuyla satranç oynamaktadır. Sultan Veled, babasının mektubunu, armağanlarını Şems’e teslim ettikten sonra, bütün dostların yaptıklarından pişman olduklarını kendisini saygı ve hasretle Konya’da beklediklerini anlatır. Yalvarıp türlü niyaz ve ricalarla o nu dönmeye ikna eder. Birlikte yola çıkarlar. Şemsi kendi atına bindiren Sultan Veled, aşk ve neşe içinde Konya’ya kadar yayan olarak gelir. Şems o nun gösterdiği bu saygı ve bağlılıktan çok hoşnut kalır, o na övgü dolu sözler söyler. Uzun bir yolculuktan sonra, Konya’ya yakın Zencirli Hanı’na geldiklerinde babasına müjdelemek için şehre bir derviş gönderir. Mevlana bu müjdeyi duyunca üstünde ne varsa çıkarıp dervişe verir. Konya halkına haber salıp emirlerden, bilginlerden, fakirlerden ve ahilerden o nu karşılamak isteyenlerin toplanmasını ister. Kendisi de ata binerek bütün Konya ileri gelenleri ve ahalisiyle birlikte Şems’i şehre getirir.

Bu defa da altı ay boyunca medresedeki bir hücrede baş başa kalırlar. Yanlarına kuyumcu Selahaddin ve Sultan Veled’den başkası girememektedir. Mevlana’nın Şems’e bağlılığı bu son gelişte daha da artmıştır. Öylesine kaynaşmışlardır ki, artık ayrılık mümkün görünmemektedir. Şems, himmet ve teveccühleriyle Mevlana’yı daha da olgunlaştırmış aşk ateşiyle pişirip Hakk’a vuslatı sağlamıştır. Daha önce Şems’e muhalefet edenler de gelip birer birer özür dilerler.
Onun rahat edebilmesi ve hizmetinin görülmesi için evde evlatlık olarak yetiştirilmiş Kimya adındaki genç ve güzel kız Şems’e nikah edilir.

Ama bu sefer de müritler arasında kıskançlık başgösterir. Mevlana’nın diğer oğlu Alaeddin Çelebi bile edebi aşan birkaç davranışıyla kıskançlığını dile getirir. Bu arada Şems’i sevmeyenler de her fırsatta muhalefete, hakaret, iftira ve düşmanlık dolu hareketlere yönelirler.

Şems ile Mevlana, sohbet ve irşadın son merhalelerini, en güzel dönemlerini yaşarken o nlar da dışarda kaynamaya, taşkınlık etmeye başlarlar. Artık Mevlana, istenen mertebeye gelmiş Şems’in irşad vazifesi tamamlanmış, daha önce kendisine bildirilen hüküm gereğince başını feda etme zamanı gelmiştir.
Hanımı Kimya Hatun da rahatsızlanıp vefat etmiştir. Bu haberin şehre yayılmasından sonra o nu ne pahasına olursa olsun uzaklaştırmak ve Mevlana’yı elinden kurtarmak(!) isteyenler bir plan kurup bu iş için yedi kişi seçerler.

1247 yılının Aralık ayında, aralarında Mevlana’nın oğlu Alaeddin Çelebi’nin de olduğu rivayet edilen bu yedi kişi medresenin avlusunda pusuya yatar. Bir derviş kapıdan seslenerek Şems Hazretlerini dışarı çağırır. Şems derhal yerinden kalkıp çıkarken Mevlana’ya:
“Görüyormusun beni dönüşü olmayan bir davetle dışarıya çağırıyorlar!” diyerek vedalaşıp çıkar.

Sonra bir “Allah “ feryadı yankılanır gecede...

Kapı açıldığında ise, ortalıkta kimseler yoktur.

Sadece birkaç damla kan lekesi görülür yerde...

Başka da bir iz bulunamaz.

Bu son ayrılıktır. Mevlana yine aylarca süren bekleyişe, diyar diyar gezip aramaya başlar. Ama o nu maddeten olmasa da manen kendinde bulduğunu şu dizelerle dile getirir:

“Beden bakımından o ndan uzağız amma;

Cansız bedensiz ikimiz de bir nuruz;

İster O’nu gör, ister beni...

Ey arayan kişi! Ben O’yum, O da ben”



Kayıt tarihi : 19.08.2006 - Toplam yorum : 0


Yeni yorum girAç/Kapa


Yeni yorum girAç/Kapa


Sayfa : <<   <  1 2 3  >   >>

Günlük yazmak için üye girişi yapmalısınız, üye girişi yapmak için buraya tıklayın.




Günlük nedir? | Günlüklerim | Yeni kayıt | Günlük ara

Kelime Cambazı
Kelime Cambazı
Toplam 0 yarışmacı
Kelime Hazinesi
Kelime Hazinesi
Toplam 0 yarışmacı
İkili Bilgi Yarışmaları
İkili Bilgi Yarışmaları
Toplam 0 yarışmacı
Bir günlük hediye (ücretsiz) seçkin üyelik için buraya tıklayın

Ayın Yarışması

Nisan ayı boyunca her gün Kelime Cambazı yarışmasına katılabilir ve hergün 48 TL değerinde bir yıllık seçkin üyelik kazanan kişilerden biri siz olabilirsiniz.
Hemen yarışmak için buraya tıklayın

Günün Yarışması

Sayın kullanıcımız, bugün Kakuro yarışmamıza ücretsiz üye olarak katılabilirsiniz.

Şimdi Kakuro yarışmamıza ücretsiz üye olarak katılmak için buraya tıklayın

Bilgi

Üye olan herkese
10 BONUS
Üye olmak için tıklayın
Tavsiye edenlere
10 BONUS
Tavsiye için tıklayın
Tıkla Hemen
Bonus Kazan

Bonus için tıklayın
İş ortaklığı | Web Master | Hakkımızda | Sık Sorulanlar | Bize Ulaşın
birmilyon.com bilgi merkezli bir sitedir, bilginin paylaşılması ve çoğaltılması ilkesine dayanarak,
birmilyon.com da yer alan hertürlü soru ve bilgi yarışması tamamen paylaşıma açıktır.
Seçkin üyelik | Bilgi yarışmaları | Kelime ve Zeka Yarışmaları | Günlük | Foto kulüp | Bir sorum var | Serbest kürsü
Normal üyelik | Bilgi yarışması | Çocuk yarışması | Soru gönder | Bir işlem | Bir kelime | Timsah avı
Kullanım Şartları | Güvenlik ve Gizlilik | birmilyon.com V8 turbo

Bilgi Yarışması

0,2734375